Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/14284 E. 2015/1034 K. 23.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14284
KARAR NO : 2015/1034
KARAR TARİHİ : 23.01.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4389 sayılı Yasa’ya aykırılık
HÜKÜM : Sanıklar … hakkında…’ye kullandırılan krediler yönüyle beraatlerine, .. .’ye kullandırılan krediler yönüyle davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, diğer firmalara kullandırılan krediler yönüyle ise sanıklar…’in mahkumiyetlerine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükmolunan cezaların miktar ve niteliğine göre sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilerek dosya üzerinden yapılan incelemede;
1 – Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2004 tarihli iddianamesiyle, … ile … firmalarına kullandırılan krediler yönüyle, sanıklar,… ve … hakkında açılan kamu davalarından kurulan hükümlere yönelik katılan BDDK vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan BDDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,… ve …’ye kullandırılan krediler yönünden sanıklar,… ve … ve … ve … ye kullandırılan krediler yönünden sanıklar,… hakkında açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI SEBEBİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA, dair verilen hükümlerin istem gibi oybirliği ile ONANMASINA,
2-Sanık… müdafiileri ile müdahil BDDK vekilinin bu sanığa yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
…’ın yönetiminin 27.10. 2000 tarihinde …’ye devredilmesi üzerine anılan bankanın hakim hissedarı olan sanık .. .. hakkında, karşılıklı kredi kullandırma (back to back) yöntemiyle ve kendisine ait firmalara usulsüz krediler vererek Etibank’a ait parayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla,Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.07.2001 ve 30.10.2001 tarihli iddianamelerle açılan, Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/70 Esas sayılı dosyanın konusunu oluşturan davalar ile inceleme konusu olan iş bu davanın konusu ve taraflarının aynı olması, suç tarihlerinin yakınlığı ve sanık …’in üzerine atılı eylemlerin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, tüm fiillerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlenip işlenmediğinin tespiti açışından, bu sanık yönünden dosyanın tefrik edildikten sonra (inceleme konusu dava ile Ceza Mahkemesinin 2010/70 Esas sayılı davası yönüyle) her iki dosya yönüyle, TCK 43/1.maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Kabule göre de;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kaydı bulunmayan ve suçtan doğan zararı şikayetten önce ödeyen sanık hakkında, CMK’nun 231.maddesindeki diğer objektif ve sübjektif koşullar tartışma konusu yapılmadan, “… Sanık hakkında CMK 231.maddenin uygulanmasına takdiren YER OLMADIĞINA,…” şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.06.2004 tarihli iddianamesiyle,… ve …ile …ve … firmalarına kullandırılan krediler yönüyle, sanık,… hakkında açılan kamu davalarından kurulan hükümlere yönelik katılan BDDK vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.06.2004 tarihli iddianamesiyle, sanık,… hakkında, … ve …ile … ve … firmalarına kullandırılan krediler yönüyle, mahkemenin 10.02.2010 gün ve 2004/140 Esas, 2010/5 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2011/4497 Esas, 2011/8160 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği gözetilmeden, adı geçen sanık hakkında anılan davalar yönünden yeniden karar verilmesi,
5- Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2004 tarihli iddianamesiyle, … tarafından… firmalarından olan … ve .. . back to back olarak kredi verilmesi, Cumhuriyet Başsavcılığının 08.04.2004 tarihli iddianamesi ile… firmalarından olan, .. firmalarına kullandırılan krediler, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.06.2004 tarihli iddianamesi ile,. .. ve … .
ve … firmalarına kullandırılan krediler, Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2004 tarihli iddianamesi ile . .. ve Avrupa …, firmalarına kullandırılan krediler vel Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2003 tarih 2003/449 sayılı iddianamesiyle, … ile … firmalarına kullandırılan krediler yönüyle sanıklar… ve … haklarında açılan kamu davalarından kurulan hükümlere yönelik, katılan BDDK vekili ile adı geçen sanıklar müdafiilerinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benzer bir konuya ilişkin olarak verdiği 31.05.2000 gün ve 2005/158-58 sayılı kararında, banka yetkililerinin bilerek ve isteyerek ya da sorumluluklarında aymaz tavır sergileyip yeterli teminat alınmadan alınmış gibi göstererek, veya mevzuatın yüklediği sair denetim sorumluluklarını bilinçli tarzda yerine getirmeyerek kredi tahsis etmeleri durumunda eylemin zimmet suçunu oluşturacağı belirtilmiş olup, konu ile ilgili olarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen 18.10.2001 gün ve 2011/7-210 esas, 2011/218 karar sayılı kararda da;
