Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/13534 E. 2015/22944 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13534
KARAR NO : 2015/22944
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/92135
MAHKEMESİ : Erciş Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013 (asıl karar) – 30/10/2013 (ek karar)
NUMARASI : 2013/9 (E) ve 2013/818 (K)
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede;
Temyiz isteğinin reddine dair mahkemenin 30.10.2013 gün ve 2013/9 Esas-818 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetçi gümrük idaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz talebinin reddine dair hükmün ONANMASINA,
II-Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargılamaya konu kargo paketlerinin göndericisi olarak gözüken …. Medikal Malzemesi şirketi yetkilisi ile alıcısı İ.. K.. hakkında yasal işlem yapılıp yapılmadığı, dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ve sonuçlanmış ise dosyalarının celbi, derdest ise birleştirme hususunun değerlendirilmesi, haklarında yasal işlem yapılmamış ise 5275 sayılı CMK’nın 45,48 ve 49. maddelerine riayet edilerek tanık olarak beyanlarının alınması ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule Göre de;
I-CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve talimat ile alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığa, talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak, kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; dava konusu eşyanın gümrük idaresince hesaplanan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yargılama aşamasında bizzat dinlenmeyen ve talimat ile savunması alınan sanık hakkında olumsuz kanaatin neden kaynaklandığı denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan ” eylemli bir pişmanlık göstermediğinden tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaat gelmediğinden ” bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
II-5237 sayılı TCK’ nun 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; “daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ile yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan, talimatla savunması alınan , dosyada mevcut adli sicil kaydına göre sabıkasız olan ve yazılı gerekçe ile TCK ‘nun 62.maddesi uyarınca takdiri indirim nedeni de uygulanan sanık hakkında” bir daha suç işlemekten çekineceği hakkında mahkememizde kanaat oluşmaması” şeklindeki olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile kanuni ifadelerin tekrar edilmesi suretiyle yazılı şekilde TCK’nın 51 .maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
III-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.