Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/2419 E. 2023/2858 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2419
KARAR NO : 2023/2858
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/580 E., 2023/654 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/506 E., 2023/16 K.

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmişse de 6100 sayılı Kanunun 369 ncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yurt dışına konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğini, tüm müşterilerinin ve alacaklarının yurt dışında olduğunu, özellikle 2019 yılında başlayan ekonomik kriz nedeni ile ihracat potansiyelinin düştüğünü, alacaklarını tahsil edemediğini, müvekkili aleyhine devam eden bir çok alacak talebi ve mahkeme ilamının mevcut olduğunu, müvekkili şirketin mevcut mal varlığının borçlarını karşılamadığını ileri sürerek, İİK 178 maddesi gereğince iflas taleplerinin kabulüne, iflas kararı ile birlikte tasfiyenin basit tasfiye olarak yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı şirketin tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu ticari defterleri mahkeme incelemesine temin ve ibraz edemediği, buna ilişkin haklı bir nedenin varlığını ispatlayamadığı, vergi dairesine sunulan 2018 yılı bilançosunda mevcut demirbaş, stokların ve ham maddelerin nerede olduğunu, kabul edilebilir ve inandırıcı bir şekilde açıklayamadığı, dolayısı ile güncel olarak İİK 178 maddesi gereği davacının borç ödemede aciz hali ve İİK 179 maddesi uyarınca borca batıklık hali ispatlanamadığından, iflas davasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin talebi ve ara kararına uygun şekilde bilirkişi raporu aldırıldığını, bilirkişi raporunda şirketin borca batık olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından verilen kesin süre ara kararının mahkemeyi de bağlaması gerektiğini, bu kararın kazanılmış hak doğurduğunu, aynı konuda, 4. celsede aynı şekilde kesin süre verilerek ara karar oluşturulamayacağını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve İİK 178 maddesi gereğince iflas kararı verilmesini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İİK’nın 178/1. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin aciz halinde bulunması gerekli olduğu, İİK 178/3 maddesi uyarınca doğrudan iflasa karar verilebilmesi için yapılan haciz neticesinde borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkması sureti ile kalanının muaccel ve vadesi bir yıl içerisinde dolacak olan borçlarının karşılamaması gerektiği, İİK’nın 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için de şirketin borca batık durumda olması zorunlu olduğu, davacı tarafça 2019-2020 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin bildirilmemiş olduğu, tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu ticari defterleri inceleme için ibraz edemediği, şirkete ait demirbaş, stok ve hammaddelerin nerede olduğuna ilişkin kabul edilebilir ve inandırıcı bir açıklamada bulunulmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde ; istinaf dilekçeside ileri sürdüğü gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, doğrudan iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 178 ve 179 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.