Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/296 E. 2023/1789 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/296
KARAR NO : 2023/1789
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/407 E., 2021/403 K.
DAVALILAR : 1- … vekili Avukat …
2- … Mimarlık Mühendislik Müşavirlik Hizmetleri Limited
Şirketi vekili Avukat … 3- …
vekili Avukat … 4- …
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 19.06.2009
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dileköesinde özetle; …,… Köyünde bulunan 124 ada 110 parseldeki eski eser tescilli … Köyü Camiinin onarımına 01.09.2005 tarihi itibariyle başlandığını, ihale hazırlıklarının yapıldığını, … Mimarlık Mühendislik Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti.’ye onarım için ihale dosyasının hazırlatıldığını, onarım işinin davalı mimar …, Peyzaj mimar H. Lale … ve Elektrik Teknisyeni … tarafından incelenerek, Bölge Müdürü olan …’a onaylatıldığını, …’in teklif verdiğini, verilen 486.371,00 TL’lik teklifin komisyonca onandığını, yer tesliminin yapıldığını, buna rağmen iş tam olarak yapılmadığından, yaklaşık maliyetin abartılı hazırlandığını, fazla ödeme yapıldığını, bazı imalatların hiç yapılmadığını, metrajın yanlı hesaplanması nedeni ile de fazla ödeme yapıldığını, düzenlenen hak ediş raporları ile gerek hiç yapılmayan imalattalar gerekse metraj farkından kaynaklanan ödemeden dolayı (346.560.73 TL + 47.611,28 TL) olmak üzere davalı yükleniciye toplam 394.172,01 TL (KDV hariç) ödeme yapıldığını, ilave işler kapsamında yapıldığı belirlenen imalatlar bedeli olan 42.197,18 TL mahsup edildiğinde (394.172,01 – 42.197,18) davalılardan yüklenici …’e toplam 351.974,83 TL (KDV hariç) fazla ve haksız ödeme yapıldığı, dolayısıyla yükleniciye yapılmış olan (KDV dahil) yersiz ödemenin (351.974,83 – TL+351.974,83 TL x %18) olmak üzere toplam 415.330,29 TL olduğu ve bu ödemelerden idare elemanlarının sorumlu olduğu, ayrıca denetim ve müşavirlik hizmeti satın alınan … Mimarlık Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Limited Şirketine müşavirlik ve denetim hizmetlerini gereği gibi yapmamış olmasına rağmen (KDV dahil) 11.588,30 TL ödenmek suretiyle müvekkil idarenin zarara uğramasına sebebiyet verildiği açıklanan 426.918,59 TL toplam tazminatın, 415.330,29 TL’lik kısmının, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … ile …’den müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılarla birlikte …’tan müteselsilen tahsiline, 11.588,30 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … il …’den müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişler.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin idareci olduğunu, teknik sorumluluğu olmadığını, ayrıca teknik belgelerde de imzası bulunmadığını, Yargıtay denetiminden geçip, onanan 2009/426 Esas sayılı dosyasında, idarecilerin sorumlu olmayacağı hususunun kabul edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 53.000,00 TL fazla imalat yaptıklarının kabul edildiğini, bu bedelin eksik imalattan düşülerek kalan bedelin talep edildiğini, ayrıca eksik imalat bedelinin 56.766,85 TL olarak tespit edildiğini, müvekkilinin fazla yaptığı imalatlara tenzilat uygulanmasının yerinde olmadığını, ayrıca 25.000,00 TL bakiye sözleşme alacaklarının bulunduğunu, yine 29.250,00 TL’lik nakdi teminatlarının halen idarenin nezdinde olduğunu, bu durumda mahsuplaşma yapıldığında fazla yapılan imalat ile yapılmayan imalat arasındaki farkın 3.000,00 TL olup, bu miktarın idare adına alacak olarak gösterildikten sonra nakit olarak bulunan 29.250,00 TL nakdi teminat ile 25.000,00 TL bakiye sözleşme alacağının müvekkiline iadesi gerektiğini, bu duruma göre yüklenici müvekkilinin alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi ile teminat olarak davacı idarede bulunan 29.250,00 TL ile sözleşme alacağı 25.000,00 TL’nin müvekkiline iadesini talep etmiştir.

