Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/3042 E. 2023/2673 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3042
KARAR NO : 2023/2673
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/712 E., 2023/725 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/212 E., 2020/1113 K.

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı … Ticaret AŞ ye kullandırdığı kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlu şirket ve kredi borcuna kefil olan davalı aleyhine İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2016/16711 E. sayılı dosyasında takip başlattığını, borçlu şirket iflas ettiğinden ve davalı …’nin de malvarlığı tespit edilemediğinden, davalı hakkındaki takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının iflasa tabi olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini, ancak davalının birçok şirkette yönetici ve ortak olduğunu, tacir olduğu, işlettiği gece kulüpleri ile tanındığını, bu işletmelerin esnaf ölçüsünü aştığını, TTK’nın 12/2 maddesi uyarınca tacir sayılması gerektiğini ileri sürerek, davalının takibe itirazının kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin iflasa tabi şahıslardan olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, iki şirketin yönetim kurulu üyesi olmasının tacir sayılması için yeterli olmadığı, gerçek kişi olarak ticari kazanç niteliğinde kazancının olmadığı, tacir olmayan kişi hakkında yapılan iflas yoluyla takibin usulüne uygun bir takip sayılamayacağı gerekçesiyle, HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bir çok şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalının tacir sayılması gerektiğini, işlettiği lüks gece klüpleri hakkında çıkan haberler nedeniyle, bir ticari işletmeyi kendi adına kurup işlettiğini duyurduğunun kabul edilmesi ve TTK’nın 12/2 fıkrası gereği tacir sayılması gerektiğini, söz konusu işletmelerin esnaflık sınırı ölçüsünü aştığını, ceza dosyasında ithalatçı olduğunu beyan etmesinin, gerçekte esnaflık ölçüsünü aştığını gösterdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bahsedilen gece kulüplerini davalının halen işlettiğine dair dosyada bilgi ve belge olmadığı, davalı hakkında çıkan haberlerin, davalının bir ticari işletmeyi kurup açtığı ve halka duyurduğu anlamına gelmeyeceği, davalının ticari işletmeyi kendi adına işletmediği, ticaret siciline kaydolmadığı, tacir sıfatıyla vergi mükellefiyeti başlatmadığı, bu nedenle iflasa tabi şahıslardan olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve res’en dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 154. maddesinde düzenlenen iflas yolu ile başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve İİK’nın 156. maddesi gereğince davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114, 115, 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İcra İflas Kanununun 154 ve devamı maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.