Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/2070 E. 2023/2389 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2070
KARAR NO : 2023/2389
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/10 E., 2022/77 K.
Vekilleri Avukat …
DAVALILAR : 1- … vekili Avukat … 2- … İnş Tic Lim. Şti. vekili Avukat … 3- … (Vefat) 4- … 5- … 6- … 7- … 8- … 9- …
10- … 11- … 12- …
DAVA TARİHİ : 01.12.2006
HÜKÜM : Red

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ilçesinde 12 Mart, 14 Mart, 23 Mart 2005 ve 06/06/2005 tarihlerinde meydana gelen depremlerle ilgili ilçe Jandarma Komutanlığı Hizmet Binası ve 10 daireleri lojman inşaatında oluşan hasarlarla ilgili 19/07/2006 tarihli müfettiş raporunda, davalı yüklenici … İnş. Tic. Ltd. Şti.’ne ihale edilen iş ile ilgili 03/06/1991 tarihli sözleşme akdedildiğini, işin kesin kabulünün 13/11/1993 tarihinde yapıldığını, meydana gelen depremler sonucu binaların hasar gördüğünü, davalı yüklenicinin binaları gizli ayıplı olarak inşa ettiğini ve davalı idare elemanları ile kamu zararına neden olduklarını, 1.068.741,25 TL bina yıkım ve yeniden yapım bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin Karlıova mahkemesi olduğunu, dosya kapsamındaki deney raporlarının bina yıkıldıktan sonra yapıldığını, usulüne uygun olmadığını, hangi taşıyıcı elemanlarda ne kadar yıpranma olduğunun anlaşılamadığını, iki farklı ildeki deney sonuçları arasında afaki farklar bulunduğunu, yapının 1975 tarihli deprem yönetmeliğine uygun yapıldığını ve Bingöl ilinin inşaat yapım tarihinde ikinci derece deprem alanı iken 1996 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile birinci derece deprem bölgesi ilan edildiğini, yapının idarece verilen proje üzerine inşa edildiğini, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre hileli inşaatlar için kesin kabul tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde dava açılabileceğini, gizli ayıp niteliğinde bir husus varsa Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinin esas alınacağını, tek taraflı düzenlenen müfettiş raporu ve tespit dosyası evraklarını kabul etmediklerini, tarafsız ve mahkemece atanmış bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yapılması gerektiğini, davanın reddini istemiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu ile ilgili bir kusur ya da sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde; davanın kesin kabul tarihinden itibaren 5 yılda açılabileceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, işin geçici ve kesin kabullerinde Bingöl ilinde görevli olmadığını, kısa bir süre çalıştığını, davanın reddini istemiştir.

