Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/843 E. 2023/696 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/843
KARAR NO : 2023/696
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Kısmen Kabul, Birleşen Dava Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- birleşen dosya davacısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada ayıplı iş bedeli yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davacının sözleşmede belirlenen işler ile sözleşmenin 5. maddesi gereğince sözleşme dışında kararlaştırılan işleri yerine getirdiğini, bu işlere ilişkin olarak düzenlenen faturaya davalının itiraz etmediğini, ihtarname ile davalının temerrüde düştüğünü, davacının sözleşme konusu imalatlar ile fazla imalatlardan kaynaklanan 563.685,99 TL alacağı dışında ayrıca davalı taraftan 4 ayrı fatura bedeli 10.356,70.-TL daha alacağının bulunduğunu, davacının takip konusu fatura ve 10.356,70.-TL olmak üzere toplam 574.042,69.-TL alacağından 519.757,94 TL ödeme mahsup edildiğinden davacının bakiye alacağının takip konusu yapılan 54.284,75 TL olduğunu belirterek Balıkesir 2.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4209 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davalının işleri eksik veya hatalı yaptığını, bu işlerin tespit raporu ile belirlendiğini, davacının işi süresinde teslim etmediğini, teslimin gecikmesi ve işlerin eksik teslim edilmesi nedeniyle davacının satın aldığı kuzuların ve koyunların dışarıda ve soğukta kalmaları ve zorlu kış şartları nedeniyle telef olduğunu, yem deposunun geç teslimi nedeniyle 1800-2000 balya civarındaki samanın dışarıda kalıp çürüdüğünü, yem deposunun hatalı imalatı nedeniyle deponun yan duvarında açılma olduğunu, durumun bildirilmesi üzerine davalı şirket tarafından perde duvar yapıldığını, koyun damının çatı profillerin aşırı derecede esneyip yamulduğunu, damın çatısındaki oluk nedeniyle çatıdan koyun ağılının içine ve dışına sızıntı yaptığını, demir kapı imalatları ile koyun damı içindeki padok bölme panel kapıların zorlanarak açılıp kapandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle geç teslimden kaynaklanan zarar nedeniyle 1.000,00.-TL, kapılarla ilgili demir doğrama imalatı için 15.000,00.-TL ve sözleşmeye aykırı olarak yapıldığı açıklanan imalatlar için 1.000,00.-TL olmak üzere 17.000,00.-TL’nın en yüksek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşme bedelinin KDV dahil 543.390,00.-TL olduğunu, davacıya 519.757,94.-TL ödeme yapıldığını, kalan borcun 23.632,06.-TL olduğunu, bu bedel haricinde taraflar arasında kararlaştırılan statik ve tesisat bedeli olan 3.688,56.-TL’nın ödenmediğini, davalının borcu olan 27.320,62.-TL’nın icra dosyasına ödediğini, davacının anlaşılan meblağın üzerinde fatura düzenleyerek 563.685,99.- TL tutarlı faturayı gönderdiğini, dava konusu işlerin tam ve eksiksiz yapılmadığını, davalının ağılı Eylül 2015 tarihinde kullanmaya başladığını, faturanın süresinde düzenlenmediğini, davacının statik proje ve sıhhi tesisat projesi dışında sözleşme harici imalat yapmadığını, bunların ayrıca dava konusu da yapılan iki ayrı faturaya konu bedelinin de icra dosyasına ödendiğini, sözleşme gereğince vinç ücretlerinden davalının sorumlu olmadığını, ödeme planı doğrultusunda ödeme yapıldığından kabul edilmeyen 23/12/2014 tarih ve 25/12/2014 tarihli faturaların mahsup edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşme hükümlerine, hafriyat işlemlerinin davacı tarafından yaptırılacak olmasına, hafriyat işlemlerinin 45 gün sürmesine ve iş yeri teslim tutanağına göre, Balıkesir hudutlarında fen noktasında çalışılamayan gün sayısının 75 gün olarak kabul edilmesi dikkate alındığında, geç teslimin söz konusu olmadığını, tespit raporunda davacı iş sahibi tarafından üstlenilmiş olan hafriyat işleri için geçen sürenin gözönüne alınmadığını, davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, davacının taahhüt ettiği ödemelerini zamanında yapmadığını, bu durumun işin geciktirilmesi için haklı bir neden olmasına rağmen inşaatın süresinde bitirildiğini, yem deposu ile tüm inşaat ve imalatların onaylı projelere uygun olarak yapıldığını, davalının davacının hazırlattığı projelere göre iş ve fiyat teklifi verip bu teklife göre sözleşmenin düzenlendiğini, yem deposunun amacı dışında kullanılmasının sorumluluğunun davalıda olmadığını, davacının Nisan 2015 tarihinde teslim aldığı yapı için tespit dilekçesi tarihine kadar ayıp ihbarında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile teknik bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan raporlar gereğince davalının davacıya ödemesi gereken bedelin, işin sözleşme bedeli (KDV dahil) 543.390,00 