Grup firmalarına kredi kullandırma işlemlerinde önce, kredi verilen firmaların kredibilitelerinin bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olarak ön istihbarat çalışmasının yapılması, firmalarla ilgili mali durum analiz raporları düzenlenmesi, kredilerin vadelerinde ödenmemesi halinde yasal takibata geçilmesi ve teminatlara başvurularak kredilerin tahsili gerektiği halde bu hususlara uyulmayıp, kredilerin temdit edilmesi halinde fiilini zimmet suçunu oluşturacağı kabul edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun anılan kararlarıyla, zimmet suçunun oluşumu için belirli kriterlerin öngörülmüş olması karşısında, 24.12.2003 tarihli iddianamenin konusunu oluşturan ve cezaya esas alınan … firmasına 24.05.2000 ve 06.08.2001 tarihlerinde avans verilmesi, …’ye 30.03.2001 tarihinde kredi kullandırılması,. .. 29.08.2000 tarihinde kredi kullandırılması, … ile …. firmalarına 26.09.2001 tarihinde gayri nakdi kredi sağlanması fiilleri ile ilgili olarak, gerek davanın dayanağı olan 11.12.2001 gün ve R-11, R-16, R-3 sayılı murakıp raporunda, gerekse konu ile ilgili olarak görüş belirten bilirkişi raporlarında, yukarıda açıklanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun anılan kararlarında zimmet suçunun oluşumuna ilişkin belirlenen kriterler yönünden hiçbir araştırmaya yer verilmediği ve açıklamada bulunulmadığı gözetilerek, bu hususlarla ilgili olarak öncelikle ilgili evrakın celbinden sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak, … ile… firmalarına avans verme, gayrı nakdi kredi temin etme ve kredi kullandırma işlemlerinden önce bu firmaların kredibiliteliliklerinin bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olarak ön istihbarat çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, mali durum analiz raporlarının düzenlenip düzenlenmediği, verilen kredilerin vadesinde geri ödenip ödenmediği, yeterli teminatların alınıp alınmadığı hususlarının tespitiyle, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ve cezaların şahsiliği ve uygulama birliğinin sağlanması bakımından, cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun olacak şekilde temel cezanın tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
6- Kabule göre de;
Pamukbank yönetim kurulunun 23.08.2000 tarih ve 5/5-3 sayılı kararı ile … firmasına kullandırılan 2 yıl 1 ay vadeli 12.500.000 Dolar kredi borcunun ana parasından 3.123.000 Dolar kısmının bankanın …na devrinden önce 17.09.2001 tarihinde normal ödeme takvimi içerisinde anılan firma tarafından Pamukbank’a geri ödenmiş olması karşısında, ödenen bu tutarın zimmet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, müdahil BDDK vekilleri ile sanıklar … ye…. müdafilerinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2015 gününde bir, iki üç, dört ve altı numaralı onama ve bozma nedenleri yönünden oybirliğiyle, beş numaralı bozma nedeni yönünden ise üye ’ın karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.

DEĞİŞİK GEREKÇE

Sayın çoğunluğun yukarıda gösterilen onama ve bozma kararlarına katılmakla birlikte;
1-Sanık … ve … hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.05.2004 tarihli iddianamesiyle açılan mahkemenin 2004/140 Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak;
Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2005 tarih ve 5 sayılı ortadan kaldırma kararındaki ve 7. Ceza Dairesinin 15.06.2011 günlü onama kararındaki gerekçelere dayalı olarak,
2- Sanıklar … ve … haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.04.2004 tarihli iddianamesi ile … firmalardan olan, . .. firmalarına kullandırılan krediler, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.06.2004 tarihli iddianamesi ile,… ve . ..ve …, firmalarına kullandırılan krediler, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.06.2004 tarihli iddianamesi ile… ve … firmalarına kullandırılan krediler ile alakalı Mahkeme’nin 2004/160, 2006/73, 2005/39 Esas sayılı dosyaları bakımından; Dairenin 15.06.2011 tarihli bozma kararında ayrıntıları yazılı gerekçeler çerçevesinde,
23.06.1999 tarihinden önce verilen kredilerin ve benzeri ödemelerin o tarihte yürürlükte bulunan 3182 sayılı Yasa kapsamında emniyeti suistimal olarak değerlendirilebileceği ve suç tarihinin bankadan paranın çıkış tarihi olduğu, temditler yapılırken suç kastının yenilendiği konusunda sanıkların mahkumiyetleri için yeterli deliller bulunmaması Ek gerekçesine dayalı olarak mahkeme hükmünün bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
KARŞI OY
1 – Sanıklar hakkında 24.12.2003 tarihli iddianameye konu eylemler nedeni ile Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2010 tarih ile talimatlara aykırılık suçundan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin kararı Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15.06.2011 tarihli kararı ile onanmasından sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanıkların fillerinin zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesi ile yaptığı itiraz başvurusu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.11.2011 tarihli oturumunda incelenerek sanıkların eylemlerinin niteliksiz zimmet suçunun unsurlarını oluşturduğu ve sübut bulduğu kabul edilmiştir. Mahkeme bu bozma kararı üzerine yaptığı yargılamada YCGK. nun 01.11.2011 gün ve 2011/7-210 /218 sayılı kararına uyarak sanıkların… ve Servis … ile … firmaları ile ilgili eylemlerinden dolayı da mahkumiyet kararı vermiştir. YCGK kararına uygun olarak verilen mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından kararın onanması yerine eksik soruşturma nedeni ile yapılan bozma kararına,
2 – Mahkeme tarafından TCK. 62 maddesine uygun olarak sanıkların “…eylemlerin sayısı, suç kastının yoğunluğu, zarar miktarının büyüklüğü, suçun işleniş şekli ve sanığın/sanıkların konumu dikkate alınıp alt sınır aşılarak takdiren ve teşdiden….” gerekçesi ile sanıkların eylemlerini ayrı ayrı bireyselleştirerek farklı oranlarda teşdiden ceza tayin etmiştir. TCK 62. maddesine göre sanıklar hakkındaki ayrı ayrı teşdit gerekçeleri dosya kapsamına uygun olduğundan,
Sayın çoğunluğun (5) numaralı bozma nedenlerine katılmıyorum.