Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/12653 E. 2015/19105 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12653
KARAR NO : 2015/19105
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/248675
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2012/108 (E) ve 2012/526 (K)
SUÇ : 4733 ve 5607 sayılı yasalara muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-O yer Cumhuriyet savcısı, bir aylık yasal temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
1-08.05.2012 tarihli celsede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını talep eden ve sabıkası bulunmayan sanık hakkındaki yargılama aynı celsede sonlandırılıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK’nun 231/6-b maddesinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, olaydan kaynaklanan zararın giderilmediğinden bahisle ve koşullarının oluşmadığı şeklindeki soyut gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla;
02.05.2012 tarihli bilirkişi raporundaki CIF değerin 11.01.2012 tarihli KEMTV’ndaki CIF değerden daha lehe olduğu da gözetilip, bu değer esas alınmak suretiyle dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamından ibaret kamu zararı belirlenip sanığa bildirilerek, makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK’nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın eyleminin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesinde tanımlanan suça uyduğu gözetilerek hüküm oluşturulması yerine, eylem bölünmek ve suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan mahkumiyet, 4733 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan ise beraat hükmü kurulması,
3-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasa’nın 13/1. maddesi yollaması ile TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde uygulama yapılması,
4-Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen gümrük idaresi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca cezada kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 16/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.