3.Davalı … Mimarlık Müh. Müş. Hiz. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yüklenici firmanın 486.371,00 TL’lik teklifinin idarenin ihale komisyonu tarafından uygun görüldüğünü, harcama yetkilisi tarafından da kabul edilip, onaylanarak, sözleşmenin imzalandığını, ihale aşamasında müvekkili şirketin herhangi bir görevi bulunmadığını, onarım işine ait düzenlenen 2 adet hak ediş sonucunda %75’lik kısmının tamamlandığını, geriye kalan kısım tamamlanıncaya kadar sözleşme bedelinin %25’ine karşılık gelen 125.000,00 TL’lik kısmın proje kapsamında yapılması gerekli tüm imalatlar tamamlanana kadar emanete alınmasının müvekkili firma tarafından sağlandığını, dava dilekçesinden öğrenildiği kadarıyla bu bedelden 100.000,00 TL’sinin yapı denetim sorumlusu olan firmaya ödendiğini, müvekkili şirketin ödemeler konusunda yetkili ve sorumlu olmadığını, Bölge Müdürü Dr. … tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra söz konusu mekanın kullanımına bir engel olmadığı, dolayısıyla da geçici kabule hazır olduğu sonucuna varılarak caminin müftülüğe teslim edildiğini ve ibadete açılmasının sağlandığını, idarenin herhangi bir zararı bulunmadığını, müvekkili firmanın edimini yerine getirdiğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.

4.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; anahtar teslimi götürü bedel sözleşmelerinde ilerleme yüzdesine bağlı olarak işin %100’üne ulaşıldığında akdin tamamı ifa edilmiş olacağından iş azalışından söz edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşme hükümleri gereği tamamlanması zorunlu olan projenin tamamlandığını hatta iş devam ederken bir takım değişikliklere uğramasına rağmen sözleşmede belirtilen bedel üzerinden geçici hak ediş düzenlendiğini, ancak bir kısmı emanete alınmak suretiyle sözleşmede belirtilen bedelin tam olarak ödenmediğini, eksik ödendiğini, dava konusu yapının onarımının tamamlanmasından ve harcama yetkilisince bizzat kontrol edilmesinden sonra ibadete açılarak, kullanılmaya başlandığını, müfettiş raporlarını kabul etmediklerini, anahtar teslim götürü bedel sözleşmesinin fesh edildiğine dair bir işlem bulunmadığından idarece açılan davanın sözleşmede belirlenmiş hükümler yerine getirilmeden, projenin tamamlanması sonrasında yapılması gereken geçici kabul gerçekleştirilmeden ve kesin hesaplar yapılmadan açıldığını, müvekkilinin bu işe ait kontrollük görevlendirmesi olmayıp, davalı Bölge Müdürlüğü makamının 14.02.2006 tarihli yazısıyla teknik servisteki tüm iş ve işlemlerle ilgili koordinatör olarak görevlendirildiğini, resmi kurumlarda her türlü görevlendirmenin yazılı yapıldığını, müvekkilinin, yüklenici firma ve müşavir firma tarafından düzenlenen geçici hak edişleri, müşavir firmanın idareye sunmuş olduğu raporlar doğrultusunda değerlendirip, koordinatörlük görevi gereği imzaladığını, müvekkiline izafe edilecek hiçbir kusur olmamasına ve görevini verilen talimatlar doğrultusunda tam ve eksiksiz yapmış olması nedeniyle davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.05.2014 tarihli ve 2009/290 Esas, 2014/196 Karar sayılı kararı ile bedelden daha düşük olarak 486.371,00 TL’ye ihalenin verildiği, yüklenici …’e ödemenin yapıldığı, buna göre yapılmayan iş tutarının 56.766,85 TL olduğu, yüklenicinin fazla yaptığı imalat tutarının 42.197,18 TL olduğu, bu iki bedelin mahsubu yapıldığında, davacı idarenin 14.569,67 TL alacağının bulunduğu, ancak davacının da kabulünde olduğu üzere davalı yüklenicinin nakit olarak 25.000,00 TL ile 29.250,00 TL teminatlarının bulunduğu, bu duruma göre davacı idarenin alacağının olmadığı, diğer davalıların kusurlarının bulunmadığı, işin götürü olarak verilip, yaklaşık maliyetteki hatanın yansıması yükleniciye ödenen para anlamına gelmediğinden, bu duruma göre kusur ve zimmetleri bulunmadığından, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 17.06.2015 tarihli ve 2014/5353 Esas, 2015/3417 Karar sayılı kararıyla; öncelikle sözleşme eki ihale evrakları ve dökümanlarında yapılması