Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/1173 E. 2023/1466 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1173
KARAR NO : 2023/1466
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/636 E., 2021/874 K.
DAVA TARİHİ : 13.01.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/25 E., 2021/27 K.

Taraflar arasındaki Sözleşmenin İptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile imzalanan proje desteği sözleşmesi kapsamında yapılan güneş panelli aydınlatma sisteminin bulunduğu yerden yine belde sınırları içerisinde yer alan başka mevkiye taşınmasının davalı tarafından talep edildiği, davacı tarafından da bu talebin uygun bulunduğunu, ancak davalı tarafından taşınma işlemi gerçekleşmediği için davalının iki kez yazılı olarak uyarıldığını, buna istinaden usulsüzlük raporu düzenlendiğini, sözleşmenin 7/6. maddesine dayanılarak 17.10.2019 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, proje kapsamında davalıya ödenen toplam 438.017,94 TL destek ödemesinin ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınma işlemi için ilgili kurumlardan alınması gereken onay sürecinin devam ettiğini, onay yazılarının belediyeye ulaşması durumunda yeni konumlandırma işleminin gerçekleşeceğini, bu takdirde davanın konusuz kalacağını, davacının bu durumda sebepsiz zenginleşeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alındığında, davacının, sözleşmenin m.7/6. fıkrasına dayanarak projenin atıl kalması nedeniyle sözleşme bedelinin tazminini, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmeye göre haklı olarak talep ettiği, davalı belediyenin taşıma izin onayları başvurusunu geç yapması nedeniyle ve sözleşmenin yerine getirilmesi bakımından davalı tarafın izlediği süreç nazara alındığında, izin gecikmelerinin maddede yer alan makul ve haklı neden olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca faiz başlangıç tarihi bakımından ise davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair belge sunulmadığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; 438.017,94 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; faiz başlangıç tarihi hususu ile ilgili yapılan kabulü ile bu hususta yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına, TR71/15/EA/0031 referans numaralı “ … ”isimli proje için 17.08.2015 tarihinde avans olarak ödenen 178.072,20 TL. ve 23.05.2017 tarihinde ise 259.945,74 TL. nihai ödeme olmak üzere toplam 438.017,94 TL ana paranın davalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Söz konusu projenin atıl kalmasının sebebinin vatandaşların can ve mal güvenliği, kamu yararı ve toplumsal yarar için yapıldığının gözetilmesi gerektiğini, davanın açılmasına ana dayanak olan sözleşmenin 7.maddesinin 6.fıkrasının ihlal edilmediğini, söz konusu maddede bahsedilen 3 yılın sözleşme tarihinden itibaren 23/07/2018 tarihinde dolduğunu, ayrıca haklı bir sebep olduğunun da izah edilmeye çalışıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında düzenlenen finansman destek sözleşmesi kapsamında davalı tarafından gerçekleştirilecek projenin atıl kalması nedeniyle davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin kararda yazılı açıklamalara , yasal sebep ve gerekçelere, projeyi yürütmekle mükellef olan davalının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini süresinde yerine getirmemesine ve bu husustaki sorumluluğun davalı belediyeye ait olmasına göre davalı istinafları yerinde görülmediği, davacı istinafı bakımından ise davalıya gönderildiği bildirilen temerrüt ihtarına ilişkin belgenin iadeli taahhütlü formda gönderilen belge içeriğinde belirtilmemiş olması ve davacının 05/11/2019 tarihli ilgili ödeme talepli yazıyı davalıya tebliğini usulüne uygun yazılı delillerle ispat edememesi gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı ve sözleşme kapsamında ödenen destek bedelinin davacıya ödenip ödenemeyeceği ve faiz başlangıcında hangi tarihin esas alınması gerektiği hususundadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.1.Davalı vekilinin temyiz itirazları değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşme 23.07.2015 tarihinde yapılmış olup, sözleşmede proje süresi 12 ay olarak belirtilmiştir. Davacının dayandığı sözleşmeye ek genel koşulların 7/6. maddesinde; “proje uygulama süresini takiben 3 yıl içerisinde yapılan denetimlerde, proje kapsamında elde edilen malzeme ve ekipmanın atıl vaziyette bulunduğunun Ajans tarafından tespit edilmesi halinde, bunun gerekçesini makul ve haklı nedenlerle ispat edemeyen destek yararlanıcısı, ilgili malzeme ve ekipman için sağlanan desteği yasal faiziyle birlikte ödemeyi beyan ve kabul eder.” hükmü düzenlenmiştir.

2.2. Sözleşmede belirtilen proje süresi ve 7/6. maddesinde sözleşme uygulama süresini takiben 3 yıl içinde yapılan denetimlerde desteğin yasal faiziyle birlikte ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda proje süresi 23.07.2016 tarihinde bitmiş, ve davacı yüklenicinin 02.08.2019 tarihli, 04.09.2019 ve 17.09.2019 izleme ziyareti tutanaklarıyla proje kapsamında elde edilen malzeme ve ekipmanın atıl vaziyette bulunduğu tespit edilmiş, bu husus mahkemece yapılan keşifle de sabittir. Bu durumda davalı belediyenin taşıma izin onayları başvurusunu geç yapması nedeniyle projenin atıl kaldığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2.3. Davacı vekilinin temyiz itirazları değerlendirildiğinde, davacının 05/11/2019 tarihli ilgili ödeme talepli yazıyı davalıya tebliğine ilişkin usulüne uygun yazılı delil sunamadığından davacı vekilinin de temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine,

dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.