YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/549
KARAR NO : 2023/678
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipotek davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yolu ile davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalılar vekili Avukat …’nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı alt yüklenici vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı yüklenici ile arasındaki anlaşma gereğince inşaat işi yaptığını, 10.09.2018 tarihinde hakedişlerin imzalanarak işten el çektiğini, ancak 2.661.385,00 TL iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 2.500.000,00 TL alacağı bakımından davalı arsa malikleri adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına geçici tescil kaydı konulmasına, olmadığı takdirde yapı alacaklısı ipoteği tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı arsa malikleri vekili cevap dilekçesinde; müvekkilleri ile dava dışı yüklenici şirket arasında 16.12.2014 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenici edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin feshi için dava açıldığını, inşaat ipoteğinin tescili hakkının kullanılması için alacağın ispat edilmesi gerektiğini, ayrıca hak düşürücü sürenin de dolduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde 10/09/2018 tarihinde inşaattan el çektiğini beyan ettiği, buna göre TMK’nın 895. maddesinde belirtilen hak düşürücü süreyi aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; TMK’nın 895/3 maddesinde belirtilen üç aylık süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından res’en gözetilen üç aylık sürenin dolmasıyla alacağın düşmeyeceğini, sadece ipoteği talep hakkının ortadan kalkacağını, müvekkilinin davalı tarafa dava açarak 3 ay içinde talep hakkını kullandığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı alt yüklenici ile sözleşme dışı yüklenici … İnşaat Şirketi arasında düzenlenen taşeron sözleşmesinin 6.3 maddesine göre alt yüklenici alacaklarının aylık imalatlar karşılığında hak edişe bağlanmasının kararlaştırıldığı, alacakların aylık olarak muaccel hale geldiği halde davacının işin başından beri hiç tescil talebinde bulunmadığından talebin hak düşürücü süreye uğradığı, kaldı ki 1,5 yıllık süre içinde hiç alacak almadan alt taşeronun imalata devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, iş yerinin terkinden sonra iflas durumundaki yüklenici şirket hakkında davalı tarafça tek taraflı düzenlenen hak ediş belgelerinin kabule yeter derecede delil niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi ve istinaf mahkemesinin gerekçesinin hatalı olduğunu, kanunda belirlenen 3 aylık yasal süre içinde davanın açıldığını, hakediş belgelerinin tek taraflı düzenlenen belgeler olmadığını ve yükleniciye karşı açılan davanın da kabul edildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; hak düşürücü sürenin dolduğunu, işin tamamlanmasından itibaren 3 ay içinde tescilin yapılması gerektiğini, davacının 10.09.2018 tarihinden daha önceki tarihte işten el çektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde kanuni ipotek hakkının kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan yapı ipoteğinin tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddeleri, Türk Medeni Kanunu’nun 893/3 ve 895. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı arsa malikleri ile dava dışı yüklenici şirket arasında Bursa 10. Noterliğinin 16/12/2014 tarih ve 47753 sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş, davacı taşeron 17.03.2017 tarihli sözleşme ile bir kısım inşaat işinin yapımını üstlenmiştir. Taşeron sözleşmesinin 6.3. maddesine göre ödemeler aylık hakedişlere göre yapılacaktır. Davacı aylık hakedişlere göre tescil talebinde bulunmadığından yapı ipoteği tescili talebinin hak düşürücü süreye uğradığı anlaşılmış olup, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine,
Fazla yatırılan onama harcının istek halinde davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.