YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13359
KARAR NO : 2016/551
KARAR TARİHİ : 26.01.2016
Tebliğname No : 7 – 2012/269471
MAHKEMESİ : Suruç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2012
NUMARASI : 2010/298 (E) ve 2012/785 (K)
SUÇ : 5015 sayılı Yasa’ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin sanık İ.. A.. hakkında verilen beraat kararının temyizi üzerine yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık İ.. Ö.. ve müdafii ile Katılan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin sanık İ.. Ö.. hakkında verilen mahkumiyet kararını temyizi üzerine yapılan incelemede ise,
1-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK’nın 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın sabıkasına esas olan 1918 sayılı Yasa gereğince verilen para cezasının silinme koşullarının oluştuğu yine sabıkasında bulunan elektrik hırsızlığı suçunun 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 82. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılarak TCK’nın 163/3. maddesinde yeniden düzenlenmesi ve anılan kanunun Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında; elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyeti bulunan kişinin anılan Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde zararı tamamen tazmin etmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağının hükme bağlanmış olması karşısında, sabıka kaydındaki elektrik hırsızlığına ilişkin ilamla ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra ödeme yapıldığının anlaşılması halinde, talimat mahkemesinde alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden ve talimat ekinde KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanığa, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan engel sabıkasının bulunduğu bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Davaya konu kaçak akaryakıt hakkında Suruç Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/357 sayılı 14/06/2010 tarihli kararı ile tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, kaçak akaryakıtın tasfiye edilmemiş ise 5015 sayılı Yasa’nın ek 5/1 maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi, tasfiye edilmiş ise; tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık İ.. Ö.. ve müdafii ile katılan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.01.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.