Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2013/11390 E. 2015/22032 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11390
KARAR NO : 2015/22032
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/78515
MAHKEMESİ : Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2012
NUMARASI : 2004/97 (E) ve 2012/141 (K)
SUÇ : Kaçakçılık, Resmi belgede sahtecilik, Kara paranın aklanmasına dair kanuna muhalefet, Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17/2.maddesi uyarınca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.07.2007 gün ve 346 sayılı kararı ile; kaçakçılık suçlarına, “yargılama yapacak yerde birden fazla asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri varsa 1 numaralı asliye ceza veya ağır ceza mahkemelerinin bakmasını…” kararlaştırmıştır. Bu durum karşısında, davaya bakma görevinin Mardin 1.Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı ise de, usul ekonomisi gözetilerek bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemenin kaçakçılık suçlarından kaynaklanan davaya ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakması nedeniyle, Yargıtay CGK’nın 2007/10-85 Esas, 2007/109 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasası’nın 17. maddesindeki gibi özel bir düzenleme bulunmayan hallerde ihtisas mahkemelerince yargılanması amaçlanan suçlar ile diğer suçların yargılamalarının birlikte görülemeyeceği gözetilmeden, Kaçakçılık suçunun yargılamasının 4208 sayılı Yasa’ya muhalefet ve 765 sayılı TCK’nın 313.maddesine aykırılık suçlarıyla birlikte yapılması yasaya aykırı ise de, usul ekonomisi açısından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Yasa’ya muhalefet suçundan tüm sanıklar hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Meydana Getirmek suçundan tüm sanıklar hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-Kaçakçılık suçundan tüm sanıklar hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
İddianamedeki olayın anlatılış biçimi ile tüm dosya içeriğine göre; sanıklar hakkında teşekkül halinde kaçakçılık yapmak suçunu işlediklerinden bahisle kamu davası açıldığı anlaşılmış olup, isnat edilen suç için öncelikle sanıklar lehine olan Yasa’nın belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak, suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı yasanın 27/1-3. maddesinde 10 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza, 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4926 sayılı Yasa’nın 5/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ve 5607 sayılı Yasa’nın 3/14 ve 4/1. maddelerinde bu suçun yaptırımı olan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının iki kat artırılması ile birlikte 3 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza olarak öngörülmesi karşısında, 4926 sayılı Yasa’da belirtilen ceza miktarının sanıklar lehine olduğu bu nedenle, olayda dava zamanaşımının 765 sayılı TCK’nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen sürelere tabi bulunduğu ve suç tarihi itibariyle karar tarihinde anılan maddelerde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak suç tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/3 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresi tamamlanmış olduğundan, anılan maddeler uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
VI-Memurun Resmi Belgede Sahteciliği suçundan bir kısım sanıklar hakkında kurulan beraat ve bir kısım sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin, bir kısım sanıkların ve bir kısım sanıklar müdafiilerinin temyizlerine gelince;
Suç tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine hükümler içeren 765 sayılı TCK.nın 102/3 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı gerçekleştiğinden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 19/11/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.