YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4751
KARAR NO : 2022/6087
KARAR TARİHİ : 27.12.2022
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı, müdahil … A.Ş., … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş. ile … Yangın Söndürme Sistemleri San. Tic. A.Ş. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
İlk Derece Mahkemesince; davacı şirketin konkordato projesinin tasdik talebinin kabulü ile adi alacaklara ve rehinli alacaklara yönelik konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Karara karşı bir kısım alacaklılar ve davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince; davacılar vekilin istinaf talebinin esastan reddine, bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf taleplerinin İİK 308/a maddesi gerekçe gösterilerek usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş. vekili, … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. vekili,… vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş. vekili, … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. vekili ve … vekilinin temyiz istemi yönünden;
Talep İİK 276. ve devamı maddeleri çerçevesinde konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davacının konkordato talebini İİK 306. maddesi çerçevesinde tasdik edilmesi üzerine karar bir kısım alacaklılar tarafından istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından İİK 308/a maddesi gerekçe gösterilerek istinaf talepleri usulden reddedilmiştir.
İİK’nun 308/a maddesi ‘’Kanun Yolları’’ başlıklı olup Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 … içinde istinaf yoluna başvurabilir’’ hükmünü içermektedir.
İİK’nun 304/1. bentde itiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 … önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilana yazılır’’ cümlesine karşılık İİK’nun 302/7. fıkrasında ‘’konkordato projesinin konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhal imza olunur. Toplantının bitimini takip eden 7 … içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.’’ denildikten sonra 302/son fıkrasında ‘’komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 … içerisinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikine uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdii eder.’’ düzenlemesi yer almış olup konkordatonun mahkemede incelenmesine raporun mahkemeye verilmesinden sonra İİK’nun 304/1. maddesi gereğince başlanılacaktır.
İİK’nun 302. maddesindeki iltihak süresi bittikten sonra komiser raporu düzenleneceğinden ve iltihak süresinde bildirilen alacaklar da kabül edilebileceğinden bu sürede yapılan itirazlar da kabul edilmelidir. Bu nedenle itiraz eden alacaklı kavramını dar yorumlayarak sadece duruşmadan 3 … önce konkordatoya ilişkin alacaklılarla sınırlamak doğru bir yaklaşım olarak görülmemektedir.
Kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olarak kabulü daha doğru bir yaklaşımdır. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim öğretide alacaklılar toplantısında veya iltihak süresi içinde red oyu vermiş alacaklıların tasdik kararını istinaf edebilecekleri kabul edilmektedir.(Prof Dr. Selçuk Öztek, Prof Dr.Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç.Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordoto Hukuku, 2/B s. 569)
Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 … içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Aksi halde iltihak süresi içerisinde alacağını bildirip oy hakkı verilen alacaklıya konkordatoya kabul oyu vermediği takdirde komiser raporu kabul ve ret oyları da nazar alınarak konkordato projesinin tasdik edilip edilmeyeceği belirleneceğine göre bu sürece katılan, oyu sonuca etkili olan alacaklıya aleyhine oluşacak bir sonuca karşı yorum yoluyla kanun yoluna başvurma olanağı tanınmaması usul kuralları ile bağdaşmayacaktır. Çünkü usul hukukunun en temel ilkelerinden biri herhangi bir talep hakkında hukuki yararının bulunması ve talepte bulunanın haklarının ihlal edilmiş olmasıdır. Hukuki yararı bulunan ve hakkı ihlal edilen alacaklının buna karşı herhangi bir yasa yoluna başvuramayacağını kabul etmek Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğindedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi 26.02.2015 tarih ve 2013/3954 başvuru sayılı kararında mahkemeye erişim hakkının İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ‘’Adil Yargılanma Hakkının’’ en temel unsuru olduğu kanun yolları bakımından ‘’Hukuki Belirlilik’’ ilkesinin ihlali sureti ile mahkemeye erişim hakkının kullanılmasının önlenemeyeceği sonucuna varmıştır.
Hem alacak bildirme ve oylamaya katılma hakkı tanınıp hem de hakkında verilen karara karşı bu kararın yasal yollardan denetimi ve hak ihlalinin önlenmesi olanağının tanınması kendi içinde bir çelişki yaratacaktır. İltihak süresi içinde oylamaya katılma hakkının verilmesinin ve konkordatoya itiraz edilip ret oyu verilmesinin bir işlevi kalmayacaktır.
Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere; toplantıya katılıp ret oyu kullanan alacaklı veya toplantıya katılmadığı halde ret oyu kullanan alacaklıların itiraz eden alacaklı kavramına dahil olduğu ve mahkemece verilen karara karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurabilecekleri kabul edilmelidir.
Somut olayda alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş., … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. ve …’ın alacaklılar toplantısına katıldığı, toplantıda ret oyu kullandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş., … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. ve …’ın istinaf hakkının bulunduğunun kabulü gerekir.
Hal böyle olunca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş. vekili, … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. vekili ve … vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermesinde isabet bulunmamış olduğundan kararının bozulmasına, istinaf incelemesi yapmak üzere dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle alacaklılar … Tekstil Örme San. ve Tic. A.Ş. vekili, … Yangın Söndürme Sistemleri A.Ş. vekili ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 05/07/2022 tarihli ve 2022/554 Esas, 2022/1229 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gereğince dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.