YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/851
KARAR NO : 2023/485
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Red
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 15. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı belediye tarafından yapılan yağmur suyu drenaj ve kanalizasyon hatları yapım işleri ihalesini kazandığını, sözleşmede kararlaştırılan edimleri fazlasıyla yerine getirdiğini, davalı idarenin şartname ve sözleşme haricinde bazı hizmetler talep ettiğini, bu hizmetlerin bedelinin ödeneceğini belirtmiş olmasına rağmen bedellerin ödenmediğini, ayrıca müvekkilinin şartname ve sözleşmede yapılan yanlış hesaplamalar nedeni ile fazladan iş ve masraf yapmak zorunda kaldığını, davalı tarafından kanuna aykırı şekilde bir takım kesintiler yapılarak, ihale bedellerinin eksik ödendiğini belirterek, fazladan yapılan kazı işi için 104.000,00TL, mıcır işi 204.000,00TL, yapılan haksız kesinti 18.000TL kalıp bedeli 82.000,00TL, baca işi için 44.000,00TL, elektrovizyon kaynak işi için 22.000TL kanalizasyon özel baca için 35.000,00TL olmak üzere toplam 509.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davacı vekili cevap dilekçesinde; davacının ihale edilen iş kapsamında alt yapı çalışmalarını 19/04/2011 tarihinde başlayıp 30/01/2012 tarihinde çalışmasını bitirdiğini ve idare tarafından geçici kabul yapıldığını, toplam 287 gün çalışması olup, fazla çalışması bulunmadığını, kazı genişliklerinin şartnamedeki ölçülere göre yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının hak edişlere imza atıp ölçülerin doğru olduğunu ve ödemelerin birim fiyat cetvelinde belirtilen ölçülendirme birimlerine uygun olup kabul ettiğini, dava konusu alacağın ihaleye dayalı bir alacak olup sözleşme ve şartnameye dayalı alacaklarda, “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla ” cümlesinin veya bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gerektiğini, yüklenicinin itirazlarını bu şekilde bildirmediği taktirde hak edişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağını, davacının hak edişi alırken bu şekilde bir itirazı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2019 tarihli ve 2014/915 Esas, 2019/15 Karar sayılı kararıyla; sözleşmenin eki olarak kabul edilen YİGŞ ‘nin 39.maddesi uyarınca davacı tarafından düzenlenen hak edişlere usulüne uygun şekilde itirazi kayıt düşülmediğinden, yüklenicinin hak edişleri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/1739 esas 2015/5988 karar sayılı bozma ilamı ile, taraflar arasında düzenlenen 19.04.2011 tarihli sözleşmenin 8.2.1. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin sözleşme eklerinden olduğu belirtilmiştir. Bu Şartname’nin 40. maddesinde yüklenicinin ara hakedişlere itirazı bulunduğu takdirde hakedişin bir örneğini idareye verdiği “… tarihli dilekçemde yazılıp itirazi kayıtla” şerhi vermek suretiyle itiraz etmesi gerekir. Aksi takdirde hakediş yüklenici bakımından kesinleşir. Mahkemece hakedişe dahil edilen miktarlar yönünden şartnamenin belirtilen hükmüne göre davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de; davada hakedişe dahil edilmeyen imalât bedellerinden kaynaklanan alacakların da ödenmesi istenmiştir. Hakedişe dahil edilmeyen imalâtlar yönünden ayrıca itiraza gerek olmayıp zamanaşımı süresince bu işlerin bedeli istenebilir olduğu gerekçesiyle, mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca uzman bilirkişilerle mahallinde inceleme yapılarak davada istenilen kalemler yönünden hakedişe girenler ile hakedişe dahil edilmeyen imalâtların ayrımı yaptırılmalı, hakedişte yer alanlar yönünden (18.000,00 TL kesinti ile baca malzemelerine ilişkin fiyat farkı 44.000,00 TL vb.) usulüne uygun itirazı bulunmadığından reddine, hakedişe girmeyen imalâtlar için ise anılan Şartname’nin 