Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/489 E. 2023/367 K. 01.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/489
KARAR NO : 2023/367
KARAR TARİHİ : 01.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, site yönetimince davacıya ait bağımsız bölümler nedeniyle site aidatları için icra takipleri yapıldığını ve ödemek zorunda kaldığını, sözleşmenin anahtar teslim sözleşme olup, yapı kullanma izni alınana kadar davalı yüklenicinin site aidatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödediği bedellerin rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, zaman aşımı süresinin dolduğunu, aidatlar konusunda davacının site yönetimine borçlu olduğunu, dairelerini teslim alması için davacıya ihtar gönderildiği halde teslim almadığını, iskan izin belgesinin alınmaması nedeniyle aidat bedellerinden davalının sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10/10/2013 tarihli ve 2013/338 Esas, 2013/96 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, sözleşmede inşaatın tamamlanmasının yapı kullanma izin belgesi alınmasına bağlandığı, bu belgenin alınma tarihine kadar aidat borçlarıdan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın 8.679,00-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.12.2015 tarihli, 2014/8297 esas ve 2015/8480 karar sayılı taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı yüklenicinin inşaatı süresinde bitirip teslim etmediği ve bu suretle temerrüde düştüğü, yüklenicinin temerrüde düştüğü tarihten sonrası döneme ilişkin Haziran ile Aralık 2009 döneminde site aidatlarının arsa sahibince yapılan bildirime rağmen yüklenici tarafından ödenmediği, site yönetiminin başlattığı icra takibi sonucu açılan itirazın iptali davası hükmüne göre arsa sahibince site yönetimine ödenmek zorunda kalındığı, inşaatın 15.04.2010 tarihli yapı kullanma izin belgesi alınmasına kadar arsa sahibine teslim edilmediği, arsa sahibine site yönetimince yapılan icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı aidatlar dışında kalan icra takibi giderlerini de borçlu temerrüdü içinde olan yüklenicinin ödemesi gerektiği gözden kaçırılarak sadece aidat bedellerinin hüküm altına alınmasının yerinde olmadığı, Haziran-Aralık 2009 aidatları ile takip giderleri yönünden 21.05.2010 tarihinden, Ocak-Nisan 2010 dönemi aidatları için ise daha önce temerrüt olmadığından dava tarihi 17.05.2012 tarihinden itibaren davacı alacağına faiz yürütülmesi gerektiği belirtilerek hükmün taraflar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmede inşaatın tamamlanmasının yapı kullanma izin belgesi alınmasına bağlandığı ve bu belgenin 15/04/2010 tarihinde alındığı sabit olup, bu tarih öncesi binaya ait aidat giderlerine yönelik olarak davacı tarafça ödendiği, bu nedenle belgenin alınma tarihi olan 15/04/2010 tarihine kadar aidat borçlarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle ve faiz talebi bakımından davacının talebiyle bağlı bulunularak, davanın kabulü ile; Haziran-Aralık 2009 aidatları ile takip giderleri toplamı olan 16.500,00 TL’nin ödeme tarihi olan 24/03/2011 tarihinden, Ocak-Nisan 2010 aidatları ile takip giderleri toplamı olan 7.745,00 TL’nin dava tarihi olan 17/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde özetle, mahkemenin görevsiz olduğunu, zaman aşımının geçtiğini, dairelerin maliki olduğundan aidat ödeme yükümlülüğünün davacıda olduğunu, davacının kusuru ile borç miktarının artmasına sebebiyet verdiğini, davacının daireleri teslim almaktan imtina ettiğini, mahkemece site aidatlarının hangi dönemde tahakkuk ettiğinin ve 2010 yılı Nisan aidatından tarafların ne oranda sorumlu olduğunun incelenmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 nci ve devamı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112 nci, 117 nci maddeleri ile 470 nci maddesi ve devamı.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davalı yüklenici tarafından dava konusu bina davacı arsa sahibine fiilen teslim edilip oturum başlamış ise de, taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaatın tamamlanması ve teslimi iskan (yapı kullanma izin belgesi) şartına bağlanmış olduğundan, hukuki teslim olgusu yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih olan 15/04/2010 tarihi itibariyle gerçekleşmiş olmaktadır. Teslim tarihini yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih olarak belirleyen ve hukuki teslimin gerçekleşmesinden önceki dönemlere ait aidat borcundan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri gereği davalı yüklenicinin sorumlu olduğuna hükmeden mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davalı tarafça ileri sürülen temyiz nedenlerinin daha önceki bozma kapsamı dışında kaldığı ve kesinleştiği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı yüklenici vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

01/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.