Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/966 E. 2023/1123 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/966
KARAR NO : 2023/1123
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

– K A R A R –

Davacı-karşı davalı vekilince açılan kal bedelinin tahsili ile karşı davada imalat bedelinin tahsili davası sonucunda mahkemece asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2022/4051 Esas, 2022/5773 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı-karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’un 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin olarak yatırıldığından davalı-karşı davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 1.470,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 20.03.2023 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

– MUHALEFET ŞERHİ –

Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. (HMK 266/1) Özel bilgi ile kastedilen şey; bir bilim dalına ilişkin olan araştırılmış ve sonucu bağlanmış bilgiyi, teknik bilgi ise; pozitif bilimlerin verilerinden elde edilen tartışmasız konuları ifade eder.
Hâkim, uyuşmazlık konusu hakkında bizzat duyu organları yardımıyla bulunduğu yerde veya mahkemede inceleme yaparak bilgi sahibi olmak amacıyla keşif yapılmasına karar verebilir. Hâkim gerektiğinde bilirkişi yardımına başvurur. (HMK 288/1) Keşif kararı, mahkemece, sözlü yargılamaya kadar taraflardan birinin talebi üzerine veya resen alınır. (HMK 288/2)
Yapılacak keşif ile bilirkişi raporu alınacak ise keşif ara kararının bilirkişi raporu alınması konusundaki kurallara da uygun biçimde kurulması ve keşif tutanağının da bu kurallara uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Mahkeme, tarafların da görüşünü almak suretiyle bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında; inceleme konusunun bütün sınırlarıyla ve açıkça belirlenmesi, bilirkişinin cevaplaması gereken soruların yazılması ve raporun verilme süresinin gösterilmesi zorunludur. (HMK 273/1)
Bilirkişiden alınacak raporun kapsamı yerinde keşif yapılmasını gerektirir nitelikte ise bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi tanınarak rapor alınamaz. Bu durumda hakimin keşif kararı vermesi ve yasaya uygun biçimde keşif yapıp sonucuna göre rapor alması gerektiğinden keşif yapılmaksızın bilirkişiye inceleme yetkisi tanınarak alınacak rapor geçerli bir rapor olmayacak ve hükme de esas alınamayacaktır.
Henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir. (HMK 401/1) Dava açıldıktan sonra yapılan her türlü delil tespiti talebi hakkında sadece davanın görülmekte olduğu mahkeme yetkili ve görevlidir. (HMK 401/4) Bu hükmün sonucu olarak görülmekte olan bir dava var ise bu davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davaya bakan mahkemeden başka bir mahkemenin delil tespiti yapma yetkisi bulunmamaktadır.
Delil tespiti ve bu kapsamda delil toplamaya, davaya bakan mahkeme yetkili olup, gerek başka mahkeme aracılığıyla gerekse harici bilirkişi raporu almak suretiyle delil toplanması mümkün değildir. Harici rapor almak ancak HMK 293. madde kapsamında taraf delili olan uzman görüşü sunulması şeklinde olabilecektir.
Tüm bu hükümlerin sonucu olarak bir davadaki uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektiriyorsa ve bu teknik bilginin belirlenmesi yerinde incelemeyi gerektiriyorsa hakim keşif ve bilirkişi deliline bizzat başvurmalı ve bu kapsamda ara kararı oluşturarak yerinde keşif yapmak suretiyle bilirkişi raporu almalı, kendi gözetiminde rapor almaksızın tarafa özel inceleme yaptırıp sonuçlarını sunmak üzere süre vermek suretiyle delil toplama yoluna gitmemelidir. Aksine bir çözüm HMK’nın keşif ve bilirkişi kurallarına aykırı olacak, mahkeme gözetiminde denetime elverişli adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyetli yargılama hakkına uygun bir süreç işletilmemiş olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece inşaatın takviyesinin gerektiği 15/04/2021 tarihli ek rapor ile tespit edildiğinden takviye için gereken tüm masrafların (proje yapımı, ruhsat ve onay harcı, takviye imalat bedeli vb) 30/12/2012 tarihi itibari ile hesaplanmasına yönelik olarak dosyada mevcut 06/10/2021 tarihli raporun değerlendirme bölümünün 1 nolu bendinde detaylı olarak izah edilen a, b, c, d maddelerinde belirtilen statik tahlillerin yaptırması ve raporları dosyaya ibraz etmesi için karşı davacı kooperatife süre verilmiş ve yerine getirilmemesi üzerine karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece ara kararına konu edilen hususlar uyuşmazlığın çözümü bakımından gerekli, teknik bilgi gerektiren yerinde inceleme yapılarak rapor alınmasını gerektiren hususlar olup buna uygun bir ara kararı kurularak yapılacak keşifte birlikte götürülecek bilirkişilerden rapor alınması, gerekli giderleri yatırması için tarafa verilecek sürenin de buna uygun olması gerekir.
Mahkemece ara kararına ve kesin süreye konu delil toplama yöntemi yukarıda yer verilen usul kurallarına aykırı olup, verilen kesin sürenin de bu nedenle sonuç doğurması mümkün değildir. Mahkemece yapılması gereken iş uyuşmazlığın çözümü için alınması gereken bilirkişi incelemeleri için keşif kararı vermek, yapılacak incelemeye uygun bilirkişi seçimi yapmak ve gerekli giderleri yatırmak için tarafa süre vermek iken usule aykırı oluşturulan ara kararı ile verilen kesin süreye değer verilerek karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme talebi kabul edilerek hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan karar düzeltme talebinin reddi yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.