Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/48 E. 2023/666 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/48
KARAR NO : 2023/666
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki alacak (Kurum Zararı Nedeniyle) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın taraflar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesi 04.11.2019 tarih 2019/2454 Esas ve 2019/4325 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. .

İlk Derece Mahkemesince, bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurduna ait Frigo Firik Kasalı soğutma sitemine sahip olarak dizayn edilmiş bulunan … … … plakalı Ford Cargo marka aracın soğutucu ünitesinin arızalandığını, arızanın kompresörden kaynaklandığının tespit edildikten sonra piyasa araştırmasının yapıldığını, yetkili servisin teklifi 16.930,00 TL iken, davalı … Klima Soğutma Isıtma Havalandırma İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. firması teklifinin 8.162,00 TL olması nedeniyle, aracın en uygun fiyatla davalı firmaya yaptırıldığını, ancak aracın soğutucu ünitesi tamirinin yapıldıktan sonra yeniden arızalandığını bu arızaların davalı tarafından giderilememesi üzerine dava dışı … İmalât Nakliyat Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti. firması tarafından KDV hariç 10.965,00 Euro maliyet çıkarıldığını, 24.02.2014 tarihli döviz kuru ile 32.116,48 TL ve KDV tutarı olan 5.780,96 TL ile birlikte toplam 37.897,44 TL idare zararı olduğunu belirterek 37.897,44 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının … … … plakalı Ford Cargo marka aracın soğutucu ünitesindeki arızanın giderilmesi için verdiği teklifin kabul edilmesi üzerine 26.06.2013 tarihinde onarımının yapıldığını, aracın çalışır halde teslim edildiğini, 26.06.2013 tarihli 808698 seri numaralı 8.152,00 TL ve %18 kdv bedeli olan 1.467,36 TL olmak üzere toplam 9.619,36 TL bedelli faturanın kesildiğini, bedelinin tahsil edildiğini, davacı kurum tarafından aracın arıza verdiğinin bildirilmesi üzerine davalı firmanın 17.02.2014 tarihinde cevap vererek, 26.06.2013 tarihinde onarılan ve bu güne kadar sorunsuz kullanılan cihazın kompresör arızasının uzun uğraşlarına rağmen düzenli şekilde çalışmayacağı kanaatine varıldığını, bu uğurda talep edilirse paranın iade edilebileceğini veya son bakım aşamasında geçici olarak kullanılan Thermoking marka cihaz farkının ödenmesi durumunda takılabileceğini veya son olarak orijinal sistemine çevrilebileceğinin bildirildiğini, davacı kurumun paranın iadesini talep etmesi üzerine 03.04.2014 tarihinde 173973 seri numaralı 9.619,36 TL miktarlı iade faturasının kesildiğini, 16.04.2014 tarihinde de davacının hesabına 8.889,43 TL’nin aktarıldığını, böylelikle davacı kurumla yapılan alışverişin neticelendiği ve alınan bedelin aynen iade edilmesi nedeniyle taraflar arasında alacak-borç ilişkisinin kalmadığını, belirterek haksız davanın reddi gerektiği belirtilmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10/03/2016 tarihli ve 2015/326 Esas, 2016/79 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İLK BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin 10/03/2016 tarihli ve 2015/326 Esas, 2016/79 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 04.04.2018 tarihli ve 2018/418 Esas, 2018/1351 Karar sayılı kararıyla; sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin anlaşıldığı, bu durumda iş sahibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun genel hükümlerinden olan 125. maddesi gereğince olumsuz (menfi) zararını talep edebileceğini, sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek olumsuz zarar kavramına; sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar gireceğini, zararın hesaplanmasında izlenecek yöntem ise yüklenicinin yapamadığı imalâtın ilk ihalede yükleniciden sonraki en düşük teklifi veren şirkete verilmiş olması halinde ödenmesi gereken bedelin (kaçırılan fırsat) hesaplattırılıp, fesih tarihinden itibaren dava dışı ikinci yükleniciye kalan işin verildiği ikinci ihalenin makul süre içerisinde yapılıp yapılmadığının, ikinci ihale ile birinci ihalenin aynı özellikleri taşıyıp taşımadığının