Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/5356 E. 2023/929 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5356
KARAR NO : 2023/929
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Şikayetin Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet olunan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait taşınmazların satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde 1.sırada şikayet olunanın dosyasının yer verildiğini, şikayet olunan dosyasında süresi içinde satış avansı yatırılmadığını, bu nedenle haczin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; icra müdürlüğünce satış avansının geç belirlenmesinin haczin düşmesi sonucu doğurmayacağı, satış işlemlerinin 2 yıllık sürede tamamlanması zorunluluğunun bulunmadığını savunarak şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.01.2017 tarihli ve 2016/264 Esas, 2017/14 Karar sayılı kararıyla; şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2017 tarihli ve 2017/442 Esas, 2017/560 Karar sayılı kararıyla; şikayet olunanın süresinde satış talep ettiği, 6352 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile değişik 110. maddesi uyarınca satış avansını yatırmasa da haczinin ayakta olduğu, icra müdürlüğünce anılan hüküm doğrultusunda alacaklı vekilinden satış avansını yatırmasının talep edildiği, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle şikayet olunan vekilinin başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilerek şikayetin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2017 tarihli ve 2017/442 Esas, 2017/560 Karar karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/2446 E., 2020/3075 Karar sayılı ilamı ile; İİK’nın 110/1. maddesinde öngörülen 15 günlük süre, haciz tarihi itibariyle 2 yıl içinde geçerli olup icra müdürü tarafından bu süre geçtikten sonra verilen 15 günlük sürede satış avansının yatırılmasının haczin sıhhatine etkisinin olmadığı, şikayet olunan yasal süresi içinde satış avansı yatırmadığı için haczin düştüğü gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli ve 2017/442 Esas, 2017/560 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli ve 2017/442 Esas, 2017/560 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/3043 E., 2022/2095 Karar sayılı ilamı ile mahkemece, tensip tutanağının ve duruşma gününün usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen şikayet olunanın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisi, anılan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak tensip tutanağının ve duruşma gününün usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, Daire gerekçesinde gösterilen nedenlerle şikayet olunanın haczinin yasal iki yıllık süre içinde satış istenmesine ilişkin düzenleme gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle düştüğünden şikayetin kabulüne ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayet olunan vekili temyiz dilekçesinde; 6352 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile değisik 110. maddesi uyarınca müvekkili haczinin ayakta olduğunu, bu hususta ayrıca bir düzenlemenin de bulunmadığını, kanun ile getirilen sürelerin hak ihlaline sebebiyet verecek şekilde genişletilerek ve değiştirilerek yorumlandığını, verilen kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini, temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK 59, 110. maddeleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; şikayet olunan vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Şikayet olunan vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.