YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/314
KARAR NO : 2023/743
KARAR TARİHİ : 27.02.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31.10.2022 tarihli, 2022/1598 E. 2022/5040 K. sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında abone sayaçları sökme-takma hizmet alım işine ilişkin sözleşme akdedildiğini, davalı idarenin Teknik Şartnamenin 3.1.a maddesi gereği ana hizmet bedelinin % 50 sinin ödenmesi gerekirken sehven yapılan işin % 100 ünün ödemesinin yapıldığından bahisle sehven fazladan yapılan KDV dahil 151.158,00 TL’nin bir kısmının müvekkilinin hakedişinden mahsup edildiğini, bakiyesini de müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, yapılan kesinti ve iade talebinin sözleşmeye aykırı olduğunu, ayrıca davalının sayaç temini yapmayarak işi askıda bırakarak müvekkilinin işin tamamından kazanacağı gelirden mahrum bırakıldığını ve işin tamamını yapamadığı için mahrum kalınan kârın mevcut olduğunu ileri sürerek uğranılan zararın şimdilik 100.000 TL’sinin davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında dava değerini 469.517,87 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Teknik Şartnamede teklif edilecek ana hizmet bedeli EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 25 nci maddesi uyarınca AG’den beslenen aboneler için belirlenen kesme-açma birim bedelinin 1.5 katını aşamayacağını, bu hali ile davacıdan yapılan kesintilerin usulüne uygun olduğunu, yine sözleşmenin 30.3 maddesi gereğince işin azaltılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
1
III. MAHKEME KARARI
Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 23.03.2016 tarihli 2012/181 Esas, 2016/450 Karar sayılı kararı ile,
1.Sayaç sökme takma tutanakları uyarınca toplamda 15.233 adet sayacın sökme takma işleminin gerçekleştirildiği, sayaç takma ve sökme bedelinin 21,00 TL olduğu gerekçesiyie davalı tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra ödenmesi gereken 241.658,74 TL eksik hak ediş ödemesine ilişkin alacağının davalıdan tahsiline,
2.Davalı kurum tarafından 05.05.2011 tarihinden itibaren ambar stoklarındaki mevcut sayaç sayısının yetersiz olması nedeniyle sayaç verilmediği, davacı tarafça sözleşme ve şartnamede belirtilen araç, ekipman ve personelin eksiksiz olarak temin edilerek işe başlandığı, davalı kuruma başvurulmasına rağmen temin işine ilişkin oluşan zararın ödenmediği, davalı tarafça yapılan eleman gideri, SGK primi ödemesi ve araç giderlerine ilişkin menfi ve müspet zararlara davalı tarafça sebebiyet verildiği gerekçesiyle sözleşmenin nedensiz askıda bırakılması nedeniyle hesaplanan 221.859,13 TL’nin ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline,
3. Davacının mahrum kalınan kâr talebine ilişkin, taraflar arasındaki sözleşmenin 30.5 maddesi (a) bendi gereğince idarenin işin % 70 ini tamamlattırmamış olmasına yüklenicinin karşı çıkmadığı gerekçeleriyle kâr mahrumiyeti talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarihli 2016/9615 E., 2019/573 K. sayılı ilamı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak eser sözleşmeleri için de uygulanması gereken TBK’nın 408 inci maddesindeki usul uyarınca ve sözleşmenin devamına ilişkin bir irade bulunmadığından sözleşmenin 1 yıllık süreye tabi olduğu, işin kalan sayaç sayısı olan 7767 adet sayaç için olan kârı geçemeyeceği de göz önünde bulundurularak davacının davalı tarafından iş verilmemesine ilişkin zararı tespit edilip hüküm altına alınması gerektiği, reddolunan kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hak ediş ödemesine ilişkin alacağa yönelik talebin kabulüne, mahrum kalınan kâra ilişkin talebin reddine, davalı tarafından iş verilmemesine ilişkin oluşan zarara ilişkin talebi yönünden bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 31.10.2022 tarihli 2022/1598 Esas, 2022/5040 Karar sayılı kararı ile dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına ve özellikle temyiz kapsamı ve nedenlerine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; davanın kısmen reddine karar verilmesine rağmen müvekkil davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmediğini, işin askıda bırakılması iddiasına ilişkin sunulan faturaları sonradan
2
tanzimi mümkün olduğundan kabul etmediklerini beyanla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanunun 440 ncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı taraf dava dilekçesinde dava değerini 100.000,00 TL olarak göstermiş, 08.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 469.517,87 TL olarak ıslah etmiş ve harcını da yatırmıştır. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde reddedilen 64.752,13 TL üzerinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT üzerinden (ilk 40.000,00 TL için % 15 = 6.000,00 TL, sonraki 24.752,13 TL için % 13= 3.217,77 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL + 3.217,77 TL =) 9.217,77 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücreti verilmemesi doğru görülmediğinden mahkeme kararının bozulması gerekirken sehven onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşılmış olup bu yöndeki karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’un 438/7 nci maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin KABULÜNE,
Dairemizin 31.10.2022 tarihli, 2022/1598 E. 2022/5040 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasına 8 numaralı bent olarak “ Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 9.217,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz peşin ve karar düzeltme harcının talep halinde davalıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3