özellikle imalâtın konusu ve niteliklerinin farklı olup olmadığının, ilk ihaleye dahil olmayan bir imalâtın ikinci ihaleye ilave imalât olarak dahil edilip edilmediğinin belirlenmesi, ikinci ihalenin makul süre içinde ve ilk ihale ile aynı koşul ve özelliklerde yapılması halinde olması gereken bedelin hesaplattırılarak bulunacak rakam ile kaçırılan fırsat olarak ilk ihalede yükleniciden sonra en düşük fiyatı veren teklif sahibine iş verilmesi halinde onarımın yapılması için o teklif sahibine ödenmesi gereken bedel arasındaki farkın menfi zarar olarak hesaplanmasından ibaret olduğunu, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre eğer, ikinci ihale makul süreden çok sonra yapılmış ve böylece zararın artmasına iş sahibi neden olmuşsa, sözleşmeden dönülmesini müteakip, en kısa zamanda bu işin hangi tarihte ikinci ihaleye çıkarılabileceği ve böyle bir işin kaça yaptırılabileceği tespit edilerek, bu tarihte iş sahibinin ödemek zorunda kalacağı ikinci ihale bedeli ile iş sahibinin kaçırdığı fırsat arasındaki fark da olumsuz zararın bir başka hesap tarzı olduğunu (Emsal 15. H.D. 1997/47E. 1997/556 K. 3.2.1997 T. 15. H.D. 1993/4758 E. 1994/4044 K. 16.6.1994 T.), yapılması gereken iş konusunda hükme esas raporu veren bilirkişi heyetinden yukarıda açıklanan ilkelere göre alınacak ek rapor ile açıklanan yönteme göre hesap yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesinden ibaret iken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18/04/2019 tarih 2018/333 Esas ve 2019/234 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu toplanan kanıtlara göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. SON BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Son Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18/04/2019 tarihli ve 2018/333 Esas, 2019/234 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraflar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2019/2454 Esas, 2019/4325 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece bozmaya uyularak bilirkişilerden alınan rapora göre karar verilmiş ise de; alınan bu raporda yüklenicinin yapamadığı imalâtın ilk ihalede yükleniciden sonraki en düşük teklifi veren şirkete verilmiş olması halinde ödenmesi gereken bedel dikkate alınmaksızın onarım için yapılan ikinci ihalenin makul tarihi ve tutarının USD kurlarına göre değerlendirme yapılarak sonuca ulaşıldığını, bu hali ile raporun ve bu rapora dayanan mahkeme kararının bozmaya uygun incelemeye dayalı olduğundan bahsedilemeyeceğini, Mahkemece, bilirkişilerden bozma ilamında gösterilen yönteme uygun hesaplama yapılmak üzere alınacak ek rapor ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 02/11/2021 tarih 2019/429 Esas ve 2021/346 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu toplanan kanıtlara göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda, ilk ihalede davalı yükleniciden sonraki en düşük teklifi veren şirkete ihalenin verilmesi halinde ödenmesi gereken bedel kaçırılan fırsat olup bu da; ilk ihalede davalı … Klima Soğutma Havalandırma İth. İhr. Firmasının teklifi olup, teklif fiyatı KDV hariç 8.152,00 TL iken sonraki düşük fiyat KDV hariç 8.350,00 TL olarak … İş Makinaları Ltd. Şti. tarafından verilen teklif fiyatı olduğu, dava konusu olayda fesih diye bir husus bulunmamakta olup, ilk ihale sonrası yapılan işin zamanla randıman vermemesi ve bir süre sonra da sistemde tamamen arıza meydan gelmesi sonucu ikinci ihalenin ilk ihaleden 11 ay 7 gün sonra 27.05.2014 tarihinde yapıldığı, ikinci ihalede yapılacak olan işin kapsamının çok daha farklı ve detay içerdiği, ilk ihalede Kompresör ve Drayer dışındaki malzemelerin sarf malzemeleri oldukları anlaşılmakla birlikte, ikinci ihalede hiç de sarf malzemelerinin belirtilmeyip yapılacak iş kapsamının çok daha fazla ve de değişik malzemeleri ve işlemleri kapsadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Bozma İlamı ile “ İkinci ihalenin makul süre içerisinde ve ilk ihale ile aynı koşulda yapılmış olduğunun anlaşılması halinde: gereken bedelin hesaplattırılarak “ zarar hesabı yapılması istenmiş olup, olayımızda 2. ihale makul