Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/684 E. 2023/674 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/684
KARAR NO : 2023/674
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili yüklenici ile davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı arsa sahibine sözleşme uyarınca verilmesi gereken dairenin tapusu verildiği halde davalının gönderilen ihtara rağmen müvekkili yükleniciye isabet eden dairelerin tapularını devretmediğini, diğer arsa sahiplerinin tapu devirlerini yaptıklarını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, tapular devredilmediği için müvekkilinin zarara uğradığını, iskan için bırakılan daire hariç müvekkilinin tüm dairelere hak kazandığını ileri sürerek, 2, 5 ve 15 no.lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi zarar ve 1.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, müvekkilinin de davacı yükleniciye karşı açtığı davalar bulunduğunu, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmede yükleniciye isabet eden dairelerin kademeli ferağının öngörüldüğü, son dairenin iskana bırakıldığı, davacı yüklenicinin iskan ruhsatını alarak tüm dairelerin tapularını almaya hak kazandığı, bu nedenle 3 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescili talebinin yerinde olduğu, ancak iskan ruhsatı dava tarihinden sonra alındığından yüklenicinin tapu ferağlarının gecikmesinden kaynaklı tazminat ve cezai şart isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu bağımsız bölümlerde davalıya ait olan hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, davacının tazminat ve cezai şarta ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tazminat ve cezai şart taleplerinin reddinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir.

2-Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının kendisine isabet eden daireleri üçüncü şahısları sattığını, bu nedenle davacının kimin adına dava açtığının tespiti ile daireleri satın alan şahısların davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava konusu hisselere karşılık davalıya verildiği iddia edilen dairenin açıklığa kavuşturulmadığını, müvekkiline teslim edilmesi gereken dairenin teslim edilmediğini, müvekkiline mirasçısı olduğu babasından kalan payı ile annesine ait payın taşınmazın neresinde olduğuna dair bir karar tesis edilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı arsa sahibine sözleşme kapsamında verilmesi gereken 23 no.lu bağımsız bölümün tapusunun devredildiği hususunun davalı tarafından, yüklenici aleyhine daha önce açılan bir davada tespit edildiği, davacı yüklenicinin, dava tarihinden sonra iskan ruhsatını alarak sözleşmenin kademeli ferağa ilişkin hükümlerine göre dava konusu bağımsız bölümlerin tapularına hak kazandığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; yüklenicinin müvekkiline düşen daireyi teslim etmediğini, dairesine çilingir çağırarak girdiğini, bu tarihe kadar kirada oturduğunu, dairenin teslimi gereken tarihten itibaren müvekkiline ödenmesi gereken kira bedelinin ödenmediğini, yüklenicinin bu daireleri üçüncü kişilere sattığını, bu kişilerin davaya dahil edilmesi gerektiğini, bağımsız bölümler hisseli olduğundan diğer hissedarlara karşı da dava açılması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1. maddesi ile 370. ve 371. maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 . maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.