YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2317
KARAR NO : 2023/3128
KARAR TARİHİ : 04.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.Sıf.)
SAYISI : 2022/335 E., 2023/244 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen konkordato davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı bir kısım alacaklı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda demir ve çelikten bar ve çubukların, profillerin, tüp ve boruların toptan perakende ticareti, sac bükme ve kesme işlemleri işlerinde hizmet vermekte olan gerçek kişi tacir olduğunu, demir sektöründe döviz artışlarından kaynaklanan sıkıntılar sebebiyle müvekkilinin işletmesinin borçlarını ödemekte zorlandığını, ancak borcundan daha fazla taşınır ve taşınmaz mallarının mevcut olduğunu, bu malların satışından elde edeceği kâr da düşünüldüğünde ayrıntılı olarak izah edecekleri borçlarını ödeyebileceğini, konkordatonun tasdiki halinde şirketin bu durumdan kurtulabileceğini ileri sürerek ipotekli taşınmazların ve rehinli taşınırların satışı ile ipotek ve rehinle temin edilen alacaklar ödendikten sonra kalan borcun eşit taksitler ile faizsiz ve teminatsız olarak 36 ayda ödenmesine, bu şekilde konkordatonun tasdik edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Müdahil alacaklı vekilleri; dilekçeleri ile davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2019/213 Esas, 2020/276 Karar sayılı kararıyla; davacının borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden aciz halinde olduğu, menkul ve gayrimenkul malların satışı yoluyla borçlarını ödemeyi taahhüt etmesi mal varlığının terki şeklinde düşünülse de davacı borçlunun ticari faaliyetini sona erdirmediği, projenin vade konkordatosu şeklinde düzenlendiği ancak borçların ödenmesinde taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilecek bedelin kullanılacağı, davacının mühlet içinde mal varlığını korumadığına veya özensiz davrandığına dair bir eyleminin bulunmadığı, komiserin denetimine uygun davrandığı, konkordato projesinin tasdikinin alacaklı ve davacı borçlu yönünden lehe olduğu, rehinli alacaklıların satışının bir yıl süreyle ertelenmesi halinde davacı borçlunun ticari faaliyetine devam etmesi imkanının daha yüksek olduğu gerekçesiyle projenin tasdikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2019/213 Esas, 2020/276 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım alacaklı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 13.07.2021 tarihli ve 2021/1323 Esas, 2021/1066 Karar sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 13.07.2021 tarihli ve 2021/1323 Esas, 2021/1066 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım alacaklı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.06.2022 tarih ve 2021/6604 Esas, 2022/3090 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının belirli bir vadeyi kapsamadığı gibi infazda tereddüt oluşturabileceği, bu durumun konkordato projesinin denetlenmesi imkanını ortadan kaldırmakla birlikte rehinli satışlardan kalan bedelin belirsizliği nedeniyle alacaklının projeden tatmin oranının gerek mahkemenin gerekse kayyımın denetimine açık olmaması nedeniyle kararın konkordatonun genel ilkelerine uygun olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozmaya uyularak, davacının menkul ve gayrimenkul malların satışı yoluyla borçlarını ödemeyi taahhüt etmesi mal varlığının terki şeklinde düşünülse de davacı borçlunun ticari faaliyetini sona erdirmediği, projenin vade konkordatosu şeklinde düzenlendiği ancak borçların ödenmesinde taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilecek bedelin kullanılacağı, davacının mühlet içinde mal varlığını korumadığına veya özensiz davrandığına dair bir eyleminin bulunmadığı, komiserin denetimine uygun davrandığı, konkordato projesinin tasdikinin alacaklı ve davacı borçlu yönünden lehe olduğu, rehinli alacaklıların satışının bir yıl süreyle ertelenmesi halinde davacı borçlunun ticari faaliyetine devam etmesi imkanının daha yüksek olduğu gerekçesiyle projenin tasdikine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım alacaklılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım alacaklılar vekilleri ayrı ayrı temyiz dilekçelerinde;konkordato projesi tasdik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı yanın dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, dayanak konkordato işlemleri hakkında adi konkordato hükümleri uygulanamayacağını, konkordato projesinin konkordatoyu başarıya ulaştıracak nitelikte olmadığını, tasdik şartlarının oluşmadığını, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüşlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borçlu şirket hakkında, İİK nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 285 vd.,
3. Değerlendirme
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 285. maddesi ve devamında, borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebileceği hükmü yer almıştır. Bu hüküm doğrultusunda amaç, borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklılara borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Ancak bu hüküm kaleme alınırken kanun koyucu bilinçli olarak konkordatonun tasdikini bazı şartlara bağlamış ve mahkemeye bu şartların varlığını resen değerlendirme görevi yüklemiştir.
2. Konkordato projesinin tasdiki için evvela projenin kanunun aradığı nisapla alacaklılar tarafından kabul edilmiş olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra davacı borçlu tarafından teklif edilen tutarın kaynaklarıyla orantılı olması ve olası bir iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutarın konkordato projesinde vaat edilen tutardan az olması yani konkordatonun alacaklılar için iflasa nazaran daha avantajlı olması gerekir. Bu şartlarla birlikte tasdik harcının yatırılması, imtiyazlı alacakların ve mühlet içi borçların da ödenmesi veya teminata bağlanması diğer şartlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
3. İİK’nın 305. maddesinde aranan konkordatonun tasdiki şartları kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme bunların varlığını re’sen araştırır. Gerekli koşulların bulunmadığını tespit ederse, talebin reddine karar verir. Kararın gerekçesinde, şartlardan hangisinin ya da hangilerinin mevcut olmadığını dayanaklarıyla açıklaması gerekir. Konkordatonun feshi sebeplerinden birinin tasdik aşamasında tespit edilmesi durumunda da tasdik talebi reddedilir.
4. Konkordato mehli talebi ile birlikte mahkemelerce kanundan kaynaklanan birtakım tedbirler alınmakta ve bu tedbirler tasdik kararı verilmesine kadar devam etmektedir. Bu süreler kanun koyucu tarafından kesin olarak belirlenmiş olup hakim tarafından artırılması mümkün değildir. Eldeki davada, Mahkemece bozmaya uyularak, revize proje alınmadan, davacı şirketin son durumu ve borca batık olup olmadığı araştırılmadan, bozma öncesi proje ve alacaklılar toplantısı esas alınarak ve rehinli malların satışı bir yıl ertelenerek, kararın kesinleşmesinden itibaren vadeye karar verilmiş olması tedbirlerin bu süre kadar uzamasına sebep olacaktır ki böyle bir sonuç konkordatonun amacına uygun düşmez. Netice itibariyle konkordato talebinin kabul şartlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
5. Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batık olup olmadığı araştırılarak, borca batık değil ise somut olayda konkordato tasdik şartları oluşmadığından davanın reddine, borca batık ise davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.