kararlaştırılan işlerin sözleşme tarihi itibariyle gerçek piyasa fiyatlarının ticaret ve sanayi odaları ile ilgili meslek kuruluşlarından sorularak tespit edildikten sonra yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan mahallinde talimat yoluyla keşif de yaptırılarak, yaklaşık maliyet cetveli, mahal listesi, ihale evrakları ve sözleşme bedelinin belirlenmesinde abartılı metrajlar ve hayali imalatlara yer verilip verilmediği, varsa miktarı ve yaklaşık maliyet ile sözleşme bedelinden fazla belirlenmesinde davalı idare elemanlarının ihmal ve kusurları bulunup bulunmadığı, varsa dereceleri ile davalı yüklenicinin sözleşme ile eki ihale dökümanlarına ve mahal listesine göre yapımını üstlendiği halde yapmadığı, eksik yaptığı işler olup olmadığı ve yapılan hakedişlerle karşılaştırma yapılarak bunlar sebebiyle kendisine ne miktarda fazla ödemede bulunulduğu, yüklenicinin ilave iş yapıp yapmadığı, yapmışsa bunun yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli ve bunların sonucu olarak yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp davalı yüklenicinin ihale evrakında belirlenen fiyatın yüksek belirlenmesi ya da yapılması mümkün olmayan imalât gösterilmesinde katkısı bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile red kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 04.09.2018 tarihli ve 2015/419 Esas, 2018/388 Karar sayılı kararı ile; işin yaklaşık maliyetinin Yapı İşleri Uygulama Yönetmeliği ilgili maddelerine göre hazırlandığı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre daha düşük bir bedelle ihale edildiği, sözleşme eki ihale evrakları ve dokümanlarında yapılması kararlaştırılan işlerin yaklaşık maliyetlerinin 2006 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile … birim fiyatları esas alınarak hazırlandığı, yaklaşık maliyet hesabı proje ve mahal listesine bağlı metrajlar çıkarıldığı, yapılan iş onarım işi olduğundan uygulama aşamasında değişiklik yapılmasının olağan olduğu, Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği 6. maddesi çerçevesi dahilinde tamamlanmış her ne kadar geçici ve kesin kabul yapılmadıysa de eserin kullanıma açıldığı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu açık ihale usulüne göre ihale edilen iş yaklaşık maliyetin altında daha düşük bir bedelle ihale edildiğinden idare elemanlarının kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, yüklenici taahhüdünde ve idare teknik personel denetiminde tamamlanan ara hakedişlerde yapıldığı halde ödenen miktarın kesilmesi, sözleşme kapsamında olmayıp, idarinin bilgisi dahilinde yapıldığı anlaşılan imalatları kesin hesapta ödenmesi mümkün olduğu, yaklaşık maliyetin gizliliği, ihalenin herkese açık yapılması, işin yaklaşık maliyetin altında ihale edilmesi, ihale kararının idare tarafından onaylanması, ihale aşamasında fesat karıştırıldığına ilişkin dosya kapsamında belgelere rastlanmadığı, buna göre ihale bedeli 486.371,00 TL olup, iki nolu hak edişte ödenen 24 kalem imalatın bedeli olan 82.189,08 TL ödeneğin kesilmesi gerektiği, l. no.lu hak edişte ödenen: 2l3.388,64 TL (KDV Hariç), 2 no.lu hak edişte ödenen 147.982,36 TL, 2 no.lu hak edişte 09.10.2007 tarihli dilekçe ile ödenen 100.000 TL olup, toplam 461.37l,00 TL ödendiği, idarede emanette 25.000 TL olduğu, ilave işler bedeli 53.189,08 TL olup, yüklenici alacağının toplam 25.000,00 + 53.189,08 TL = 78.139,08 TL olarak hesaplandığı, yapılmadığı tespit edilen imalatlar için fazla ödenen 82.139,08 TL’den yüklenici alacağı olan 78.139,08 TL mahsup edildiğinde yüklenici borcunun 3.950,00 TL olarak belirlendiği, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu açık ihale usulüne göre ihale edilen iş yaklaşık maliyetin altında daha düşük bir bedelle ihale edildiğinden idare elemanlarının kusur ve ihmallerinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının, davalı … yönünden kısmen kabulü ile 3.950,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 09.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

4. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2019 tarihli ve 2018/5465 Esas, 2019/2487 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyan mahkemece alınan raporlarda gerçek piyasa fiyatlarının tespit edilebilmesi için ilgili kuruluşlara yazılan yazıların cevaplarının değerlendirilmediği, bununla birlikte bozmadan önce alınan rapor ile bozmadan sonra alınan rapolar arasında ek iş ve yapılmayan işlerin miktarı konusunda çelişkili sonuçlar ortaya çıktığı ve dava konusu iş ile ilgili Kula Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/333 Esas sayılı dosyasında alınan 25.01.2012 havale tarihli inşaat mühendisi, restorasyon uzmanı ve sanat tarihçisi bilirkişiden alınan raporda; alt satında orijinal kalem işleri bulunan kısımlarda temizlik çalışması yapılması imalâtının cami içi kubbe ve duvarlarında ve son cemaat mahallinin duvarlarında var olan kalem işlerinde yapıldığı belirtilmiş ise de hükme esas alınan raporda bu kalem işlerin yapılmadığının kabul edilmesinin de hatalı olduğu, yine, bozma ilâmında açıkça piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapılması gerektiği bildirilmesine rağmen hükme esas alınan raporda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fiyatları ile hesaplama yapılması, yaklaşık maliyetin doğru hesaplanması durumunda sözleşmenin daha az bedele imzalanıp imzalanmayacağı itirazının giderilmemesi, idare elemanlarının sorumluluklarının Yargıtay denetimine elverişli şekilde tartışılmaması, teminat ile ilgili itirazların değerlendirilmemesi de doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2006 yılı kamu kurumları birim fiyatlarına göre yaklaşık maliyetin inşaat imalatları 543.995,35 TL, elektrik imalatları 5.178,93 TL olmak üzere 549.174,28 TL olarak hazırlandığı, açık ihale usulü ihale edilen işin yaklaşık maliyetinin altında 486.371,00 TL bedele ihale edildiği, bu haliyle idare elamanlarının herhangi bir kusur ya da ihmallerinin olmadığı, kaldı ki fazladan ilave edilen imalatlar çıkarıldığında yaklaşık maliyet 574.520,00 TL hesaplanmakla yüklenicinin teklifinin gerçek yaklaşık maliyetin altında kaldığı ve davacı idarenin yaklaşık maliyetten kaynaklı bir kamu zararının da bulunmadığı, her ne kadar piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapılması gerekmekte ise de İzmir Ticaret Odasının 12.04.2016 tarihli, 2006 yılı itibariyle piyasa fiyatlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları baz alınarak tespit edilebileceği yönünde cevabi yazısı karşısında bilirkişi heyetinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları baz alınarak yaptığı tespitin yerinde olduğu, rapor ile yüklenici tarafından hiç yapılmayan işlerin tutarı sözleşme fiyatları ile 65.304,54 TL, yüklenici tarafından sözleşme dışı yapılan imalatın bedeli ise 53.189,908 TL olarak hesaplanmakla yükleniciye 12.115,46 TL tutarında fazla ödeme yapıldığı, ne var ki yüklenici hakedişinden 25.000,00 TL’nin emanette tutulması karşısında davalı yükleniciden tahsili gereken başkaca bir meblağın bulunmadığı davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yükleniciye yapılan fazla ödemenin idarede bulunan teminattan düşülmesinin hatalı olduğu, alacağın tahsiline geldiğinde; asıl alacak + KDV + faiz + yargılama gideri + vekalet ücreti olarak hesaplanarak; toplam, yüklenicinin idaredeki emanette bulunan bedelden düşülmesinin yapılacağı, bu durumun mahkemenin değil, idare ile yüklenici arasında bir konu olduğunu, ilk rapor, bozma sonrası rapor ve 2. bozmadan sonraki raporların birbiri ile çeliştiğini, yüklenicinin yapmadığı imalat bedeli olarak 65.304,54 TL’yi kesinlikle kabul etmediklerini, 2 raporda belirtildiği gibi yüklenicinin yapmadığı bedelini aldığı=idare zararı) imalat bedelinin 82.139,08 TL olarak kabul edilmesi gerektiğini, yükleniciden alınan teminatın, yüklenicinin idare ile yaptığı başka işle ilgili olarak mahsubunun yapılmış olabileceğini, yaklaşık maliyet hesaplanması konusunda idarenin bir zararı olmadığı tespitinin hatalı olduğunu, dava konusu restorasyon işiyle ilgili olarak Kula Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/333 Esas sayılı dosyasının akıbetinin hiç araştırılmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yaklaşık maliyetin hazırlanmasında abartılı metrajlar ve yapılma imkanı bulunmayan imalâtlara yer verilmesi, tadilat ve onarımların bir kısmı az miktarda yapılmış, bir kısmı hiç yapılmamış olmasına rağmen tamamı yapılmış gibi gösterilerek fazla ödeme yapılmak suretiyle idarenin uğradığı zararın, ilave işler bedeli mahsup edildikten sonra hesaplanan kalan kısmının ve haksız tahsil edilen iş bedelinin, yüklenici, müşavir firma, yapı denetim görevlisi ile kontrol görevini ihmal ederek fazla ödeme yapılmasına neden olan idare elemanlarından tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle ilk bozmada tasfiye kesin hesabının çıkartılmasının istenmesi nedeni ile teminat mektubunun da dikkate alınarak hesaplama yapılmasına, mahkemece alınan son raporda önceki raporlardaki görüşlerin de incelenerek çelişkilerin giderilmesine ve yargılama aşamasında ceza dosyanın değerlendirildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

1.Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

2.Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

3.Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

4.Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.