TL, sözleşme dışı ilave imalatlar bedeli (KDV dahil) 22.295,00 TL, statik proje bedeli ve sıhhi tesisat proje bedelii 2.560,56 TL, ve toplamda 568.245,56 TL olduğu, davalının davacıya ödediği toplam bedelin 547.078,56 TL olduğu ve geriye kalan fark tutarın 568.245,56 TL – 547.078,56 TL = 21.167,00 TL olduğu, davacının davalıya eksik ve kusurlu imalatlar düzeltilmesi için ödemesi gereken bedelin 6.000,00 TL olduğu, bu durumda davacı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı …’dan 21.167,00 TL – 6.000,00 =15.167,00 TL alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Balıkesir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4209 Esas sayılı takip dosyasında davalı-birleşen davacı tarafça vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 15.167,00 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin koşulları bulunmadığından reddine, birleşen davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- birleşen dosya davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- birleşen dosyada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tespit raporu ile 29/6/2017 tarihli raporun kapılar ve su izolasyonu hususunda aynı olmasına rağmen son raporda bu hususta tespitte bulunulmadığını, bilirkişilerin yanlı olarak değerlendirme yaptığını, mahkemece son rapor ve ek rapordaki tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak karar verildiğini, davacı ile statik proje ve sıhhi tesisat proje dışında kararlaştırılan başka harici imalat olmadığını, sözleşmenin götürü bedel yapıldığını, sözleşme konusu işlere ek olarak fazla imalat yapıldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, davacının işi geç olarak ve eksik teslim ettiğini, davalının daha fazla mağdur olmamak için tamamlanmamış çiftliğe hayvanları ile yerleşmek zorunda kaldığını, tarafların anlaşarak ağıl içerisindeki padokların yüksekliklerini düşürdüğünü, artan malzemelerin de ağıl dışında ilave yapılan padoklarda kullanıldığını, buna rağmen bilirkişilerin ağıl dışındaki ilave padoklara ve hatıllara ilişkin bedel tespit etmesinin rapordaki değerlendirmeleri ile çeliştiğini, bilirkişilerin tespit ettiği bölüm duvarı işi, iki kanatlı açılır kapı vs gibi imalatların davalının herhangi bir onayının alınmadan yapıldığını, davalının söz konusu işlerin fazladan yapıldığından rapor ile haberdar olduğunu, davacının sözleşme maddelerine aykırı bir şekilde kendiliğinden söz konusu eklemeleri yapıp davalıya bilgi vermediğini, yapılan keşifte tanıklarının dinlenildiğini, birleşen dosyadaki taleplerinin tanıklara sorulduğunu, mahkemece delil ve tanık listesinin süresinde verilmemesi nedeni ile davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, usulüne uygun olarak delil ve tanık listesinin bildirildiğini, karşı tarafın tanık dinlenmesine ve diğer taleplerine bir itirazının olmadığını, işin geç teslim edilmesi nedeniyle zararlarının olduğunun sabit olduğunu belirterek mahkeme kararının asıl dava ve birleşen dava yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşmede ilave iş yapılması halinde bu işlere ilişkin hesaplama yönteminin ne olacağının açıklanması, yapılan ilave işlerin iş sahibi lehine yapılan işler olması, bu işlere daha önce davalı tarafından itiraz edilmemesi, vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince iş sahibinin ilave işlerin bedelinden sorumlu olduğu gözetildiğinde bilirkişiler tarafından 22.295,00.-TL olarak hesaplanan ilave iş bedeline yapılan itiraz yerinde görülmemiş, dosyadaki bilirkişi raporları ile iş sahibi davalının yaptırdığı tespit raporunda sadece demir kapıların ve padok çit kapıların ayıplı olduğu, diğer işlerin sözleşme ve teknik şartname ile projeye uygun olduğu belirlenmiş olup iş sahibi davalı iddia ettiği diğer işlerin ayıplı olduğunu dayandığı delillerle ispatlayamamıştır, bilirkişilerce ayıplı olduğu belirlenen kapılardaki ayıp, açık ayıp olup davacı yüklenici ihbarın zamanında yapılmadığını ileri sürmüş ise de, davacının yem deposu ile ilgili tamirat işlerini yaptığını kabul etmesi dikkate alındığında davacıya tespit tarihinden önce ayıp ihbarında bulunulduğu kabul edilmiş, ayrıca davacı tarafından mahsup edilen ayıplı iş bedeli istinaf konusu yapılmadığından kapıların ayıplı yapıldığına ilişkin kabul davalı lehine kesinleşmiştir. Davacı, işlerin Nisan 2015 tarihinde, davalı ise Temmuz 2015 tarihinde teslim edildiğini ileri sürmüştür. Davacı işi iddia ettiği tarihte teslim ettiğini usulüne uygun şekilde ispatlayamadığından davalının teslim tarihi olarak bildirdiği tarihe itibar etmek gerekmiştir. Davalı iş sahibi geç teslim nedeniyle aldığı kuzuların ve koyunların dışarıda ve soğukta kalmaları ve zorlu kış