YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1359
KARAR NO : 2023/1929
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
…
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/105 E., 2021/274 K.
ASIL DAVADA DAVACI : … vekili Avukat …
BİRLEŞEN DAVADA DAVACI : … vekili Avukat …
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVALILAR : 1-… vekili Avukat … 2-… vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : …
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda taraf vekillerince Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı dava dilekçesinde; borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalılar …’ın alacağının 1. sırada, davalı … alacağına 2. sırada yer verilerek pay ayrıldığını, her iki davalının da alacağının kambiyo senedine dayalı olup muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılara ayrılan payın müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı dava dilekçesinde; borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde davalıların alacaklarına pay ayrıldığını, davalı …’ın dosyasında ödeme emri tebliği edilmediğinden takibin kesinleşmediğini, her iki davalının da alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılara ayrılan payın müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve Birleşen davalarda davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının asılsız olduğunu, davacı alacaklarının muvazaalı olduğunu, davacılara ait icra dosyasında takip tarihinde borçlunun gelip borcu kabul ettiğini, davacılarca muhafaza işlemlerinin yapılmadığını, savunarak, davaların reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin21.012014 tarihli ve 2011/219 Esas 2014/29 Karar sayılı kararıyla; davalı …’ın alacaklı olduğu dosyalarında takibin kesinleştiği, davalıların alacağına konu takip konusu borç ve hacizlerin muvazaalı olduğuna ilişkin iddiaların ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 02.04.2015 tarih ve 2014/3698 E., 2015/2219 K. Sayılı ilamı ile; davalıların alacaklarının gerçek alacak olduğu yolunda gösterilecek deliller toplanıp; sıra cetvelinde yer alan takip dosyalarının kesinleşip kesinleşmediğinin, haciz tarihlerinin de tespiti ile paylaşımın usulüne uygun olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26/04/2018 tarih ve 2017/60 E., 2018/252 K. sayılı kararı ile; sıra cetvelinde yer alan takip dosyalarının kesinleşmiş olduğu, hacizlerin muvazaalı olduğuna yönelik iddianın dosya kapsamına göre ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 26.01.2021 tarih ve 2018/1796E., 2021/217 K. sayılı kararı ile; bozma ilamına uyularak karar verilmesine rağmen bozma ilamının gerekleri yerine getirilmediği, bozma ilamında, davalı …’ın alacaklı olduğu icra dosyasından yapılan takibin kesinleşmediği belirtilmiş olmasına rağmen bu konuda dosyaya tebligatın usulüne uygun yapıldığına dair bilgi ve belge girmediği halde takibin kesinleştiğinin kabul edilerek haczin geçerli olduğunun kabul edilmesi yerinde olmadığı, muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalıda olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan çek ve bononun alacağın varlığını ispatlamaya tek başına elverişli olmadığı ve davalıların da alacaklarını ispata yarar şekilde birbirini teyit eden başkaca delil sunmamış olması karşısında aksi düşünce ve yanılgılı gerekçelerle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı …’ın alacaklı olduğu dosyada borçluya tebligatın usulüne uygun yapıldığına dair bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalıların alacaklarını ispata yarayacak icra konusu senet dışında bu alacağın varlığını kanıtlayacak teyit edecek başkaca belge ve bilgi sunamadığı, davacıların muvazaa iddiasının kabulü ile; asıl dava yönünden; sıra cetveline itirazın kabulü ile her iki sıranın iptali ile birinci ve ikinci sıradaki davalılara verilen paranın davacıya ödenmesine, birleşen dava yönünden; sıra cetvelinin iptali ile Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2005/1139 Esas sayılı dosyasındaki alacağın davacının payı oranında davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 26.12.2022 tarihli 2021/6140 E. 2022/6065 K. Sayılı kararı ile; 1.sırada yer alan davalı …’ın borçlu aleyhine yaptığı takibin kesinleşmediğinden bahisle haczinin geçersiz olduğu, 2. sırada yer alan …’ın alacağının ise muvazaalı olduğu tespit edilmiştir. Asıl ve birleşen davalarda her iki davacının da muvazaa iddiası kabul edildiğine göre paylaşıma konu bedelin davacılar arasında garameten paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiş ise de hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl ve birleşen davalarda taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Asıl davada davacı … vekili karar düzeltme dilekçesinde ; Yargıtay ilamında sonuç kısmında “…sıra cetvelinde 1 ve 2. Sırada bulunan davalılara ayrılan payın…” şeklinde yazılması gerekirken”…sıra cetvelinde 2.sırada bulunan davalıya ayrılan payın…” şeklinde yazılmasının doğru olmadığını karar düzeltme nedeni olarak ileri sürmüştür.
