Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/557 E. 2023/643 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/557
KARAR NO : 2023/643
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Asıl ve Birl. Davanın Kabulüne

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yüklenici ile birleşen dosya davalıları arsa sahipleri arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye düşen 4 no.lu bağımsız bölümün gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satıldığını ve bedelinin ödendiğini belirterek, 4 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı yüklenici, davaya cevap vermemiş, HMK 128. maddesi gereği ileri sürülen maddi vakaları inkar etmiş sayılmıştır.

2. Birleşen dosya davalıları arsa sahipleri vekili, davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirmediğini, davanın müvekkillerine yöneltilemeyeceğini, taraflarınca yükleniciye karşı açılmış olan davaların sonuçlarının beklenmesi gerektiğini, tamamlanmayan edimler nedeni ile herhangi bir bağımsız bölümün satışa konu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi sıfatı ile 2013/322 Esas, 2016/335 karar sayılı ve 25/02/2016 tarihli kararıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirmeyen davalı yüklenicinin alacağını temlik edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 14.Hukuk Dairesi (kapatılan) 2016/18127 Esas, 2019/3595 Karar sayılı ve 18/04/2019 tarihli kararı ile;
gerektiği takdirde yapıya genel iskan ruhsatı verilmesinin mümkün olup olmadığının belediyedeki işlem dosyasından da yararlanılmak suretiyle mahallinde keşif yapılarak bilirkişiye incelettirilmesi, iskan ruhsatı verilmesi için bir engel bulunmadığı sonucuna varılırsa genel iskan giderlerinin ne olduğunun yetkili mercilerden sorulması, bu bedel ile bilirkişi heyetince son belirlenen eksik ve ayıplı işler bedelinin davalı arsa sahiplerine ödenmek üzere depo etmesi için davacıya uygun bir süre verilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden temyize konu hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda eksiklikler tespit edilmiş ve tespit edilen eksikliklere ilişkin bedelin davacı tarafından depo edilmesi karşısında davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen dosya davalıları vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Birleşen dosya davalıları vekili temyiz dilekçesinde; yükleniciden temlik alanın böyle bir dava açamayacağını, davanın reddine dair ilk kararın doğru olduğunu ve bozma ilamının hatalı olduğunu, davacının bozma ilamı öncesi belirlenen eksik iş bedellerinin tümünü karşılamayı reddettiğini, idare alacaklarına ilişkin yapılan hesaplamada gecikme zamlarının hesaba katılmadığını, hesaplanan bedelin karar tarihi itibarı ile eksiklikleri karşılamadığını, bilirkişi raporuna itirazın değerlendirilmediğini, bir kısım kalemlerin hesaplama dışı bırakıldığını, dava konusu 4 no.lu bağımsız bölümün yüklenici tarafından müvekkillerine verileceğine ilişkin sonradan sözleşme yapıldığını, müvekkillerinin halen yükleniciden verilmeyen bağımsız bölüm alacakları bulunduğunu, dava devam ederken müvekkili …’ın 20/05/2019 tarihinde vefat ettiğini ancak mirasçıların davaya dahil edilmediğini, harç ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 436, 437. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi, 184. maddesi, 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İBBGK Kararı

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 Sayılı HMK’nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını da içermektedir. Mahkemece gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kâğıdının usulüne uygun şekilde davalılara tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin gerçekleşmesinden sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir. Nitekim taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2009 gün ve 2009/9-52-105 esas, karar; 14.04.2010 gün ve 2010/21-200-216 esas, karar sayılı ilamları).

2.1.Birleşen dosya davalısı …’ın 20/05/2019 tarihinde vefat ettiği, temyiz incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının ise 08/11/2022 tarihli olduğu, davalı … mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya dahil edilmeden yokluklarında yargılama yapılarak aleyhlerine hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6., Anayasanın 36. ve HMK’nun 27. maddelerine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, dava dilekçesi davalı … mirasçısı … (halihazırda birleşen dosya davalısı) dışındaki mirasçıları olan … ve …’a usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, ileri sürülmesi halinde savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna uygun bir karar verilmesi gereklidir.

3.Bozma nedenlerine göre, temyiz edenler vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz eden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının 2. paragrafta açıklanan nedenlerle kabulü ile temyiz incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının taraf teşkili bakımından BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.