Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/2043 E. 2023/1942 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2043
KARAR NO : 2023/1942
KARAR TARİHİ : 22.05.2023


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2227 E., 2023/629 K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA

..
HÜKÜM/KARAR : Esas hakkında yeniden hüküm / Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/134 E., 2020/563 K.- Birl.Dava 2019/122 E.

Taraflar arasında asıl ve birleşen davada alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında karar verilmesine, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen davada dava dilekçelerinde özetle; taraflar arasında RES katkı payı anlaşması imzalandığını, RES katkı payı olarak asıl davada toplam 30.975.806,10 TL, birleşen davada 18.231.824,60 TL tutarında faturalar düzenlediğini, müvekkilince ihtirazı kayıt düşülerek faturaların bedellerinin ödendiğini, müvekkilinin ürettiği elektriği her sene ortalama elektrik toptan satış fiyatına göre güncellediğini, davalının piyasada faaliyet gösteren teşebbüslere Rüzgâr Katkı Payı Anlaşması imzalarken önceden düzenlediği tip sözleşmedeki hükümleri dayattığını, davalı tarafça kesilen faturaların hangi sözleşme ilişkisine dayandığı hususunu ispat külfetinin davalıya ait olduğunu, fatura bedellerinin hatalı ve fahiş hesaplandığını ileri sürerek sözleşmenin uyarlanmasına, mümkün olmaması halinde taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine, her iki durumda da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere asıl davada 10.924.813,70 TL, birleşen davada 8.105.168,11 TL’nin ödeme tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; idari yargı yerinin görevli olduğunu, yarışmaya katılarak kazanan şirketlerle müvekkili arasında imzalanan RES katkı payı anlaşması gereğince Yönetmelik ve ekleri olan taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu RES katkı payı faturasının hesaplandığını, teklif mektubunda teklif yılından itibaren her yıl güncellenerek TÜFE oranında artırılmasının öngörüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve sunulan teklif mektubu içeriğinden davacı tarafından davalı şirkete ödenecek katkı payına esas birim fiyatın 2015 yılında 5,08 krş/kwh olduğu, daha sonraki yıllarda ise TÜFE oranında kümülatif olarak arttırılarak tespitinin gerektiği, bu esaslara göre (birim fiyatın 5,08 Kr / kWh olarak esas alınması ve takip eden yıllarda birim fiyatın TÜFE oranında arttırılması) gerektiği, bilirkişi tarafından ek raporda yapılan hesaplamaya göre asıl dava yönünden, davacı tarafından 4.558.917,92 TL, birleşen dava yönünden 1.833.047,82 TL katkı payının fazladan davalıya ödendiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili firmaca verilen teklifin 5,08 krş/kwh olarak sabit olduğunu, bu fiyatın bir önceki yıl müvekkili şirketin üretimi ve Ocak ayında açıklanan TÜFE ile çarpılarak hesaplanacağını, fiyatın teklif tarihi, sözleşme tarihi ya da geçici kabul tarihinden itibaren güncelleneceğine ilişkin sözleşmede ve teklif mektubunda bir düzenleme olmadığını, gerekçeli kararında dayandığı hukuki gerekçe ile hükmettiği bedeller arasında oldukça fazla fark olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğunu, davacı tarafından imzalanarak sunulan teklif mektubunda RES katkı payı tutarının teklif yılından itibaren TÜFE oranında güncellenerek hesaplanacağının açıkça ifade edildiğini, RES katkı payı tutarının, Yarışma Yönetmeliği ve ekleri, teklif mektubu formu ve RES katkı payı anlaşması hükümleri bir bütün halinde değerlendirilerek hesaplanmasının mevzuatın gereği olduğunu, teklif yılı üzerinden kümülatif TÜFE güncellemelerini yansıtacak şekilde hesaplaması yönteminin, zamana yayılan borçlanmalarda herkes tarafından uygulanan, kabul edilen genel teamüllere uygun bir hesaplama yöntemi olduğunu, aksi halde …’a ödenecek RES katkı payı tutarının yıllar içerisinde değer kaybetmesine yol açacağını, dava konusu RES katkı payı faturasının hukuka aykırılığı bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi ile taraflarca imzalanan sözleşmede RES katkı payının hesap şekli ile ilgili formülün, Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Başvurulara ilişkin Yarışma Yönetmeliğinin 9 uncu maddesine uygun şekilde kaleme alındığı, davalı tarafça RES katkı payının hesabı ile ilgili teklif mektubundaki ibarelerin aynen sözleşmeye geçirilmesi mümkün iken farklı bir hesap şeklini içeren sözleşme imzalandığı, her ikisi de tacir olan tarafların, serbest iradeleriyle imzalamış oldukları anlaşma hükümleri ile bağlı oldukları, taraflar arasındaki sözleşme hükmü açık olup, herhangi bir şekilde yoruma ihtiyaç gerektirmediği, buna göre ilk derece mahkemesince, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde sadece o yılın TÜFE endeksine göre güncelleme yapılması yönündeki görüşü benimsenmek suretiyle alacak talepleri yönünden her iki davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken farklı bir hesap metodunun benimsenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki RES Katkı Payı Anlaşmasının uyarlanması, bunun mümkün olmaması halinde taraflar arasındaki RES Katkı Payı bedeli ile ilgili muarazanın giderilmesi, her iki durumda da fazla ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Başvurulara İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nin 9 ncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.