Davalı … cevap dilekçesinde; Bingöl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünde işçi statüsünde kontrol teknisyeni olarak çalıştığını, dava konusu olayda sorumluluğu bulunmadığını, 2003 yılında meydana gelen depremde dava konusu yapılan hasarsız olduğuna ilişkin rapor düzenlendiğini, 2005 yılında meydana gelen depremde hasar olmadığı halde bölgede beklenen daha büyük depremler nedeni ile karkas binadan vazgeçilerek çelik konstrüksiyon hizmet binası ve lojman yapılabilmesi için eski binaların alel acele yıkıldığını, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2013 tarihli ve 2015/2324 Esas, 2015/4470 Karar sayılı kararıyla; binaların projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığının yapılacak keşif ile belirlenebileceği ancak binaların davacı idare tarafından yıkılıp enkazların kaldırılmış olması nedeniyle bunun mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2015/2324 Esas, 2015/4470 Karar sayılı ve 16/09/2015 tarihli kararı ile her ne kadar mahallinde keşif yapılarak ayıp iddiasının incelenme olanağı kalmamış ise de konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten alınacak rapor ile tespit raporları ile hasar tutanakları, karot deney raporları incelenmek suretiyle davalı yüklenicinin her iki inşaatı sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan deprem yönetmeliğine uygun yapıp yapmadığının, ayıplı kabul edilip edilmeyeceğinin saptanması, ayıplı ise bu ayıbın kabule icbar edilip edilemeyecek düzeyde olup olmadığının belirlenmesi, eserin reddi gerekip yüklenici kusurlu ise 818 sayılı BK’nın 360. maddesinde belirtilen ayıp nedeniyle uğranılan zarar kapsamında dava tarihi itibariyle yıkım ve yeniden yapım bedeli konusunda denetime elverişli rapor alınıp, davalı idare elemanlarının da görevlerine göre sorumluluklarının değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı bakanlık tarafından Karlıova İlçe Jandarma Komutanlığı’nın hizmet binası inşaatında yetkili ve sorumluların belirlenmesi yönünden yazılan müzekkerelere belge temin edilemediği gerekçesiyle olumsuz yanıt verilmiş, ayrıca inşaat süresinde tadilat veya değişiklik yapıldığı yönünde dosyaya herhangi bir belge kazandırılamamış, dosyadaki mevcut delil durumuna göre binaların yıkılmış olup enkazının da kaldırıldığı bu haliyle davacı tarafça dosyaya teknik incelemenin yapılabilmesi için gerekli belgelerin de ibraz edilmediği göz önüne alındığında bozma ilamında belirtilen yönlerle inceleme ve değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı gözetilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Dosya kapsamında alınan 22.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda binaların hasarlı olduğu belirtilmiş ancak sonuç kısmında binaların idare tarafından yıktırıldığı için bilimsel veriye dayalı kamu zararı hesaplanamayacağının belirtildiğini, binaların yıktırılmış olmasının kamu zararı hesabına engel olmadığını, dosya kapsamındaki müfettiş raporu, tespit dosyasının ve diğer belgelerin zarar hesabına yeterli olduğunu, itiraz üzerine başka bir heyetten alınan raporda ise binaların yıkılmış olması ve dosyadaki belgelerin yetersiz olması nedeni ile hesap yapılamayacağının belirtildiğini, zarar hesabına etki etmeyecek 20 yıl önceki projelerin müvekkilinden talep edildiğini, zarar talebinin ise yıkım ve yeninden yapım talebi olduğunu, projeye ihtiyaç olmadığını, ayrıca kök ve ek rapor arasında kanaat farkı bulunduğunu, idare elamanları bakımından da kontrol örgütünün yetkili makam onaylı listesi sunulmadığı gerekçesi ile kusur hesabı yapılamadığının belirtildiğini, ancak bu kişilerin kim olduğunun müfettiş raporunda belirtildiğini, ilgili evrakın müvekkili kurumdan değil Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan talep edilmesi gerektiğini, karot testlerinde farklı sonuçlar çıkmasının nedeninin binaların yapım yılı itibarı ile hazır beton değil karma beton kullanılması olduğunu, çıkan sonuçların beton mukavemetinin altında olduğunu, müfettiş raporunda belirtilen davalıların tümünün bedelden müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulması gerektiğini, binaların en başından projeye ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, dosyadaki mevcut delillerle yıkım ve yapım bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiğini, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436, 437. maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355-371. maddeleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanunun 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı idare ile davalı yüklenici arasında öncelikle Karlıova Jandarma Bölük Komutanlığı Hizmet Binası ve 6 Daireli Lojman Binası İnşaatı işi konulu 03/06/1991 onay tarihli sözleşme imzalanmış olup, daha sonra Jandarma Genel Komutanlığının 15/08/1991 tarihli emri ile 6 Daireli Lojman Binasına iki kat ilavesi ile 10 daireye çıkartılmasına yönelik emir verilmiş, Bingöl Jandarma Komutanlığının davalı yükleniciye yazdığı 16.08.1991 tarihli yazısı ile gerekli kolon filizlerinin bırakılarak çatısının kapatılmaması rica edilmiştir. 03.06.1991 tarihli sözleşme konusu iş için 13.11.1993 tarihinde kesin kabul yapılmış, 10.05.1994 tarihinde kesin kabul Vali yardımcısı tarafından onaylanmıştır.

