Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/237 E. 2023/756 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/237
KARAR NO : 2023/756
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kooperatif temsilcileri dava dilekçesinde özetle; davalının 2007 yılı sezonu sulama borcunu ve bütün borçlarını 2008 yılında ödeyeceğine dair taahhütname verdiğini ileri sürerek toplam 12.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; 2007 yılından 170 saat kullanılan su borcunun bulunduğunu, kooperatif başkanının kendisine şahsına ait işleri yaptırdığını karşıığında borcundan düşüleceğini söylediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.01.2011 tarih ve 2009/113 E., 2011/9 K. Sayılı kararı ile, kooperatif sulama cetvellerinin ne şekilde tutulduğunun tespit edilememesi nedeniyle bu kayıtlara itibar edilemeyeceği,
1
davalının kabul ettiği 2007 yılına ilişkin kullandığı su miktarı üzerinden bilirkişi raporunda hesaplanan miktar kadar borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın 1.511,48 TL alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 29.02.2012 tarih 2011/3366 E., 2012/1523 K. Sayılı ilamı ile davalının temyiz itirazının mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle miktar itibariyle reddine, davacının temyiz itirazları yönünden dava konusu edilen 2007 yılına ait sulama borcu davalı tarafça kabul edilip 1999 ve 2006 yıllarına ilişkin borcunun bulunmadığı savunulduğuna göre davalının bu dönemlerde tarlasını sulayıp sulamadığı, sulamış ise bu dönemlere ilişkin borcunu ödeyip ödemediği hususları açıklığa kavuşturulup, gerekirse mahallinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif icra edilerek, ürün cinsine göre ne kadar su kullanılabileceği belirlenip, kooperatifçe tutulan sulama cetvelleriyle de karşılaştırılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.12.2017 tarih ve 2012/62 E., 2017/166 K. Sayılı ilamı ile davalının bilirkişi raporu ile15.479,30 TL borcunun hesaplandığı, taleple bağlı kalınarak 12.000,00 TL kooperatif sulama alacağının olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 18.01.2021 tarih 2018/1897 E., 2021/66 K. Sayılı ilamı ile davalının sair temyiz itirazları reddedilerek TBK 88 ve 120 nci maddeleri ile faiz konusundaki emredici hükümler nazara alınarak anapara ve faiz borcu belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4.005,00 TL asıl alacak, 1.436,22 TL faizi ile birlikte toplam 5.441,22 TL alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin denetçisi olup imzaladığı taahhütnamede kooperatife olan borcunu %15 faiziyle ödemeyi taahhüt ettiğini, bozmadan önceki bilirkişi raporunda davalının borcunun 15.479,30 TL olduğunun belirtildiğini, davalı taraf ödeme yaptığına ilişkin delil sunmadığını, davanın kabulü gerekirken kısmen kabule karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı taraf temyiz dilekçesinde özetle; borcunun bulunmadığını, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif sulama alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 88 ve 120 nci maddeleri, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

3