Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/1425 E. 2023/1449 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1425
KARAR NO : 2023/1449
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/681 E., 2022/44 K.
DAVA TARİHİ : 17.01.2014
HÜKÜM/KARAR : Usulden Red

Taraflar arasında görülen istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı vekilinin davalı tarafın temyiz dilekçesine cevap süresi içerisinde kararı temyiz ettiği anlaşılmakla temyiz isteminin katılma yoluyla yapıldığının kabulü ile tarafların temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sistem kullanım anlaşmasına göre müvekkili aleyhine cezai şart faturası düzenlendiğini, ihtirazı kayıt konulmak suretiyle söz konusu faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, ancak sözleşme uyarınca müvekkiline herhangi bir uyarıda bulunulmadığını ileri sürerek ödenen bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa kesilen cezanın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.11.2017 tarihli 2017/592 E., 2017/827 K. sayılı kararı ile; 2010 yılı Ağustos ayı içinde davacı şirketin mevzuatın öngördüğü reaktif enerji sınırlarını aştığı ve sistem kullanım anlaşmasının 10 uncu maddesinde yer alan ihlalin gerçekleştiği, akdedilen bağlantı anlaşmasının 16 ncı ve sistem kullanım anlaşmasının 10 uncu maddesi uyarınca mevzuat, dağıtım ve sistem kullanım anlaşmaları hükümlerinden birinin ihlal edilmesi halinde ceza uygulanabilmesi için davalı tarafça uyarı yapılması ve ihlalin ortadan kaldırılması için süre verilmesinin ön şart olduğu, davalının davacıya herhangi bir uyarıda bulunmadığı ve süre vermediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 25.11.2020 tarihli, 2018/655 E., 2020/3787 K. sayılı ilamı ile; davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizin 18.10.2021 tarihli, 2021/5585 E., 2021/941 K. sayılı ilamı ile; 02.12.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.11.2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 8 nci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendinin eklendiği, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” TEİAŞ’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8’inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür” hükmünün eklendiği, 46. madde ile de kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden onama ilâmının kaldırılarak mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, yargılama sırasında gerçekleşen Kanun değişikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması ve bozma ilamı gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin görevi davanın açıldığı an esas alınarak belirlendiğinden adli yargının görevli olduğunu, dava konusu faturaların kanun uyarınca değil taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kesildiğini, dava konusu ceza faturaların 6446 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan bir işlem olmadığından Ek Madde 3 ile belirlenen yargı yoluna tabi olmadığını beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verildiği halde davalı müvekkil lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini beyanla kararın bu yönleriyle düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından tanzim edilip davacı tarafça ödenen ceza faturalarından kaynaklı istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 8 nci maddesinin ikinci fıkrasına (d) bendi, Ek 3 ncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20 nci maddesi, 114 ncü maddesi 1 nci fıkrasının (b) bendi, 115 nci maddesi 2 nci fıkrası, 331 nci maddesinin ikinci fıkrası 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece uyulan bozma ilamına ilamı doğrultusunda karar verildiği, davacı tarafça ileri sürülen temyiz nedenlerinin daha önceki bozma kapsamı dışında kaldığı ve kesinleştiği, davalı tarafça ileri sürülen yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz nedenlerine ilişkin olarak yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 7257 sayılı Yasanın 33. maddesi ile uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görüleceği düzenlenmesi karşısında davacının yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmesinde sorumluluğu olmayıp, 6100 sayılı HMK’nın 331 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 20 nci maddesi gereği vekalet ücretine ilişkin yargılama giderine görevli mahkemece karar verilmesi gerektiği de gözetilerek davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına dair mahkemece verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.