Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/14549 E. 2016/1267 K. 04.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14549
KARAR NO : 2016/1267
KARAR TARİHİ : 04.02.2016

Tebliğname No : 7 – 2012/242353
MAHKEMESİ : Reyhanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2012/116 (E) ve 2012/638 (K)
SUÇ : 4926 sayılı yasaya aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- 4926 sayılı Yasa’nın 34. maddesi “…On gün içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz” amir hükmünü içermekte olup, sanıklara ön ödemenin 13.03.2007 tarihinde tebliğ edildiği ancak, 30 günlük yasal ön ödeme süresi beklenilmeden 27.03.2007 tarihinde iddianame ile kamu davası açıldığı anlaşılmakla, mahkemece sanıklara yeniden usulüne uygun ön ödeme çıkarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 4926 sayılı Yasa’nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen ” bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki “gümrük idaresince” ibaresinin hükümden önce 30/12/2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18/09/2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edilmiş olması karşısında, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek, sanıklara dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenecek CİF değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanmış gümrüklenmiş değer üzerinden usulüne uygun olarak önödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
3- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4/a-2 maddesinde atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/5 maddesinde ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.