Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/456 E. 2023/1222 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/456
KARAR NO : 2023/1222
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskendurun Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında kayıt kabul ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece prim alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı şirket iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca alacağı bulunduğunu ileri sürerek 150.073,03 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davaya konu edilen fatura bedelleri ve fiyat farkından … alacak miktarı toplamı olan 103.483,00 TL’lik davası yönünden talebinin iflas masasınca kabul edilmiş olması, bu alacak talebi bakımından yargılamaya devam edilmesinde davacı tarafın hukuki yararının bulunmaması ve uyuşmazlığın ortadan kalkması nedenleri ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ciro prim alacağına yönelik talep bakımından ise davacının 1.200.000,00 TL’lik ciro taahhüdüne ulaştığı ve belirlenen yüzdesel rakam uyarınca 40.711,36.TL prim alacağına hak kazandığı gerekçesiyle pirim alacağına yönelik davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket iflas idaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı şirket iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; davacının prim alacaklarına ilişkin 31/12/2013 tarihinde 46.590,00 TL bedelli fatura kestiğini, bu faturanın davalıya olan 288.390,75 TL borcundan mahsup ettiğini, dava tarihi itibariyle davalının bizzat kendi ticari defterlerine göre daha 144.920,33 TL davalıya borçlu olduğunu, davacının davalıdan alacağı olmayıp borcunun bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı olmayıp, bizzat kendi defter kayıtlarına göre davalıya borçlu olduğu, alacağa konu ciro prim alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 103.483,00 TL alacak miktarının dava devam ederken 20/03/2017 tarihli kararı ile iflas idaresince kabul edilmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 46.590,03 TL ciro prim alacağı ile ilgili kayıt kabul davasının reddine, dava açıldıktan sonra davacı alacağının masaya kayıt talebinin kabul edildiği, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, iflas masası aleyhine açılan kayıt kabul davası sonucunda verilen kararlar bir eda hükmü içermediği için maktu vekalet ücretine tabi olduğu belirtilerek davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket iflas idaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket iflas idaresi vekili temyiz dilekçesinde, ilk derece mahkemesi tarafından konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilen 103.483,00 TL’lik talep ile ilgili davalı taraf lehine verilen 11.493,93 TL vekalet ücreti ve yargılama gideri aleyhine istinaf yoluna başvurulmadığını, istinaf talebinin dışına çıkılarak bu yönden verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kayıt kabul ve alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bölge adliye mahkemesi; re’sen araştırma ilkesinin geçerli olmadığı davalarda ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan kararlar üzerinde incelemesini “taraflarca ileri sürülen” istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapması gerekir.

3.Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde, Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay’ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da “aleyhe hüküm verme yasağı” denir. Aynı ilkeler istinaf kanun yolu içinde geçerlidir.

4.Dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinden 103.483,00 TL alacak iflas masasına kaydedilmesi üzerine yerel mahkemece bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 46.590,03 TL alacak ile ilgili davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanırken kısmen reddedilen kısım ile karar verilmesine yer olmadığına verilen kısım yönünden davalı lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Yargılama giderleri de aynı şekilde kabul ret oranına göre hesaplanmıştır.

5.Kayıt kabul davalarında maktu vekalet ücreti takdiri gerekmesine rağmen, kabul ve ret oranlarına göre nisbi vekalet ücreti takdiri doğru değilse de davacı tarafça yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmamış olup davalı taraf ise kabul hükmü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

6.Davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince dava açıldıktan sonra davacı alacağı masaya kayıt talebi kabul edildiği, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği belirtilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş yargılama giderleri yönünden de bu doğrultuda hesaplama yapılmış ise de yerel mahkemece konusuz kalan dava yönünden daha önce davalı yararına hesaplama yapıldığı ve bu hususun istinaf konusu yapılmadığı hususu gözden kaçırılmıştır. Yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili ilk derece mahkemesi kararının davacı tarafından istinaf edilmediği hususu dikkate alınarak, davacı aleyhine ve davalı lehine oluşan bu durum nazara alınmaksızın, istinaf eden davalı aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıda şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Davalı şirket iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının “HÜKÜM” bölümünün ”(3) numaralı bendinin (d) ve (e) alt bentlerinin karardan çıkarılmasına” yerine (d) bendi olarak “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, ”(f) bendinin karardan çıkarılmasına,” (g) bendinde bulunan “4.080,00 TL maktu” ibaresinin karardan çıkarılarak yerine “11.498,93 TL” olarak yazılmasına, bent numaralarının sırasına uygun olarak düzeltilmesine kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.