şartları nedeniyle telef olduğunu, yem deposunun geç teslimi nedeniyle 1800-2000 balya civarındaki samanının dışarıda kalıp çürüdüğünü belirterek koyun ağılı ile yem deposunun geç tesliminden kaynaklanan zararın tazminini istemiş ise de, davalı iş sahibi asıl davada ve birleşen davada dayandığı deliller ile geç teslim nedeniyle zarara uğradığını ispatlayabilmiş değildir. Asıl dava ile birleşen davadaki uyuşmazlığın aynı sözleşmeden kaynaklanması, davalı iş sahibinin delillerinin asıl davada toplanmış olması, birleşen davada dosyaya bildirilen farklı bir delil olmaması gözetildiğinde mahkemenin birleşen dava yönünden red gerekçesi yerinde görülmediği gibi davalı iş sahibinin tüm delillerinin toplanmış olması nedeniyle davalının aksine istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. Toplanan delillere göre davacı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işlerle ilave işler ve davalının itiraz etmediği statik proje ve sıhhi tesisat işi için KDV dahil toplam 568.245,56.-TL alacağa hak kazandığı, davalının yapılan işler kapsamında ödediği bedelin 547.078,56.-TL olduğu, davalı iş sahibinin bakiye borcunun 21.167,00.-TL olduğu sabit olduğundan davalının asıl dava yönünden istinaf sebepleri yerinde değildir. Birleşen davada, davalı iş sahibinin sadece ayıplı işler için 6.000,00.-TL alacağının olduğu da sabit olup davalının aksine itirazları da yerinde değildir. Ancak ayrı bir dava konusu yapılan birleşen davanın konusu olan ayıplı iş bedelinin mahkemece asıl davadaki yüklenicinin alacağından mahsubu doğru olmamıştır. Davacı yüklenicinin mahsup işlemini istinaf konusu yapmaması nedeniyle bu ayıp miktarı asıl davada kesinleşmiştir. İş sahibi davalının birleşen davada ispatladığı ayıp giderim bedeli olan 6.000,00.-TL yönünden birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi hatalı olup davalı/birleşen davada davacı iş sahibinin istinaf talebi bu yönden yerinde ise de söz konusu tutarın asıl davada mahsup edilip, birleşen dava konusuz kaldığından mahkeme kararının birleşen dava yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. Davanın asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görülüp karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılması niteliğinde ise de dosya kapsamına, toplanılan delillere göre bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden görev hususu kaldırma sebebi yapılmamıştır.

Davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne Balıkesir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4209 esas sayılı takip dosyasında davalı-karşı davacı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.167,00.- TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden, davacının 6.000,00. TL ayıplı iş bedeli yönündeki talebi, asıl davada hüküm altına alınması nedeniyle konusuz kaldığından bu miktar yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- birleşen dosya davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- birleşen dosya davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacı şirketin işi geç teslim ettiğinin kabul edilmesine rağmen geç teslim nedeniyle hayvanların dışarıda telef olduğunu ve 1800-2000 balya civarında samanın dışarıda kalıp çürüdüğü hususunda tanık dinlenmesine rağmen bu hususlarda müvekkilinin zararının hesaplanmadığını, birleşen dosyadaki talepleri doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiği, davacı karşı davalının işi geç teslim etmesi nedeniyle ölen hayvan ve samanların bedelinin davalı tarafından giderilmesi gerektiğini, tanık beyanları ile sabit olduğunu, demir doğrama imalatlarının elden geçirilmesi ve kapanmayan kapıların yeniden takılması ve koyun damında su izolasyonu için 15.000 TL bedelin önceki bilirkişi raporu ile belirlendiği ancak 26.06.2018 tarihli rapor ve ek raporda yer almadığı, davalının talep ettiği hususların sözleşmede yer almayan kısımların dahi incelendiğini, hatalı imalat için 6.000 TL lik bedelin az olduğu en az 15.000 TL olduğu, statik proje ve sıhhi tesisat proje dışında hiçbir ilave imalat yapılmadığını, bu imalatlara ilişkin hesaplamanın kabul edilemeyeceği hususlarını temyiz sebebi olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise eksik ve ayıplı işler bedeli ile geç teslimden kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470-486 ncı maddeleri ve diğer ilgili hükümleri, diğer ilgili mevzuat.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bölge Adliye Mahkemesince davalı- birleşen davacı vekilinin istinaf sebepleri karar gerekçesinde karşılanmış olup, karar yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- birleşen dosya davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.