YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1269
KARAR NO : 2023/2320
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
SAYISI : 2019/214 E., 2020/133 K.
ASIL VE BİRL. DVD. DAVACI : … vekili Avukat …
ASIL VE BİRL. DVD. DAVALI : …
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 07.02.2008
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22.12.2005 tarihinde yapılan sözleşme ile davacının kooperatiften bir daire aldığını, daire parasının tamamını ödediğini, daha sonra satış sözleşmesinin iptal edildiğini ve ödemiş olduğu paraların davalı hesabına aidat olarak girileceğini öğrendiğini, müvekkilinin daire parasının tamamını ödeyerek anahtar teslim olarak satın aldığını ileri sürerek, bağımsız bölümün teslimini mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dava dilekçesinde ise, 05.11.2007 tarihli ihraç kararının iptalini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ortada geçerli bir satış işlemi olmadığını, davacının kooperatife borcu bulunduğunu savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
III. YEREL MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli ve 2009/364 Esas, 2016/329 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz İncelemesi
Yargıtay Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 30.01.2019 tarihli ve 2016/6548 Esas, 2019/226 Karar sayılı kararı ile, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, birleşen davada ise usulüne uygun olmayan ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği belirtilerek, hükmün birleşen dava bakımından bozulmasına karar verilmiştir.
V.KARAR DÜZELTME
A.Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Yargıtay Kapatılan 23. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
VI. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
Yargıtay Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 24.06.2019 tarih, 2019/1680 Esas, 2019/2934 Karar sayılı ilamı ile birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmiş, asıl davada ise Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından tanzim edilen bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının davalı kooperatife yaptığı ödemelerinin gerçek olup olmadığı, gerçek olduklarının kabulü halinde toplam ödeme miktarının ne kadar olduğu ile hisse bedelini karşılayıp karşılamadığı ve aynı miktarda ödemesi olan diğer ortaklara, eşitlik ilkesi gereğince, tahsis yapılıp yapılmadığı hususlarında tereddüt oluştuğundan, belirtilen hususları açıklamak ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermek üzere konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi, ayrıca birleşen davada ihraç kararının iptaline ilişkin talep hakkında verilen kararın da hüküm kurulurken dikkate alınması gerektiği belirtilerek, asıl davaya ilişkin onama ilamı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
B.Yerel Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı ödemelerinin kendi üyelik hesabına aktarılmış kaydi (fiktif) işlemler olduğu, gerçekte bir ödeme yapmadığı halde yapmış gibi fiktif kayıtlar yaparak üyelik aidatlarının ödenmiş gibi gösterildiği, satış sözleşmesinde kooperatif adına sadece başkan imzasının olduğu, diğer yönetim kurulu üyelerinin imzalarının bulunmadığı, bu nedenle satış işleminin geçersiz olduğu, davacının peşin ödeme yaptığına dair kooperatif tahsilat fişi veya diğer herhangi bir ispatlayıcı belge de ibraz edemediği belirtilerek, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
VII. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesinde hüküm kurulduğu, raporların kurgu yapılarak hazırlandığı, işlemlerin fiktif olmadığı, toplam ödemeler ile inşaat harcamalarının uyuştuğu, kaldı ki bu ödemelerin peşin verilen daire bedeli ile ilgisi bulunmadığı, ceza yargılamasındaki tespitlerin dikkate alınmadığı, kooperatif harcama belgelerinin bulunmadığına dair tespitin hatalı olduğu, satış sözlşemesine dayanak yönetim kurulu kararında tüm üyelerin imzası bulunduğu, genel kurulun onayının da alındığı, ihraç kararının usulsüz olduğu ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl davada uyuşmazlık davacı ortağın davalı kooperatif aleyhindeki bağımsız bölüm teslimi mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemine, birleşen davada uyuşmazlık kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yargıtay İBK’nın 04.02.1959 gün, 13/5 ve 09.05.1960 tarih, 21/9 sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1-Birleşen dava bakımından:
Yargıtay İBK’nın 04.02.1959 gün, 13/5 ve 09.05.1960 tarih, 21/9 sayılı kararlarında usule ait kazanılmış hak müessesesinin Usul Yasası’nın dayanağı ana esaslardan olduğu, kamu düzeniyle ilgili bulunduğu, mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî kazanılmış hakkın doğacağı, mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararına göre karar verilmek zorunda bulunulduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılamaz ve bozma sebebidir. Bu durum, usulî müktesep hak kuralının bir çeşididir.
Yerel Mahkemece birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk karar; Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 2019/226 Karar sayılı ilamı ile, usulüne uygun olmayan ihtarnameye dayalı şekilde ihraç kararı verilemeyeceği belirtilerek bozulmuş, akabinde yapılan karar düzeltme incelemesi neticesinde, birleşen davaya ilişkin karar düzeltme itirazları reddedilmek suretiyle, davacının kooperatif ortaklığından ihracının usulsüz olduğu hususu kesinleşmiştir. Kesinleşmiş bu kısım, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Açıklanan nedenlerle; bozma sonrası Yerel Mahkemece verilen yeni kararın, davacı lehine oluşmuş usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğu anlaşıldığından bozulması gerekmiştir.
2-Asıl dava bakımından:
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur.
Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 2019/2934 Karar sayılı ilamı ile, asıl dava bakımından yapılacak inceleme esnasında Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/82 Esas sayılı dosyasından tanzim edilen bilirkişi raporunun da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bahsi geçen bilirkişi raporu dikkate alınmaksızın yapılan inceleme nedeniyle bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez.
Açıklanan sebeple, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın kararı veren Yerel Mahkemeye gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.