süre içinde yapılmadığı gibi 1. ihale ile tamamen farklı malzemeleri içermekte olduğu anlaşılmakla ve ilk tekliften sonra davalı tarafından davacıya işin yapım bedeli olan KDV dahil 9.619,36 TL’nin 26.06.2013 tarihinde iade edilmesinden sonra sözleşmeden dönüldüğü düşünüldüğünde; ikinci ihalenin de 15 Temmuz 2013 gibi yapılabileceği, … İmalat Nakliyat Otomotiv Sanayi Ticaret Ltd. Şti.den alınan 24.02.2014 tarihli teklifin makul ve tutarının da 37.897,44 TL olduğu dikkate alındığında, döviz olarak 2013 Temmuz 15 gibi bu karşılığının Dolar kuru şeklinde 15 Temmuz 2013’e taşındığında; 24.02.2014 tarihinde 37.897,44 TL’nin dolar karşılığı 1 Dolar = 2,1878 TL olmakla 17.322,16 Dolar, ihalenin yapılabileceği 15.07.2013 tarihinde 17.322,16 TL karşılığının ise 1 Dolar = 1,9473 TL olmakla = (17.322,16 $xl,9473 TL/$) = 33.731,44 TL olduğu hesaplanmıştır. Bu durumda iş sahibinin kaçırdığı fırsatın ise (37.897,44 TL – 33.731,44 TL) = 4.166,00 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; mahkemece hükme esas alınan rapordaki hesaplamanın zararını karşılamadığını ve eksik hesaplama yapıldığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ila 486 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosya kapsamından, davalının onarımı yaptığı aracın daha sonra yeniden arızalandığı sonuçta arızasının giderilemediği, davalının aldığı bedeli iade ettiği bu nedenle sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda iş sahibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun genel hükümlerinden olan 125. maddesi gereğince olumsuz (menfi) zararını talep edebilir. Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek olumsuz zarar kavramına; sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar girer. Zararın hesaplanmasında izlenecek yöntem ise yüklenicinin yapamadığı imalâtın ilk ihalede yükleniciden sonraki en düşük teklifi veren şirkete verilmiş olması halinde ödenmesi gereken bedelin (kaçırılan fırsat) hesaplattırılıp, fesih tarihinden itibaren dava dışı ikinci yükleniciye kalan işin verildiği ikinci ihalenin makul süre içerisinde yapılıp yapılmadığının, ikinci ihale ile birinci ihalenin aynı özellikleri taşıyıp taşımadığının özellikle imalâtın konusu ve niteliklerinin farklı olup olmadığının, ilk ihaleye dahil olmayan bir imalâtın ikinci ihaleye ilave imalât olarak dahil edilip edilmediğinin belirlenmesi, ikinci ihalenin makul süre içinde ve ilk ihale ile aynı koşul ve özelliklerde yapılması halinde olması gereken bedelin hesaplattırılarak bulunacak rakam ile kaçırılan fırsat olarak ilk ihalede yükleniciden sonra en düşük fiyatı veren teklif sahibine iş verilmesi halinde onarımın yapılması için o teklif sahibine ödenmesi gereken bedel arasındaki farkın menfi zarar olarak hesaplanmasından ibarettir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre eğer, ikinci ihale makul süreden çok sonra yapılmış ve böylece zararın artmasına iş sahibi neden olmuşsa, sözleşmeden dönülmesini müteakip, en kısa zamanda bu işin hangi tarihte ikinci ihaleye çıkarılabileceği ve böyle bir işin kaça yaptırılabileceği tespit edilerek, bu tarihte iş sahibinin ödemek zorunda kalacağı ikinci ihale bedeli ile iş sahibinin kaçırdığı fırsat arasındaki fark da olumsuz zararın bir başka hesap tarzıdır (Emsal 15. H.D. 1997/47E. 1997/556 K. 3.2.1997 T. 15. H.D. 1993/4758 E. 1994/4044 K. 16.6.1994 T.).

Her ne kadar mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ek rapor aldırılmış ve bilirkişilerin bozmada belirtilen hesap yöntemi ile hesaplama yapamadığı belirtilmiş ise de, mahkeme bozma ilamında hükme esas alınmaması gereken ve hesaplama yöntemi doğru olmayan 22.02.2019 tarihli raporda belirlenen bedele hükmedildiği ve bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.

Mahkemece yapılması gereken iş; yeni bir alanında uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak yukarıda açıklanan menfi zararın hesaplanma yöntemi ile hesaplanma yapılması temyiz edenin sıfata göre usuli kazanılmış hak da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile birim fiyatlarına göre hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.