Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/2241 E. 2023/2827 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2241
KARAR NO : 2023/2827
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1152 E., 2021/1350 K.
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulüyle Davanın Kısmen Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/663 E., 2020/89 K.

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife borcu bulunmadığı halde davalı kooperatifin birbiri ile çelişkili hayali borçlar çıkardığını, yönetimin değişmesi üzerine müvekkilinin kooperatif üyeliğinden çıkardığını öğrendiğini, eski yönetim kurulu üyesi ve eski başkanının usulsüz tebligatla ihraç kararının kesinleştiğini varsayarak muhtemelen kendi lehlerine muvazaalı olarak müvekkilinin üyelik haklarını dava dışı …’ya devrettiklerini ileri sürerek, öncelikle üyelikten çıkarma kararının iptaline, iptale rağmen iyi niyetli üçüncü kişiye üyelik hakkı devri yapıldığı kabul edilirse kooperatife olan güncel borç ve 138 no.lu villanın değeri belirlenip mahsuplaştıktan sonra, 138 no.lu yazlık villanın değeri ve yasal faizinin ödenmesine, bu kabul edilmez ise terditli olarak, bilirkişi incelemesiyle belirlenecek ödemelere üyelik hakkının …’ya satış rakamı da eklenerek bulunacak alacağın ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, denetim kurulu inceleme raporunda davacının 28.135,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, yasa ve ana sözleşme uyarınca davacıya gönderilen iki ihtarnameden de sonuç alınamayınca davacının üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, 16.06.2013 tarihinde göreve başlayan yeni yönetim kurulunun gelecekte herhangi bir suçlamayla karşı karşıya kalmaması ve davacının mağduriyetinin giderilmesi için mahkemece atanacak bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde verilecek karara uyulacağını savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kooperatifçe alınan ihraç kararının 22.01.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına dair noter ihtarına ait tebligat belgelerinin de ilgili noterden temin edildiği, davacının bu kararın tebliğinden itibaren 3 aylık hak düşürücü sürede dava açmadığı, davalı kooperatife de herhangi bir bildirimde bulunmadığı gerekçesiyle hak düşürücü süreye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kooperatif başkanı … ve yönetim kurulu üyeleri gönderdikleri hukuka aykırı ihtarlar ile olağan dışı fahiş rakamlar talep ettiğini, bilgi ve belge almak için kooperatife her gidişte kavga ile güvenlik zoruyla dışarı atıldığını, genel kurul salonlarına sokulmadıklarını, haklarını aramalarına mani olunduğunu, kooperatif başkanının Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını, hak düşürücü süreden ilk taleplerinin reddedilmesinin TMK’nın 2. maddesindeki doğruluk dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, üyelikten çıkarma kararının iptali ve taşınmazın müvekkiline devri mümkün olmadığı takdirde müvekkilinin kooperatiften ilişiği kesilmiş hale geleceğinden yapmış olduğu tüm ödemelerin Kooperatifler Kanunu 17. maddesi uyarınca faiziyle nemalarıyla müvekkiline iadesine karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmediğini, 25.11.2019 tarihinde elektronik ortamda tebliğ aldıkları bilirkişi raporundaki hesaplamada bu ihtimale yönelik olarak tespit yapıldığı halde mahkemece gözden kaçırıldığını,istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının süre yönünden reddi doğru ise de davacı vekilinin terditli olarak çıkma payının tahsili isteminde de bulunduğu, bu nedenle terditli talep konusunda hüküm kurulmamasının doğru olmadığı,davacının üyelikten çıkarıldığı tarih itibariyle toplam 14.056,00 TL aidat ödemesinde bulunduğu, yerine yeni ortak alındığı halde davacıya ödeme yapıldığına dair evrak bulunmadığı, davalı kooperatifin 31.12.2014 tarihli genel kurul toplantısındaki onaylanmış bilançosuna göre alacağının belirlenmesi gerektiği, ancak davacının 10.000,00 TLlik talepte bulunduğu, imalat masrafları gibi yüksek meblağlar olmayacağı açık olan davacının hissesine düşen genel gider payı düşüldüğünde her halükarda davacının çıkma payı 10.000,00 TLnin altına düşmeyeceği,fazladan bir alacak iddiasının ileride açılacak ek davada değerlendirilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle yeniden karar verilerek; 10.000,00 TL çıkma payının dava tarihinden itibaren tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak, rapor alınıp hesaplama yapılmadan farazi olarak çıkma payına hükmedildiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
2. Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; öncelikle ihraç kararının iptalinin süreden reddinin hatalı olduğunu, kararın tebliğinin usule uygun olmadığını, kooperatifin kendilerinden fahiş rakamlar tahsil ettiğini bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, öncelikle kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, terditli olarak çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 16. ve 27.maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Hüküm altına alınan miktar itibariyle, fazladan bir alacak iddiasının ileride açılacak ek davada değerlendirilmesi mümkün olduğundan taraf vekillerinin ek rapor alınması ile ilgili temyiz itirazları bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.