YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14714
KARAR NO : 2015/18863
KARAR TARİHİ : 10.09.2015
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Yasaya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli karar nüshalarında katip imzası bulunmamakta ise de hükmün esasını teşkil eden kısa kararda mevcut olduğundan bu eksikliğin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın zimmet miktarının tamamını 15/12/2006 tarihinde kovuşturma başlamadan önce ödediği gözetilerek cezasından 5411 sayılı Yasa’nın 160/5. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken tamamının soruşturma başlamadan önce ödendiğinin kabulü ile sanığın cezasından 2/3 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- 5411 sayılı Yasa’nın 160/2. maddesinde yer alan “hükmolunacak adli para cezası miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağına” ilişkin düzenleme uyarınca, üç katı uygulamasında, nitelikli zimmet kapsamında değerlendirilen eylem nedeniyle oluşan ve tazmin edilmeyen toplam zarar miktarının dikkate alınacağı ve zararın bulunmaması halinde ise sadece gün adli para cezası tayin edilerek anılan maddedeki üç kat uygulamasının yapılamayacağı, sanığın banka zararının tamamını kovuşturma başlamadan önce ödediği hususları gözetilerek, gün adli para cezası verilmesi ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının banka zararının 3 katı üzerinden belirlenerek sanık hakkında fazla adli, para cezasına hükmedilmesi,
2- Sanığa mahkemece 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca baroca görevlendirilen zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de; …Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde şüpheli veya sanığın “Müdafii tutmak için mali olanaklardan yosun bulunması ve adaletin selametinin de gerektirmesi halinde, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından ücret ödemeksizin yararlanabilme hakkı”nın bulunduğunun açıklandığı, iç hukukumuzda ve tarafı bulunduğumuz sözleşmede mevcut bu ilkeler karşısında, …’nin temel hakka ilişkin hüküm içeren 6. maddesinin, iç hukukumuzda aynı konuda kanun ve yönetmeliklerle getirilen ve yukarıda işaret edilen düzenlemelere nazaran öncelikle
uygulanması gerektiği, zorunlu müdafiin 5271 sayılı CMK’nın 150/3 maddesi gereğince sanığn istemi aranmaksızın görevlendirilmesi karşısında, zorunlu müdafii ücretinin sanığa yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca,
1- Hükümde yer alan “Sanığa hükmedilecek para cezası 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 160/2 maddesi gereğince, bankanın uğradığı zararın 3 katından az olamayacağından ve bankanın uğradığı zararın da 22.433 TL olduğu anlaşıldığından SANIĞIN ZİMMET SUÇUNDAN NETİCETEN 4 YIL, 2 AY HAPİS VE 67.299 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” şeklindeki bendin hükümden çıkartılması ve yerine “Sanığın netice olarak 4 yıl 2 ay hapis cezası ve 2.760 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” cümlesinin yazılması,
2- Hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasında yer alan “ve 533 TL zorunlu müdafii ücretinden” ibaresinin hükümden çıkartılması ve aynı fıkrada bulunan “2842,15 TL” ibaresi yerine de “2.309,15 TL” ibaresinin yazılması, suretiyle diğer kısımları usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/09/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.