YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2491
KARAR NO : 2023/2837
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2072 E., 2022/2272 K.
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/270 E., 2022/142 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davanın Kamu İhale Kurumuna ihbarı ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı feshi ile birlikte davacı şirketin ihalelere katılmasının yasaklanması nedeniyle teklif veremediği ihalelerin bedellerinden davacının elde edeceği kazanç tutarında fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 40.000 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yargı yolu ve görev yönünden, aksi halde zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden, kabul görmemesi durumunda esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davadaki istemin 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2/1-b maddesi gereğince hizmet kusuru niteliğindeki eyleme dayalı olarak açıldığı, idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak açılan tazminat davalarının tam yargı davası olarak İdari Yargıda açılmasının gerektiği gerektiği gerekçesiyle HMK.’nun 114/1-b maddesi ve 115/2. maddesi gereğince davanın görevli yargı yolu olan İdari Yargıda açılması gerektiğinden usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, Buna karşılık davalı tarafından müvekkil şirketin belgelerde tahrifat ve sahtecilik yapmak suretiyle sözleşmede üzerine yüklenen edimleri ifa etmiş gibi gösterdiği belirtilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalı idarenin haksız biçimde sözleşmenin feshine karar verdiği vakada davacı firma ve/veya yetkililerinin herhangi bir kusur ya da ihmallerinin olmadığı sabit hale gelmiş olduğunu, davacı şirketin ihalelere katılmaktan yasaklanmış olduğunu, davalı idare tarafından verilen yasaklılık kararının usul bakımından gerekli şartları taşımıyor olması bir yana, kararın aynı zamanda gerekçesiz olması sebebiyle idari işlemin sebep unsurunu da içermemekte olduğunu, yasaklılık kararının dayanağı olan davranışların müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, davacı şirketin ticari itibarının ve saygınlığının zedelenmiş ve manevi olarak da zarara uğramış olduğunu, yerel mahkemece hataya düşülerek davanın esasına girilmeden usulden reddedildiğini, anca talep etmiş oldukları tazminat hususunda karar verecek olan İdare Mahkemeleri değil, Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, özellikler talep konusu kamu ihalelerinden yasaklanmasına ilişkin idari işlem nedeniyle uğranılan zararlar nedeniyle açılan davaların idari yargıda tam yargı davası olarak açılıp görülmesinin gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, sözleşmenin feshi ve kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanma kararı nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31.maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
2. Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir. (Pekcanıtez H., Atalay O., Özekes M., age, s. 248 vd).
3. Dava dilekçesinin içeriğinden davacı şirketin talebinin; hizmet sözleşmesinin haksız feshinden ve davacının kamu ihalesinden yasaklanması kararından kaynaklanan tazminat talebi olduğu anlaşılmaktadır. Davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu değildir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığa özel hukuk hükümleri uygulanması gerekli olup, davada görevli mahkeme de adli yargı mahkemeleridir.
4. Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.