YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2870
KARAR NO : 2023/3525
KARAR TARİHİ : 26.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/479 E., 2021/942 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/423 E., 2018/416 K.
Taraflar arasındaki danışmanlık hizmet sözleşmeden kaynaklanan istirdat, tazminat ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16.07.2013 tarihli “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, iş bu sözleşmenin her iki tarafa da yükümlülükler atfetmekte olduğunu, müvekkilinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri düzenli olarak ifa ettiğini, davalının mezkur sözleşme gereğinde taahhüt etmiş olduğu yükümlülüklerin bir kısmına uymadığını, SAP yazılım programının hayata geçirilmesi için mezkur sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken danışmanlık hizmetini ifa etmediğini, İzmir 27 Noterliği’nin 00231 yevmiye sayılı 06/01/2014 tarihli ihtarname ile TBK’nun 117 vd. maddeleri ile TBK 473 vd. maddeleri ve ilgili sözleşmenin 15.3.1. maddesi gereğince sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davalı şirketin yükümlülüklerine uymaması nedeni ile müvekkilinin telafisi imkansız büyük bir zarara uğradığını, müvekkilinin davalıya danışmanlık hizmet ücreti olarak ödemiş olduğu 128.398,75-Euro ile sözleşmenin davalı tarafından ifası için yapılmış bulunan 39.217,87-TL masrafın dışında programın hayata geçmesi halinde davacı şirketin fabrikalarında meydana gelecek üretim/imalat artış, verimliliği ve diğer tüm departmanlarda beklenen verimliliğin gerçekleşmediğinden bahisle sözleşme gereğince davalıya ödenen 128.398,75-Euro danışmanlık ücretinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline, davalı için yapılan 39.217,87-TL masrafın dava tarihinden itibaren en yüksek banka ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mezkur yazılım programının zamanında hayata geçirilmemesinden dolayı uğranılan zarar karşılığı olarak fazlaya dair talep ve dava akları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davaya konu sözleşmelerin imzalanmasını müteakip tarafların kendi proje ekiplerini kurduğunu ve 22.07.2013 tarihinde davacı firmaya hizmet verilmeye başlandığını, davacı ekibine verilen ilk eğitimleri müteakip tasarım çalışmalarının başladığını ve bu süreçte tarafların proje ekiplerinin ortaklaşa yaptığı toplantıların safha safha birlikte yürütüldüğünü, ilgili toplantı notlarının davalı firma tarafından hazırlanıp incelenmek ve gerekli olduğu hallerde düzeltilmek üzere tüm proje ekibine yayınlandığını ve onaylandığını, davacının maliyet alanındaki uç taleplerinin ancak ilave yazılım programları ile sağlanabileceğinin tespit edildiğini, ilgili saptamaların davacı ile paylaşılması ve davacının onaylaması sonucunda 18/09/2013 tarihinde ilave yazılımlar satın alındığını, ilgili gelişmeler neticesinde ilk tasarım raporunun davacı firmanın incelemesine 07/10/2013 tarihinde sunulduğunu, tasarım raporunun davacı firma ile yapılan ortaklaşa çalışmanın ürünü olmasına rağmen davacı firmanın kendisine özel içeriksel ve özellikle de biçimsel değişiklikler ile birlikte daha önce belirtilmeyen ilave konuların da kavramsal tasarım raporunda yer almasını talep ettiğini, davacının dava dilekçesi kapsamındaki taleplerinin mesnetsiz, afaki ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme konusu hizmetlerin tamamlandığını ve gereği gibi ifa edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamı edimlerin yerine getirilmesinde temerrüde düşmediğini, karşı dava yönünden ise bu çalışmaların sözleşmenin imzalanması ile başladığını, müvekkili tarafından sunulan rapor üzerinde davacı tarafın yeni değişiklik talepleri olduğunu ve müvekkili tarafından bu talepler dikkate alınarak yeniden aynı şekilde bir çalışma ile davacının istediği yenilik ve değişikliklerin yerine getirilmeye başlandığını, bu faaliyet kapsamında müvekkili tarafından adam/gün bazlı alacak haklarının doğduğunu ancak bu bedellerin Ekim 2013 tarihinden itibaren müvekkiline ödenmediğini, 2013 yılı Ekim ayından 10.01.2014 tarihine kadar müvekkili tarafından verilen hizmete ilişkin dökümler ile ilgili hizmet karşılığı olarak müvekkilinin alması gereken ücretin 24.131,25-Euro olduğunu ancak davacı tarafça ilgili hizmetin sözleşme kapsamında alınmış olmasına rağmen ödeme yapılmadığından bahisle haksız, mesnetsiz ve kötü niyetle ikame edilmiş olan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 24.131,25-Euro hizmet bedelinin davacıdan hizmetin verildiği tarih itibari ile en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından davalı Uniteam.. A.