Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/1543 E. 2023/2199 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1543
KARAR NO : 2023/2199
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1548 E., 2021/2003 K.
Sigorta Fonu Kurulu (… Genel Mühendislik Taah. San. ve
Tic. A.Ş.) vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 25.12.2012
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2012/1599 E., 2016/1031 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Kazakistan Astana kentinde yapılacak … İnşaatı yapım işini yüklenici olarak üstlendiğini, taraflar arasında inşaat projesinde kullanılan malzemelerin müvekkili tarafından tedariki konulu 09/03/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.1. maddesinde; malların satıcıdan alıcıya tesliminin CİP Astana şartları uyarınca, alıcının siparişlerine uygun olarak sözleşmenin imzalandığı tarihi takip eden 7 ay içinde gerçekleşeceğinin düzenlendiğini, 5.1. maddesinde, sözleşme toplam fiyatının 1.161.280 USD olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlüğe girdiğini, davacı şirketin satıcı sıfatıyla gerekli tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sipariş konusu malların davalı şirkete teslim edildiğini, davalının kendi projesinde kullandığını, ancak ödemekle yükümlü olduğu 486.294,00 USD mal bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, fatura bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı hakkında Kadıköy 2. İcra Müdürlüğünün 2012/21798 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Kazakistan’da bulunan plaza için elektro-mekanik sistem altyapısı kurmayı taahhüt ettiğini, eserin tamamlanıp geçici kabulü yapıldığını, kesin hesap çıkartıldığında davacı şirketin alacağının 391.371,00 USD olarak gözüktüğünü, davacnın alacağına karşılık, İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2012/21642 Esas sayılı dosyası ile 391.372,00 USD için ilamsız takip, İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2012/1643 Esas sayılı dosyası ile aynı projede mekanik ve elektrik işleri hizmetleri karşılığı olarak 168.395.85 USD için iflas yolu ile takip ve Kadıköy 2. İcra Müdürlüğünün 2012/21798 Esas sayılı dosyası ile inşaat için tedarik edilen malzemeler karşılığı 486.294,00 USD için ilamsız takip yapıldığını, takiplerin mükerrer olduğunu, taraflarına herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, muaccel olmuş bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taraf duruşmaya gelmediğinden davanın 28/09/2016 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görüldüğünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … Genel Müh. Taah.ve Tic. A.Ş. vekili Avukat … istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı şirkete dosyada mübrez İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/4400 D. İş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (“TMSF”) yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiğini, davacı şirketin hali hazırda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu yöneticiler tarafından sevk ve idare edildiğini, dosya kapsamındaki vekil istifa dilekçesinin tebliği ve duruşma tarihinin bildirimi için yapılan tebligatların tebligat usulüne uygun olmadığını, Sulh Ceza Hakimliği kararı ile davacı şirketleri temsil etme yetkisinin kayyım sıfatıyla TMSF yetkililerine devredildiğini, bu nedenle Tebligat Kanunu uyarınca kayyım atama kararının tarihi itibariyle dosya kapsamındaki tebligatın yetkili kayyımlara yapılması gerektiğini, Mahkeme’nin eksik inceleme ürünü işbu kararı almasının hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’nca dosyaya gönderilen yazı gereğince; davacı şirketin sadece yönetim kurulunun değiştiği, şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği ve bu suretle davacı şirketin davada taraf ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığı, mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair gerekçeli kararının, davacı şirket vekili Avukat …’e 20/10/2020 (Salı) günü e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği halde, aynı vekil tarafından istinaf dilekçesi 05/11/2020 tarihinde sunulduğu ve aynı tarihte istinaf harçlarının dosyaya yatırıldığı, davacı vekilince istinaf dilekçesi iki haftalık süreden sonra verildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … Genel Müh. Taah.ve Tic. A.Ş. vekili Avukat … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı şirketin tüzel kişiliği devam etmekte olup bu kapsamda davacı şirkete kayyım olarak atanan TMSF yetkililerince kendilerine verilen vekaletnamenin geçerli olduğunu, istinaf başvuru dilekçesinde de beyan edildiği üzere, Sulh Ceza Hakimliği kararı ile müvekkili şirketleri temsil etme yetkisi kayyım sıfatıyla TMSF yetkililerine devredilmiş olduğundan, Tebligat Kanunu uyarınca kayyım atama kararının tarihi itibariyle dosya kapsamındaki tebligatın yetkili kayyımlara ve eğer dosyaya kayyımlar tarafından atanan vekil tarafından vekaletname sunulmuş ise usulüne göre atanan vekillere yapılması gerektiğini,

2.Vekil istifa dilekçesinin tebliği ve duruşma tarihinin bildirimi için yapılan tebligatların tebligat usulüne uygun olmadığını,

3.Olağanüstü bir süreç içerisinde olan müvekkili şirketin uyuşmazlığa konu takipsizlik kararından haberdar olmasının mümkün olmadığını, Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihatlarında, uyuşmazlığa konu nihai karardan haberdar olma kriteri arandığını, şirkete atanan kayyım heyetine usulüne uygun bir biçimde yapılan tebligat bulunmadığından kayyım heyeti tarafından dosyanın yenilenmesi işleminin yapılması mümkün olmadığını,

4.Bölge adliye mahkemesi kararında dilekçenin 05/11/2021 tarihinde UYAP sisteme yüklendiği yazılmışsa da sistem üzerinde inceleme yapıldığında 05/11/2020 tarihinin UYAP sistemde ilgili memur tarafından Evrakın Onaylandığı Tarihi olduğu görüleceğini, açıklanan nedenlerle kararın bozulmasını talep etmişlerdir

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca iş bedeli alacağının tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair gerekçeli kararı, davacı şirket vekili Av….’e 20/10/2020 günü e-tebligat yolu ile tebliğ edilmiş, aynı vekil tarafından istinaf dilekçesi 05/11/2020 tarihinde dosyaya sunulmuştur. Bu durumda davacı vekilince istinaf dilekçesi iki haftalık süreden sonra verildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.