YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4919
KARAR NO : 2023/3054
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1105 E., 2022/966 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1196 E., 2019/60 K.
Taraflar arasında itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalılar vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalılar ortak girişim arasında Quasar İstanbul Projesi kapsamında 16.06.2015 tarihli “Satınalma ve Satınalma Danışmanlığı” hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede aylık ödemeler dışında iş bitiminde toplu olarak KDV hariç 30.000,00 USD ödemenin kararlaştırıldığını, ancak davalıların iş bitiminde ödemeleri gereken 30.000,00 USD+KDV’lik kısmı ödemediğini, davalılar aleyhinde İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2016/33906 E. sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; takibin haksız ve mükerrer olduğunu, davacı tarafından İstanbul 29 İcra Müdürlüğünün 2016/32480 E. sayılı dosyası üzerinden Türk Parası seçimi yapılarak 17.10.2016 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri gönderdiğini, davacının daha önce Türk parası üzerinden ödeme talep ederek, yenilik doğuran seçim hakkını kullandığını, geri dönerek fiili ödeme günündeki yabancı para üzerinden talepte bulunamayacağını, sözleşmenin müvekkilleri tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının sözleşmedeki gizlilik kuralına, kanuna, ticari ve etik kurallara aykırı davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşme konusu edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiği, gizlilik ihlali yönündeki davalı iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davacının yenilik doğuran seçim hakkını kullandığı ve bu haktan geri dönerek fiili ödeme günündeki yabancı para üzerinden yeniden bir talepte bulunamayacağı hususunun gözetilmediğini, davacının Türk Parası seçim hakkını kullanarak başlattığı icra takibinden sonra yabancı para borcu talepli başlattığı mükerrer takibe ilişkin davanın reddedilmesinin gerektiğini, davacının sözleşmenin 10.3 maddesinde düzenlenen gizlilik düzenlemesini ihlal ettiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının sözleşmeye, kanuna, ticari ve etik kurallara aykırı davrandığını, davacının sözleşme süresi boyunca gereği gibi hizmet vermediğini, davacının sözleşme gereğince ücret talep edemeyeceğini, proje bitiminde teslim edilmesi gereken her bir kalem için detaylı maliyet tablolarının, garanti sertifikalarının, tüm tedarikçilerin bilgilerini içerir dokümanların müvekkiline sunulması gerekirken bu işlemlerin yapılmadığını, davalının edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin 45 gün ek süre ile devam etmesine neden olan olayın davacının sözleşmeye uygun davranması ve işine devam etmesinden kaynaklı olmadığını, terör olayları nedeniyle davacının yaptığı işin 43 gün askıya alınması ve 45 gün boyunca davacıdan hiçbir hizmet alınamamasından kaynaklı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının seçimlik hakkını İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2016/ 32480 E. sayılı takip dosyasında ülke parası üzerinden kullandığı, seçimlik hakkını bu şekilde kullandıktan sonra iradeyi sakatlayan sebeplerin bulunmaması dışında bundan dönülmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2016/33906 E. sayılı dosyada yabancı para üzerinden başlattığı takibin usulüne uygun bir takip olmadığı, davanın usulüne uygun icra takibi bulunmamasından usulden reddinin gerektiği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca özel dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin 2016/32480 E. sayılı dosyada yabancı para alacağını, kanunen belirlenen şekillere uygun olarak talep etmediğini, TBK’nın 99. maddeside düzenlenen seçimlik hakkını kullanmadığı, takip açılışı sırasında yapılan hata sebebiyle 35.400,00 USD tutarındaki alacağın 35.400,00 TL olarak yazıldığını, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2016/ 32480 E. Sayılı dosyasına bakıldığında maddi hatanın apaçık ortada olduğunu, takipte alacağın dayanağının 04.10.2016 tarihli fatura olup faturanın USD bedelli olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114, 115, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 99 uncu maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesi
3. Değerlendirme
1. Somut olayda davacının alacaklı olduğu, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2016/32480 E. sayılı takip dosyasında ödeme emrinin 17.10.2016 tarihinde düzenlendiği, alacağın dayanağının 04.10.2016 tarihli 35.400,00 USD’lik fatura olduğu, talep edilen asıl alacak miktarının 35.400,00 TL olduğu, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2016/33906 E. sayılı takip dosyasında ise, ödeme emrinin 07.11.2016 tarihinde düzenlendiği, alacağın dayanağının 04.10.2016 tarihli 35.400,00 USD’lik fatura olduğu ve talep edilen asıl alacak miktarının 35.400,00 USD olduğu görülmüştür.
2. Bu durumda davacının her iki icra takibinin talep tarihleri arasındaki zaman diliminin yakın olması, her iki takibinde de aynı 35.400,00 USD’lik faturaya dayanması ve asıl alacak bedelinin rakamsal olarak aynı olup para birimleri yönünden farklı olduğu göz önünde bulundurulup ilk takibin maddi hataya dayalı icra takibi olduğu ve TBK’nın 99. maddesi kapsamında seçimlik hakkın kullanılmadığı gözetilip Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, davanın usul yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması uygun görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınmasına Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine,
Temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.