Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/77 E. 2023/442 K. 07.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/77
KARAR NO : 2023/442
KARAR TARİHİ : 07.02.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kayıt terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın dava dışı müflis şirketin iflas masasına 2.276.262,00 TL alacak kaydı yaptırdığını, yapmış olduğu tahsilatları bildirmediğini, faiz hesaplamalarının hatalı olduğunu, faize faiz uygulandığını, rehinden kaynaklanan alacak ile rehin kapsamı dışında olan alacak ayırımına gidilmeden tamamının rüçhanlı alacak olarak kaydedildiğini ileri sürerek, davalının iflas masasına yazdırdığı alacağın terkinine, sıra cetvelinden davalıya ayrılan payın taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, alacağın rüçhanlı olduğunu, müflis şirketin iflas tarihi itibariyle bankaya borcunun 2.276.262,34 TL ve ayrıca şarta bağlı alacağının 3.360,00 TL olduğunu, davacının davasının yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının müflis şirketten alacaklı olması sıfatına dayanarak İİK’nın 235/2 maddesinde düzenlenen işbu kayıt terkin davasına açmaya hak sahibi olduğu, davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açıldığı, davalı bankanın 1.677.984,50 TL’sinin rüçhanlı alacak olarak kaydı gerektiği, 371.537,63 TL’sinin 4. sırada yer alan alacak olarak kaydedilmesi gerektiği, toplam 2.049.522,13 TL’lik alacağının bulunduğu 226.740,21 TL’lik fazla bir alacak kaydı yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın 1.677.984,50 TL’lik alacağının rüçhanlı olarak, 371.537,63 TL’lik alacağının 4. Sıraya kaydına, 226.740,21 TL’lik kısmın sıra cetvelinden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, faiz hesabında genel kredi sözleşmesinin 19.maddesinin dikkate alınmadığını, takip tarihi itibariyle işlemiş akdi faize bankalarca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına %50 ilavesi suretiyle temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, rehinle teminat altına alınmış alacakların tamamı rüçhanlı olarak kaydedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, genel kredi sözleşmesi ve araç rehin sözleşmelerinin üst sınır ipoteği olarak tesis edildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kayıt terkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 8/2 nci maddesi

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı ile müflis şirket arasındaki kredi sözleşmesinin 10/6 maddesinin 2. bendi ‘Bununla beraber, Banka dilediği takdirde bu şekilde hesap ve tahakkuk ettirilmiş olan faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri derhal tahsil etmeyerek Türk Ticaret Kanununun 8. maddesine dayanarak anaparaya ilave etmeye ve böylelikle faize faiz yürütmeye yetkilidir’ hükmünü içermektedir.

3.Anılan maddeye göre davalı banka hesap kat tarihine kadar işleyen akdi faizi anaparaya ilave etme hakkına sahip olup, bu şekilde oluşacak ana para ve akdi faiz toplamından oluşacak alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 19. maddesi gereğince belirlenen oranda temerrüt faizi isteyebilir. Ancak temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş temerrüt faizine tekrar faiz yürütülemez.

4.Bu durumda üst bentte anılan hususlar ve TTK’nın 8/2 maddesi göz önünde bulundurularak yeni bir bilirkişi raporu veya ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILARAK, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.