Birleşen davada davacı … … vekili karar düzeltme dilekçesinde; mahkemece sıra cetvelinde 1.sıradaki takibin kesinleşmediği, 2.sıradaki takibin ise muvazaalı olduğu açık şekilde ortaya konulmuş olmasına rağmen, Yargıtay ilamında sonuç kısmında “…sıra cetvelinde 1. ve 2. Sırada bulunan davalılara ayrılan payın…” şeklinde yazılması gerekirken “…sıra cetvelinde 2.sırada bulunan davalıya ayrılan payın…” şeklinde yazılması doğru olmadığını karar düzeltme nedeni olarak ileri sürmüştür.
Asıl ve Birleşen davada davalı … vekili karar düzeltme dilekçesinde davacı alacağının muvazaalı olduğunu, davacının alacağını ispat emesi gerektiği halde alacağını ispatlayamadığını, davacının alacaklı olduğu dosyada, borçlu hakkında ihtiyati haciz yapılmadan ve borçluya herhangi bir baskı olmadan borçlunun takip tarihinde icra dairesine gelerek borca itirazının bulunmadığını beyan ettiğini, borçlunun borcu kabul etmesinin davacının kendi muvazaasını ortaya çıkardığını, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, muvazaadan söz edilebilmesi için, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerektiğini, müvekkiline ait alacağa konu senetlerin vade ve tanzim tarihlerinin davacının alacaklı olduğu Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2005/3902 E sayılı dosyasındaki takibine dayanak bonosundaki senedin vade ve tanzim tarihinden önce olduğunu, onama ilamının bozulması gerekiğini karar düzeltme nedeni olarak ileri sürmüştür.
Asıl ve Birleşen davada davalı … vekili karar düzeltme dilekçesinde; davacı alacağının muvazaalı olduğuna ilişkin itirazlarının göz ardı edildiğini, davacının alacağını ispat emesi gerektiği halde alacağını ispatlayamadığı gibi davacının alacaklı olduğu icra dosyasına takip tarihinde borçlunun gelip borcu kabul etmesinin davacının kendi muvazaasını ortaya çıkarmış olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, muvazaadan söz edilebilmesi için, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerektiğini, müvekkiline ait alacağa konu senetlerin vade ve tanzim tarihlerinin davacının bonosundaki senedin vade ve tanzim tarihinden önce olduğunu, onama ilamının bozulması gerekiğini karar düzeltme nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ncı maddesi, İİK 142. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanunun 440 ncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine,
2. Asıl ve birleşen davada davalı … vekili karar düzeltme talebi bakımından; Yargıtay ilamının 08.02.2023 tarihinde tebliğ edildiği, karar düzeltme dilekçesinin ise yasal süre geçirildikten sonra 24.02.2023 tarihinde verildiğinden süresinden sonra verilen karar düzeltme dilekçesinin reddine,
3. Asıl davada davacı … vekili ve birleşen davada davacı … … vekilinin karar düzeltme talebi bakımından ise; her iki davacının muvazaa iddiası kabul edildiğine göre sıra cetvelinde davalılara ayrılan payın davacılar arasında garameten paylaştırılması gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca Dairemizin 26.12.2022 tarihli ve 2021/6140 E. 2022/6065 K. sayılı ilamının, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Asıl ve Birleşen davada davalı … vekilinin karar düzeltme isteminin reddine,
2. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Asıl ve Birleşen davada davalı … vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine,
3. (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle Asıl davada davacı … vekili ve birleşen davada davacı … vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 26.12.2022 tarihli ve 2021/6140 E. 2022/6065 K. sayılı düzeltilerek onama ilamının sonuç kısmının (2) nolu bendinde “cetvelinde” kelimesinden sonra gelmek üzere “1. ve” ibaresinin eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan karar düzeltme harçları istek halinde …, … ve …’ya iadesine,
Alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından davalı …’dan yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 1.470,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.