Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/15377 E. 2015/12924 K. 30.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15377
KARAR NO : 2015/12924
KARAR TARİHİ : 30.03.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, zoralım

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında erteli 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verildiği halde 5237 sayılı TCK.nun 53/1.maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, TCK.nun 53/3. fıkrasına aykırı olarak kendi alt soyu dışındaki kişiler açısından TCK.nun 53/1-c bendinde belirtilen hak yoksunluğunun uygulanmaması,
Yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasına ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK’nun 322.maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Sanığın TCK.nun 53/1. maddesinin a-b-d bentlerinde belirtilen haklardan TCK.nun 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c bendinde belirtilen hak yoksunluklarının aynı yasanın 53/3.maddesi gereğince kendi altsoyları yönünden uygulanmamasına, altsoyları haricindeki kişiler yönünden ise 53/1-c bendinde belirtilen hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına, TCK’nun 53/1-e bendinin ise uygulanmasına yer olmadığına,” ibaresinin eklenilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.
DEĞİŞİK GEREKÇE
Şüphelinin şoför olarak çalıştığı yolcu otobüsünde yapılan aramada, sanığa ait 220 karton kaçak sigara bulunmuş, yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilirken “Resmi Gazetenin 27.10.2011 tarihli 28097 mükerrer sayısında yayınlanan Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planında “Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığının, kamu düzenini doğrudan etkilediği, devletin vergi gelirlerinde de ciddi anlamda kayba sebep olduğu, kaçakçılığın kamu düzenini etkileyen boyutu içinde; organize suç örgütlerinin bu vasıtayla finansman sağladığı, kaçak yollarla yurda sokulan tütün ve tütün mamullerinin toplum sağlığını tehdit ettiği ve sektörde rekabet eşitsizliğine sebep olduğu, kaçakçılığın devlet gelirlerini azaltıcı boyutunda ise özel tüketim ve katma değer vergileri başta olmak üzere ciddi manada vergi kaybı ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Söz konusu planı hazırlayan Maliye Bakanlığınca yapılan basın açıklamasında; eylem planının sadece kamu sağlığını koruma ve vergi kayıp ve kaçağını önleme amaçlı olarak hazırlanmadığı, emniyet birimlerinin operasyonları neticesinde elde etmiş olduğu sonuçların, söz konusu kaçakçılığın terör örgütüyle bağlantılı olduğu dolayısıyla eylem planını terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması ve terörle mücadelenin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan bu tespitlerden sanığın eylemi ile salt devletin vergi kaybına neden olmadığı, dolaylı yoldan bu kaynaktan beslenen terör örgütünün finansmanına alet olduğu, bunun da ele geçen sigara miktarıyla doğru orantılı olarak bu zarar ve tehlikenin artmasında etkili olduğu mahkemece tespit ve kabul edilmekle; ele geçen bandrolsüz sigaraların ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının suç tarihindeki değeri gözetilerek, Türk Ceza Kanunu’nun 61/c-e maddeler uyarınca suçun işlendiği yer ve zamana göre yukarıda açıklandığı biçimde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilip sanık hakkındaki hapis ve adli para cezası yasal asgari sınırdan uzaklaşılarak belirlenmiştir.” şeklindeki gerekçeye dayalı olarak asgari hadden uzaklaşılarak mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Sanığın taşıdığı sigara miktarına nazaran suç konusunun önem ve değeri itibariyle asgari haddin üzerinde ceza tayini mümkün ise de, yukarıda belirtildiği biçimde, yürütme organı tarafından belirlenen hususların olduğu gibi mahkeme kararının gerekçeleri arasında sayılması, Yargının bağımsızlığı ilkesi ile çeliştiği gibi, sanığın herhangi bir biçimde terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi saptanmadan yazılı biçimde terör örgütünün finansmanına dolaylı yoldan alet olduğu, bununda zarar ve tehlikenin artmasına neden olduğu ibarelerine yer verilerek bölgesel farklılıklara dayanan, sanığın olumsuz duygulara kapılmasına ve zan altında kalmasına neden olabilecek gerekçelere yer verilmesi yasaya aykırıdır.
Gerekçenin bu bölümünün hükümden çıkarılması suretiyle kararın düzeltilerek onanması düşüncesindeyim.