Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2014/11929 E. 2015/21790 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11929
KARAR NO : 2015/21790
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/228544
MAHKEMESİ : Reyhanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2010/1527 (E) ve 2012/196 (K)
SUÇ : 5607 sayılı Yasa’ya Muhalefet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I)Sanık C.. D.. müdafiinin ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık C.. D.. hakkındaki hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
UYAP ortamından yapılan araştırmada; Dairemizce daha önce incelenerek karar verilen; 2013/13586 Esas 2014/7488 Karar sayılı (RED-DÜZELTİLEREK ONAMA), (Reyhanlı 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/1215 E. 2010/1290 K. sayılı) dosyası ile sanık yönünden temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiği anlaşılan Reyhanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.07.2011 tarih 2010/1576 E- 2011/549 K sayılı dosyasındaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih 2013/7-591 Esas-2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için anılan dosyalar getirtilip incelenerek suç tarihleri ve eylemler karşılaştırılıp hukuki kesinti bulunup bulunmadığının tespiti ile eylemin TCK’nun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç kapsamında kalıp kalmayacağı hususu tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasına veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun kapsamında kalacağı; Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla geçiş yapmaya çalışan şahıslara görevlilerin müdahalesi üzerine dava konusu sigaraların ele geçirildiği gözetildiğinde sanığın 5607 sayılı Yasa’nın 3/1-ikinci cümlesi gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden 4733 sayılı Yasaya muhalefetten hüküm tesisi,
2-Dosya kapsamına göre sanığın eylemi 5607 sayılı Yasa’nın 4/2. maddesi kapsamındaki toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde, aynı Yasa’nın 4/2 maddesi uyarınca cezasında artırım yapılmaması,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3. fıkrasının “Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz” amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58/7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
5-Dava konusu eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca imha suretiyle tasfiyesine hükmedilmesi,
6-Açılan davaya katılma hakkı olmayan TAPDK’nın katılan olarak kabulü ile lehine vekalet ücretine hükmolunması,
7-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılmasına karar verilen Gümrük İdaresi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık C.. D.. müdafiinin ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II)Sanık A.. S..’ın ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar A.. S.. ve H.. İ.. hakkındaki hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
1-Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla geçiş yapmaya çalışan şahıslara görevlilerin müdahalesi üzerine dava konusu sigaraların ele geçirildiği gözetildiğinde sanıkların 5607 sayılı Yasa’nın 3/1-ikinci cümlesi gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden 4733 sayılı Yasa’ya muhalefetten hüküm tesisi,
2-Dosya kapsamına göre sanıkların eylemi 5607 sayılı Yasa’nın 4/2. maddesi kapsamındaki toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde, aynı Yasa’nın 4/2 maddesi uyarınca cezalarında artırım yapılmaması,
3-Hükümden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa’nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasa’nın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
4-Sanıklar hakkında erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiği halde 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-Dava konusu eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca imha suretiyle tasfiyesine hükmedilmesi,
6-Açılan davaya katılma hakkı olmayan TAPDK’nın katılan olarak kabulü ile lehine vekalet ücretine hükmolunması,
7-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılmasına karar verilen gümrük idaresi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık A.. S..’ın ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.