Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2023/1110 E. 2023/1426 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1110
KARAR NO : 2023/1426
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/979 E., 2022/1888 K.
San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 02.02.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/139 E., 2020/748 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 26.08.2015 tarihli hamilelikte DNA test ve analizlerini yaparak genetik rahatsızlıkların teşhisine ilişkin sözleşme imzalandığını, davalı şirketin söz konusu testleri yaptırmak isteyenlerin verilerini müvekkili şirkete kargo yoluyla göndererek bu testlerin yapılmasını sağladığını, müvekkilinin testlere ilişkin sonuçları internet kanalıyla davalı şirkete ilettiğini, davalı yanca yaptırılan analizler neticesinde tanzim edilen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takibinin haksız itiraz neticesinde durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanları ile davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafça müvekkili şirketin yabancı uyruklu olması nedeni ile ticari defterlerinin bulunmadığının, sadece davalı tarafından kendilerine gönderilen sipariş formaları çerçevesinde hizmette bulunulduğunun bildirildiği, davalı tarafın ticari defterlerinde ise takibe konu edilen 23 adet faturadan dolayı 59.530,24 TL ödeme yapıldığının, 516.644,68 TL ödemenin ise verilen sipariş avanslarına kaydedildiğinin tespit edildiği, takibe konu edilen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin belge sunulamadığı, faturalardan kaynaklı hizmetlerin davalı tarafa verildiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, davalı tarafın BA formları üzerinde yapılan incelemede ticari defterlerinde yer alan 23 adet fatura dışında herhangi bir faturanın yer almadığı, whatsap yazışmaları ve mail yazışmalarında takibe konu edilen faturalardan kaynaklı borcun davalı tarafça kabul edildiğine dair herhangi bir kaydın da söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın dosyaya sunulan Yargıtay kararları ışığında ve Yargıtay’ın içtihatlarında belirlediği kriterlere göre ispatlanmış bir alacak davası olduğunu, bilirkişi raporundaki tespitlerin dikkate alınmadığını, e-mail ve whatsapp mesajlarının belge niteliğinde olduğunu, bu belgelerdeki ödeme yapılacağına dair davalı beyanının dikkate alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile test istek formlarında imza bulunmadığı gibi bu formların davalının kabulünde olmadıkları, davalının defterlerinde 23 adet faturanın kayıtlı olduğu ve bunların bedellerinin ödenmiş olduğu, mail ve whatsapp yazışmalarının incelenmesinde borç mutabakatı bulunmadığı, yazışmanın bir kısmında davacı temsilcisinin toplam bakiyeyi rakam olarak bildirdiği görülmüşse de davalının bu miktarda mutabık olduğunu gösteren beyanı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Davacı yanca; alacağının varlığını ispat amacıyla dosyaya ibraz edilen sipariş formlarında mevcut hasta isimlerinin, hasta gizliliği nedeniyle formlardan çıkarılmış olduğu, mahkeme gerekli görürse formlarda geçen hasta isimlerinin de dosyaya bildirilebileceği beyan edilmiştir. İddia edilen alacağın varlığının ispatı bakımından mahkemece, davacı taraftan bu isimlerin bildirilmesinin istenmesi, ilgili tarihlere ilişkin davalı hasta kayıt vb. defterlerinin celbi sağlanarak, davacı formlarındaki isimlerle kayıtların karşılaştırılması ve böylece takibe konu faturalarla davalı hastalarının ilgisi bulunup bulunmadığının bilirkişi marifetiyle tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın alacağının ispatı maksadıyla dosyaya ibraz etmiş olduğu sipariş formları dikkate alınmaksızın, eksik inceleme neticesi hüküm kurulması doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,

1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.