Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/819 E. 2022/4430 K. 28.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/819
KARAR NO : 2022/4430
KARAR TARİHİ : 28.09.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın …, …, …, … ve … yönünden usulden reddine, diğer yönlerden davanın kabulüne yönelik verilen hüküm davacılar … ve diğerleri tarafından duruşmasız, davalı … Koop. vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 28.09.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat … geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, davalı … Toplu Konut Yapı Kooperatifinin 21/06/2015 tarihinde yapılan genel kurulunun usule uygun yapılmadığını, gündeme alınmamış maddeleri görüşüldüğünü, birçok kararda çekimser ve karşı oy bulunmasına rağmen oy birliği şeklinde yazıldığını, davacıların kooperatife herhangi bir borçları bulunmadığını, genel kurul kararlarının açık, anlaşılır ve uygulanabilir olması gerektiğini ve yapılan genel kurulun hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, SS. Ataşehir Toplu Konut Yapı Kooperatifinin 21/06/2015 tarihli Genel Kurulunda alınan 7. nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların kooperatif ortaklığından dava tarihinden önce noter aracılığı ile gönderdikleri ihtarnamelerle istifa etmiş durumunda olduklarını, dolayısıyla aktif husumet ehliyetleri bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacılar davalı kooperatifin üyeliğinden dava tarihinden önce istifa ettiklerinden genel kurul kararının iptali için dava koşulu olan hukuki yararları bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin (kapatılan 23.Hukuk Dairesi) 2016/6318 E.,2019/4277 K.sayılı ilamıyla genel kurul kararının iptali davalarında, yargılamanın sonuna kadar kooperatif üyeliğinin devam etmesinin dava şartı olduğu yönündeki tespitin doğru olduğu ancak iptali istenen genel kurul kararı davacıları bizzat ilgilendirdiğinden ve istifadan sonra dahi genel kurulda tespit edilen bu bedel kendisinden isteneceğinden davacıların genel kurul kararının iptalini istemede hukuki yararları bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacılardan genel kurula katılanların iptali istenen maddenin oylamasında red oyu kullanmadıkları, aksinin kabulünü gerektirici yasal bir delilin bulunmadığı gerekçesiyle anılan davacılar yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden ise; iptali istenen 7.madde ile ilan edilen gündem maddeleri arasında bulunmayan kalan inşaat için finansman maliyeti olarak teklif edilen bedelin, yönetim kurulu üyesi tarafından teklif edilip gündeme alınıp alınmaması oylanmadan doğrudan oylandığı, 1163 sayılı Kanu’nun 46/3. maddesine uygun gündeme madde ilavesi yapılmadığı gibi maddede sayılan istisnai durumların da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava , genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu 21.06.2015 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin gündemin 6.maddesi “Kooperatif maliyet hesapları hakkında bilgi arzı ve kalan imalatların maliyet bedelinin tahsilatının takvime bağlanmasının görüşülmesi”, 7.gündem maddesi ise “Ortaklık aidatların belirlenmesi” olarak belirtilmiştir.
Genel kurulun 6. ve 7.maddesinde gündemin 6.maddesinde yazıldığı şekilde kooperatif inşaat maliyetine ve bedelin tahsilatına ilişkin hususlar görüşülmüştür. Hal böyle olunca da , iptali istenen 7.madde de gündemde olmayan maddenin görüşüldüğünden bahsetmek mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacılardan tahsili ile Yargıtaydaki duruşmada vekil ile temsil olunan davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacılardan tahsilatta tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.