22 ve 23. maddelerinde gösterilen yönteme göre bedeli hesaplanarak varsa alacağın hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya içerisinde bulunan belgelere istinaden yapılan değerlendirmede; davacının iddia etmiş olduğu kesinti miktarının 18.000,00 TL ve 44.000,00 TL olduğu, ilgili bozma ilamına göre, usulüne uygun şekilde ihtiraz-ı kayıt koyulmadığının tespit edildiği, yine davacının ihale şartnamesinde “elektro fizyon kaynak” olmamasına rağmen davalı tarafından yaptırıldığı böylece 22.000,00 TL tutarında zarara uğradığını iddia ettiği, Yapım İşleri Genel Şartnamesi madde 14.3’e sözleşmeye aykırı istek veya talimat karşılığında izleyeceği yolun açık olduğu, davacı tarafın usulüne uygun olarak bu yolu işletmediği, teknik şartnamede boru döşeme işleri tarifinde genel bir ifade kullanılarak her türlü birleştirme yönteminin uygulanabileceği, sözleşmede bulunan 600 mm, 700 mm ve 800 mm çaplı borularda uygulanabilecek yöntemin teknik olarak sadece kaynaklı yöntem olduğu idarenin elektro fizyon kaynak ile birleştirme yaptırmasında bir yanlış görülmediği, davacının bu talebinin yerine olmadığı belirlendiğinden davacının talebinin yerinde olmadığı, davacının talep etmiş olduğu kanalizasyon işinde kullanılan 600 mm, 700 mm, 800 mm ve 1000 mm özelliğindeki bacaların özel iç çapı 120 dış çapı 170 kalıplar için harcadığı 35.000,00 TL’yi talep ettiği, teknik bilirkişi ve şartname incelendiğinde “baca elemanında kullanılacak kalıplar, poz tarifinde belirtilen her türlü ekipman alet, edevat içerisindedir …” şeklinde olduğu böylece talebin uygun olmadığı görüldüğünden, bozma ilamı, teknik şartname, uzman rapor dikkate alındığında davacının iddia etmiş olduğu alacak kalemlerine ilişkin yapmış olduğu harcamaların tarafların arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, bu bağlamda davacının herhangi bir zarara uğramadığı değerlendirilmiş davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece yerinde yapılması gereken keşfin gerekçe belirtilmeksizin yapılmadığını, talepleriyle ilgili yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği, müvekkili şirket yetkilisinin hak edişlere imza atmasının, bu ölçülerin doğru olduğu, ödemelerin birim fiyat cetvelinde belirtilen ölçülendirme birimlerine uygun olduğunu kabul ettiği anlamına ve geçici kabule uygun olduğunu kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, hak edişlerde yer almayan metraja ilişkin hususların hak edişlere itiraz edilmemesi halinde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, davacının sözleşmeye müdahalesinin mümkün olmadığı, bu durumun haksız şart olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedişe dahil edilmeyen imalât bedeli ile haksız yapılan kesintinin, sözleşmede adet olarak kararlaştırılan baca elemanlarının adet yerine metre fiyatıyla ödenmesinden kaynaklanan fark alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470-486 ncı maddeleri ve ilgili hükümleri, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, diğer ilgili mevzuat.
3. Değerlendirme
1.Mahkemece bozma ilamı sorasında yapılan yargılamada; iddia edilen onarım işlerinin 2011 yılında yapıldığı, ilgili imalatların yer altında bulunduğu uzman bilirkişi mütalaasına göre, keşif yapmanın yargılamaya herhangi bir katkı sağlamayacağı, davacı iddialarının keşif yapılması halinde dahi tespitinin mümkün olmadığı belirlendiğinden, ayrıca bilirkişi raporu ile davacının fazladan yapıp karşılığını alamadığı veya alacağından dolayı haklı olduğu bir imalat ve uygulama olmadığı, davacının davadaki taleplerinden hakedişe girenler yönünden bozma ilamı ile davalı lehine kazınılmış hak oluştuğundan mahkeme kararı yerinde görülmüştür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlere göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.