2.1. Emsal olarak dosyaya sunulan Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/647 Esas, 2010/1069 Karar sayılı ve 23.11.2010 tarihli kararında, Karlıova Hükümet Konağın inşaatının 06.06.2005 tarihinde meydana gelen deprem nedeni ile hasar gördüğü gerekçesi ile alacak talebinde bulunulduğu, Karlıova Hükümet Konağının 12.03.2007 tarihinde yıkılarak aynı yerde yeni hükümet konağının yapıldığı, binanın idare tarafından tamamen yıkılıp, yerine yenisi yapılmış olduğundan keşif yapmak mümkün olmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2012/3118 Esas, 2012/7484 Karar sayılı ve 28/11/2012 tarihli kararı ile vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. Düzeltilerek onama kararına karşı karar düzeltme talepleri ile 2013/1687 Esas, 2013/5307 Karar sayılı ve 30/09/2013 tarihli karar ile reddedilmiştir.

2.2. Eldeki dava dosyasında alacak isteminde bulunulan Jandarma Komutanlığı lojman binası bakımından yapılan incelemede, söz konusu lojman binası için Diyarbakır Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün, karot raporu başlıklı 20/07/2005 tarihli yazısına göre, Karlıova İlçesi Merkez Jandarma Komutanlığı lojman binasından laboratuvar elemanları tarafından karot numunesi alınamadığı kayıt altına alınmıştır. Karlıova Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/46 D.iş numaralı dosyasında, inşaat mühendisi bilirkişinin düzenlediği 05/09/2005 tarihli raporda incelenen binalar arasında Karlıova Hükümet Konağı binasının da bulunduğu, Hükümet Konağı ve Lojman Binası bakımından herhangi bir karot numunesi alınmadığı anlaşılmıştır.

2.3. Jandarma Genel Komutanlığının 15.08.1991 tarihli emri ile 6 Daireli Lojman Binasına iki kat ilavesi ile 10 daireye çıkartılmasına yönelik emir verilmiş, Bingöl Jandarma Komutanlığı’nın davalı yükleniciye yazdığı 16/08/1991 tarihli yazısı ile gerekli kolon filizlerinin bırakılarak çatısının kapatılmaması rica edilmiş olup, davacıdan iki kat ilavesine ilişkin olarak projede tadilat ya da statik hesapların yeniden yapılmasına ilişkin belge ve projeler istenmiş olmasına karşın, Bingöl Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü 15.03.2021 tarihli cevabi yazısında, istenen evrakların arşivde yapılan incelemede bulunamadığı belirtilmiş, bunun üzerine yerel mahkemece Jandarma Genel Komutanlığı’ndan 15/08/1991 tarih ve 6107 sayılı yazı ile bu yazıya dayanak evraklarının gönderilmesi istenmiş, davacı vekili Jandarma Genel Komutanlığı adına vermiş olduğu 08.03.2021 tarihli beyanı ile yapılan arşiv araştırmaları sonucunda üzerinden 30 yıl geçmiş olması sebebiyle talep edilen evrakların bulunamadığını, dosyanın mevcut hali ile bilirkişiye gönderilmesini talep etmiştir. Bu hali ile davacının, kendi yapmış olduğu kat ilavesine ilişkin projede tadilat ya da statik hesapların yeniden yapılmasına ilişkin belge ve projeleri sunmadığı anlaşılmıştır.

2.4. Jandarma Bölük Komutanlığı Hizmet Binası bakımından yapılan incelemede ise, Karlıova Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/46 D.iş numaralı dosyasında, hizmet binası için binanın taşıyıcı elemanlarında önemli bir hasar bulunmadığı, mimari onarımın yeterli olduğu belirtilmiştir.

