Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/553 E. 2023/2241 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/553
KARAR NO : 2023/2241
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
SAYISI : 2004/124 E., 2006/378 K.
DAVALILAR : 1-… vekili Avukat …
2-… Temsilcisi …
DAVA TARİHİ : 01.01.2004
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflardan gelen olmadığı anlaşılmakla incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.08.2002 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile E blok 15 nolu daireyi satın aldığını, bu sözleşmenin davalı şirket ile davalı arsa sahibi arasında yapılan 20.05.1997 tarihli düzenleme şeklindeki rızai taksim senet ve sözleşmesine dayandığını, bu sözleşmenin tapuya şerh verdirildiğini, davalı şirketin kendisine düşen daireleri başkalarına devretmeye başladığını, müvekkiline ait satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiğini, şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … dilekçesinde; dava konusu dairenin bulunduğunu arsa sahiplerinden olduğunu, davalı şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, yüklenici şirketin inşaatın küçük bir bölümünü yaptığını, iflas ederek kaçtığını, inşaat ilerledikçe yükleniciye satış yetkisi verdiklerini, söz konusu dairenin satış yetkisini vermediklerini, henüz hak etmediğini, inşaat imalat seviyesinin çok düşük olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan 3 nolu parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapımı konusunda arsa sahipleri ile davalı şirket arasında 16.02.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tanzim edildiği, sözleşme gereğince yapılacak işin oranına göre davalı şirkete daire satış yetkisinin arsa sahipleri tarafından verileceğinin kararlaştırıldığı, davalı şirketin tüm site inşaatının %47’sini tamamlayıp %53 gibi büyük boyutta noksanlığı bulunduğu, yüklenicinin inşaatı tamamlamadan bırakıp kaçtığı, arsa sahiplerine karşı sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında inşaat sözleşmesindeki yükleniciye kademeli satış yetkisi tanınmış olmasına dair hükümlerin uygulama imkanı olmadığı, temlik hükümleri çerçevesinde davacı adına tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; aynı nedenlere bağlı aynı sitede bulunan tapu iptali ve tescil davalarında emsal bir çok dava görüldüğünü ve kararalrın davacılar lehine sonuçlandığını, davalı inşaat şirketinden bedelini ödeyerek aldığını ve zilyetliği devraldığını, davalıların inşaatın devamını başka inşaatçıya verdiklerini inşaatın halen devam ettiğini, müvekkilinin bedelini ödediği taşınmazını haksız şekilde elde ettiklerini, bunun iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, ödenen bedelin dikkate alınmadığını, müteahhit iflas ettiğinden müteahhide açılacak davanın karşılıksız kalacağını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yükleniciden taşınmaz satın alana kişinin tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428, 438/7,8,9. maddeleri ile 439/2. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. ve 118. maddeleri,

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428. maddesi ile 439/2. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temliken tescil diye adlandırılan davalarda yüklenicinin kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden tapu payını ya da bağımsız bölümü 3. kişilere temlik etmesi mümkündür. Ancak arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri uyarınca yüklenicinin ve temlik suretiyle onun alacaklarına halef olan tapu payı ya da bağımsız bölüm temlik alan 3. kişinin tapu payı ya da bağımsız bölüme hak kazanabilmesi için yüklenicinin, sözleşme gereği arsa sahibine karşı üstlendiği inşaat yapma edimini sözleşme ve ekleri, tasdikli proje ve ruhsatı ile imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp teslim etmiş olması zorunludur . Somut olayda, davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimini yerine getirmediği sabit olduğundan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmeyen davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Davacı tüketici olup, harçtan muaf olduğundan peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.