YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/203
KARAR NO : 2023/409
KARAR TARİHİ : 02.02.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından yapılmakta olan binanın perpan panel kaplama, perpan panel sove, perpan panel ara ve çevresine kullanılan alüminyum derz fuga, kompozit panel, kompozit panel ara ve çevresine kullanılan alüminyum köşebent işlerinin yapılması konusunda Nisan 2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği bazı işlerin yabancı para üzerinden, bazı işlerin ise Türk Lirası olarak fiyatlandırıldığını, yapılan işin bir kısmı için fatura kesildiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin faturalara karşılık bir kısım ödemeler yaptığını, müvekkilinin ölçüm yapmasına davalı izin vermediğinden yapılan işlerin metrajının tam olarak ölçülemediğini ve bu nedenle hak ediş düzenlemediğini beyanla müvekkili tarafından yapılan dış cephe işlerinin tespiti ile şimdilik yabancı para alacağı yönünden 100 USD’nin, Türk lirası alacağı yönünden 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden doğan edimlerini zamanında yerine getirmediğini, davacıya ek süre verilmesine ve işi tamamlama taahhüdünde bulunmasına rağmen ek süre sonunda dahi işi tamamlamadığını, davacının sözleşme kapsamında yaptığı işlerin ayıplı olduğunu, ayıplı teslim nedeniyle müvekkilinin bedel ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının işini gereği gibi ve süresinde yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilince fazladan iskele kiralama bedeli ödendiğini ve daire satışlarının olumsuz etkilendiğini, müvekkilinin yaklaşık zararının yargılama aşamasında bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını, mahsup taleplerinin bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargılama aşamasında alınan bilirkişi asıl raporunda, yapılan uygulamalarda bir takım işçilik ve ara malzeme kusur ve eksikliklerinin mevcut olduğu, bu kusur ve eksikliklerin tamamlanacak nitelikte olduğu, binanın kullanımına engel teşkil etmediği, 28.914,00 TL bir nesafet kesintisinin tespit edildiği, ek raporda ise kök rapordan sonra tüm ayıpların giderildiği, eksik işlerin tamamlandığı belirtilmek suretiyle davacının yapmış olduğu her bir imalatın metrajı hesaplanarak toplam talep edebileceği iş bedelinin belirlendiği, bu bedelden, davalı tarafından tamamlanan ayıp ve eksik işlerin oranı belirlenerek nefaset indirimi yapılarak netice olarak davacının alacak miktarının hesaplandığı, davacı tarafça sözleşme ile üstlenilen işlerin ve davalının talebi üzerine ek işlerin yapıldığı, davalı taraf her ne kadar işin süresi içerisinde tamamlanmadığı ve ayıplı şekilde ifa edildiğini beyan ederek ödeme yapmaktan imtina etmekte ise de, taraflar arasındaki sözleşmede açık olarak işin tamamlanacağı tarih belirlenmemiş olup davacı tarafından verilen taahhütte işin 02/10/2017 tarihine kadar tamamlanmaması halinde davalının uğrayacağı zarar ve ziyanın karşılayacağının beyan edildiği, buna göre davalının uğradığı bir zarar var ise tazminat talebinde bulunması mümkün olup, yapılan imalatlarda işin kabulüne engel olacak oranda bir eksiklik ve ayıbın olmadığının tespit edildiği, kaldı ki davalının göndermiş olduğu ayıp ihbarnamesi ile TBK’nın 475. maddesinde yer alan seçimlik haklarından eserin onarımını tercih ettiği ve davacı onarımı yapmış olmakla yapmış olduğu imalat karşılığı bilirkişi raporunda tespit edilen alacağını talep etmekte haklı olduğu, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile alacağın 105.122,42 TL’sine 07/08/2018 tarihinden, 1.000,00 TL’sine dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden ve 400.803,06 TL’sine ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile toplam 506.925,48 TL ve 100 USD’sine dava tarihi olan 07/12/2018 tarihinden, 57.766 USD’sine ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek kamu bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile toplam 57.866 USD alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kök ve ek rapora itirazlarının dikkate alınmadığı, ek bilirkişi raporunun fiili ölçüm yapılmadan, tamamen soyut ve karşı tarafın vermiş olduğu mimari çizimler, belge ve bilgiler doğrultusunda hazırlandığı, bu durumun ispatı açısından, taşınmazın yapım aşamasında, inşaatın başından sonuna kadar görev alan, fiili sonuçlar da dahil her türlü detaya bizzat hakim olan şantiye şefi ve aynı zamanda İnşaat Mühendisi Hikmet Erkek tarafından düzenlenen ayrıntılı raporun dosyaya sunulduğu, ancak mahkemece dikkate alınmadığı, davacının sözleşmede kararlaştırılan sürede ve kalitede işleri bitirmemesi üzerine müvekkilinin 4 ay boyunca iskele kiralamak, camlarda kalitesiz ve ayıplı ifa edilen silikonlama işlerini yeniden başka bir firmaya yaptırmak durumunda kaldığı, bilirkişi raporunda ifade edildiği gibi ilk bilirkişi raporu ile tespit edilen ayıp ve eksikliklerin tamamının davacı tarafından giderilmediği, kaldı ki müvekkilinin bu bağlamda başka firmalara ödediği tutarın nesafet indirimi olarak davacının alacağından düşülen tutarın da çok üzerinde olduğu, bu hususta dosyaya sundukları faturaların dikkate alınmadığı, faturalarda gösterilen metrajın üzerinde iş yapıldığı iddiasının dinlenmeyeceği, yapılan toplam metrajdan faturalanan metrajın çıkartılması ile yapılan bilirkişi hesabının hatalı ve fahiş bir değerin çıkmasına neden olduğu gerekçesiyle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ek rapora davalı tarafça itiraz edilmiş ise de, yapılan ölçümlerin hatalı olduğu yönünde itirazda bulunulmadığı, raporda yerinde ölçüm yapılarak iş metrajının ayrıntılı olarak açıklandığı, bilirkişi heyetince ilk keşifte tespit edilen ayıpların dava sırasında giderildiği, yapılan işlerde ayıp bulunmadığının ek bilirkişi raporunda tespit edildiği, ek raporda davalı tarafça giderilen ayıplar nedeniyle davacı alacağından nefaset kesintisi yapıldığı, davalı ayıpları kendinin giderdiğine dair bir takım faturalar sunmuş ise de, giderdiği ayıplı işler bedelinin bilirkişilerce yapılan nefaset kesintisinden fazla olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve 475 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı iş sahibi tarafından verilen karar, istinaf dilekçesinde de belirtilen gerekçelerle temyiz edilmiş ise de; istinaf mahkemesince yukarıda belirtilen değerlendirmeler usul ve yasaya uygun olduğundan davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.