2.5. Bozma ilamı sonrası dosyaya kazandırılan 22.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, iki farklı ilden alınan rapor sonuçlarına göre binanın aynı katlarından alınan örnekler bakımından, bodrum katta basınç dayanımları arasında iki raporda farkın oransal olarak %529, zemin katta ise %352 olduğu, karot örneklerinin verdiği sonuca göre göre sağlıklı bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, sonuçların bilimsel olarak birbirini doğrulamadığı, yeniden yerinde alınacak ve rapor düzenlemeye dayanak sağlayacak şekilde yeni örneklerin alınması gerektiğini, güçlendirme çalışmalarının yapılabilmesi için binaların mevcut donatı sistemlerinin röntgen sistemi ile belirlendikten sonra taşıyıcı sistemin durumuna göre modelleme yapılması gerektiği, hali hazırda bilimsel verilere dayalı bir zarar hesaplanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

2.6. Farklı heyetten alınan 24.05.2021 tarihli ek raporda ise Diyarbakır Bayındırlık İl Müdürlüğü’nün aldığı karot işleminde 3 numune alınması gerekirken 2 numune alındığını ve bunun standartlara aykırı olduğu, Tunceli Bayındırlık İl Müdürlüğünün uygun sayıda numune aldığı, ancak aynı yerden alınan karot numunelerinin birbirinden oldukça farklı değerlere sahip olduğu, en azından çelişkinin ortadan kaldırılması gerektiğini, doğru değerlerler bulunduktan sonra değerlendirme yapılarak binanın yıkılmasına veya güçlendirilmesine karar verilmesi gerektiği, donatı incelemesinin ise hiç yapılmadığı, binaların detaylı incelemesi yapılmaksızın ve güçlendirme yapılabilecek olmasına rağmen yıkıldığını, ayıp konusu ile ilgili olarak projelerin dosyaya kazandırılmamış olması ve binaların da yıktırılmış olması nedeni ile 1975 deprem yönetmeliği ve projelerin binaların yapımında aynen uygulanıp uygulanmadığını tespit etme imkanı ortadan kalkmış olduğu belirtilmiştir.

2.7. Karlıova İlçe Jandarma Komutanlığı, 15.03.2012 tarihli yazısında dava konusu binaların inşa aşamasında meydana gelen deprem neticesinde yıkılarak yerine çelik konstrüksiyondan tekrar hizmet binası ve 12 daireli lojman binasının yapıldığı belirtilmiştir.

2.8. Yukarıda belirtilen açıklamalar ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava konusu Karlıova Jandarma Komutanlığı lojman binası bakımından hiçbir korot numunesi ve detaylı inceleme olmaksızın idarenin tek taraflı işlemi ile yıkıldığı, davacıdan iki kat ilavesine ilişkin olarak projede tadilat ya da statik hesapların yeniden yapılmasına ilişkin belge ve projeler istenmiş olmasına karşın üzerinden 30 yıl geçmiş olması sebebiyle talep edilen evrakların bulunamadığının beyan edildiği, emsal olarak dosyaya sunulan Karlıova Hükümet Konağı bakımından davanın reddine ilişkin verilen kararın düzeltilerek onandığı ve kesinleştiği, Jandarma Bölük Komutanlığı Hizmet Binası bakımından yapılan incelemede ise, Karlıova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/46 D.iş numaralı dosyasında, hizmet binası için binanın taşıyıcı elemanlarında önemli bir hasar bulunmadığı, mimari onarımın yeterli olduğunun belirtildiği, hizmet binası için alınan karot numunelerini değerlendiren dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarına göre iki farklı il tarafından aynı katlar için alınan karot değerlerinin birbirinden oldukça farklı değerlendirmeler içerdiği, bu hali ile çelişki içerisinde olan karot raporlarının değerlendirmeye esas tutulamayacağı, en azından iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği ancak geride şahit numune ya da bina enkazı kalmadığından inceleme yapılamadığı, bu hali ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yan bulunmadığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

15/06/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.