Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/3092 E. 2023/3069 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3092
KARAR NO : 2023/3069
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/509 E., 2023/593 K.
DAVA TARİHİ : 25.12.2020
HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasında görülen iflas davasından dolayı yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı 3. kişi ile davalı şirket arasında Konut Satış Sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra müvekkili şirket ile temlik eden arasında Devir ve Temlik Sözleşmesi imzalandığını, bu hususun davalı şirket tarafından kabul edildiğini, daire satış bedelinin davalı şirkete ödenmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini, konut satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi için iflas yoluyla takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini öne sürerek itirazının kaldırılmasıyla davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; yabancı uyruklu şirketin teminat yatırması gerektiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, müvekkili şirket hakkında başka alacaklılarca açılmış iflas davaları bulunduğunu, davacının haksız bir şekilde icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2022 gün, 2022/1957 Esas, 2022/1649 Karar sayılı kararı ile başka mahkeme tarafından davalı şirketin iflâsına karar verildiğini, bir şirket hakkında bir kez iflas kararı verilebileceği, bilirkişi raporlarına göre davalının borcu bulunduğu, gerekçesi ile iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 06.03.2023 tarih ve 2023/867 Esas, 2023/857 Karar sayılı ilamında; iflas kararının kesinleşmesiyle birlikte borçlunun alacaklıları hakkında karar verme görevinin iflas idaresinde olduğu, mahkemece iflas kararı verilirken hükmün gerekçesinde davacının alacağının tespit edilmesinin doğru görülmediği, müflis hakkında daha önce iflas kararı verilip kesinleştiğindan bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile davalı aleyhine açılan takipli isteminin reddi ile bilirkişi raporlarına göre davalının borcu bulunduğu tespit edildiğinden ve davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından müflis şirketin sorumlu olmadığını, davacının alacaklı olduğunu ispat edemediğini öne sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takipli iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 158 nci, 232 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.