Ş.’ye yapılan 128.398,75-Euro ödemenin canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan süreç ile ilgili olarak yapılmış olduğu, davacı tarafından geçiş için yapıldığı iddia edilen 39.217,87-TL tutarındaki masraf kalemlerine ilişkin ise dosyaya belirleyici belge sunulmadığı, bu nedenle davacı şirket tarafından davalı Uniteam.. A.Ş.’ye yapılan fesih bildirimi ve istirdat talebinin haklı olmadığı; Davalı-karşı davacı Uniteam A.Ş.’nin karşı davaya konu alacağına ilişkin herhangi bir fatura düzenlemediği, ticari defterlerine göre de herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın ve ispatlanamayan karşı davanın reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davalı firmanın, müvekkil firmanın kendisinden revize edilmesini istediği konuları tamamlayamadığını, işi zamanında teslim edemediğini, taraflar arasında düzenlenen “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” tarafların ortak iradeleri ve sözleşme üzerinde tartışmaları sonucunda hazırlanmış olup davalı firmadan, basiretli bir tacir ve iddia ettiği üzere sektörünün öncüsü bir firma olarak, tüm bu süreci ön görmesi ve iş planlamasını da buna göre yapması beklendiğini, davalı firmanın, en azından, revize işlemleri sonucunda işin teslimi uzayacaksa da bunun bilgisini müvekkil firma ile paylaşması gerektiğini, ancak davalı firma üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gibi bunun suçunu da müvekkil firma üzerine attığını, ayrıca söz konusu rapor, davalı tarafa sözleşmeyi feshettiğimizi ihtar ettikten sonra, 10.04.2014 tarihinde revize edilerek müvekkil firmaya teslim edilebildiğini, kaldı ki bu sunulan rapor da eksik bir şekilde teslim edildiğini, şöyle ki kavramsal tasarım sürecinde analizi yapılacak oîan SAP modülleri sözleşme ekinde tek tek belirtilmesine rağmen, davalı tarafça gönderilen dijital dokümanlarda bahse konu modüllerin yer almadığını, dolayısıyla, bu farklılıklar ve eksiklikler kavramsal raporun hazırlanmasında davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve işi zamanında teslim etmediğini gösterdiğini, mahkemece, müvekkil firma tarafından davalı firmaya yaprlan 128.398,75 Euro ödemenin canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan işlemler için yapılmış olduğu kabul edilmiş olsa da davalı firma tarafından canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan herhangi bir işlem olmadığını, dolayısıyla yapılan ödemenin olmayan bir işlem için yapılmış olduğunun kabul edilmesi de mümkün olmadığını, müvekkil tarafından davalı firmaya yapılan ödemelere ilişkin dekont ve faturalar sunulduğunu, bu husus müvekkil firmanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle de anlaşılacağını, davalı firma danışmanlarının ulaşım, transfer konaklama bilet ve ücretleri müvekkil firmaya ait olduğunu, bilirkişilerce bu hususta hiç araştırma yapılmadığından masraf iadesine yönelik talebin reddedilmesi hatalı olduğunu, canlı geçiş için 1 Ocak 2014 tarihinin hedef olarak belirtilmesine rağmen işin yetiştirilemediğini, bu gecikmel, davacının mali yılda sözleşme konusu programdan beklenen verimi alamamasına bunun sonucunda da zararının doğmasına yol açtığını, mahkemece, davalı firma tarafından sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi sonucunda müvekkil firmanın uğramış olduğu zararlar tespit edilmeden hüküm kurulması da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve asıl davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle birbirlerine herhangi bir borcu bulunmadığı ve proje aşamasına henüz geçilmemiş olması ve mevcut danışmanlık sözleşmesinde kavramsal tasarımın kabul edilmesi halinde ek sözleşme ile proje bedeli koşulları belirleneceği gözetildiğinde fatura edilen ve davacı tarafından davalıya ödenen 128.398,75 Euro’nun kavramsal tasarım aşamasına ait olduğu ve davacı tarafından geçiş için yapıldığı iddia edilen 39.217,87-TL tutarındaki masraf kalemlerine ilişkin ise dosyaya belirleyici belge sunulmamış olması gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan istirdat, tazminat ve alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.