Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/16177 E. 2015/20965 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16177
KARAR NO : 2015/20965
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/4331
MAHKEMESİ : Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2012/451 (E) ve 2012/908 (K)
SUÇ : 5607 sayılı yasaya aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Ele konulan ve müsaderesi talep edilen nakil aracıyla ilgili zamaaşımı süresi içerisinde mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Ele geçen suça konu eşyanın miktarı, dosya kapsamı ve sanığın aşamalardaki savunmalarında sigaraları kişisel kullanım amacıyla satın aldığını beyan etmesine göre, sanığın savunmasının aksine, ele geçen dava konusu eşyayı ticari amaçla bulundurduğuna dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,
Kabule göre ise;
1- 5271 sayılı CMK’nın 231/11 madde ve fıkrasında “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarını varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” hükmü düzenlenmiş olup buna göre sanığın deneme süresi içinde yeniden suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmekle yetinilmesi gerektiği halde yazılı şekilde sanık hakkında hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine karar verilmesi ve açıklanması geri bırakılan hükümle verilen kaçak eşyaların müsaderesine dair kararın sonuç doğuran nihai bir karar olmaması karşısında bu konuda mahkemece yeniden karar verilmesi gerektiği halde yeniden karar verilmemesi,
2- Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı yasanın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
3- TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, katılan Gümrük Müdürlüğü temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.