YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4423
KARAR NO : 2023/3443
KARAR TARİHİ : 24.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/167 E., 2021/1658 K.
DAVA TARİHİ : 01.07.2016
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/452 E., 2019/777 K.
Taraflar arasında açılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak kooperatif yönetiminin noterlik ihtarı ile tarafına mali yükümlülüğünü yerine getirmesini istediğini, defalarca kooperatif yönetim binasına gittiği halde kimseyi bulamadığını, sürekli kapalı olduğunu, bunun üzerine kooperatif yönetimine yükümlülüğünü yerine getireceğini ve borcunun hesaplanmasını istediğini belirten ihtar çektiğini, parayı kimsenin almadığını, kooperatif başkanının kendisini görünce saklandığını, PTT den 300,00 TL yatırdığını, kooperatife 715,14 TL, 1.180,00 TL ve 1.436,54 TL olmak üzere üç kalem ödeme yaptığını, belgelerinin de mevcut olduğunu, ayrıca dairesine kooperatifin yapması gereken işlerle ilgili 5.285,00 TL tutarında harcama yapıp harcama belgelerini de kooperatif adına düzenlettirdiğini, 2. borç ihtarnamesinin tarafına gönderilmediğini belirterek 19.04.2016 tarih ve 02 no.lu ihraç kararının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının aidat ödeme yükümlülüğünü yaklaşık 10 yıldır yerine getirmediğini, davacının borç miktarına yönelik itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişiler tarafından düzenlenen 29/05/2018 tarihli rapor ile; davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 1. İhtarda ödeme için 10 gün süre verildiği, borç aslının ve faizinin ve ödememe halinde yaptırımının gösterildiği, ikinci ihtarda bir ay süre verildiği ve borç aslının ve faizinin ve ödememe halinde yaptırımının gösterildiği, ihraç kararının davacıya tebliğ edildiği anlaşılmakla ihraç prosedüründe kooperatif Kanunu madde 27. Kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesine uygun davranıldığının belirtildiği, aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen 16.09.2019 tarihli ek raporda ise; davalı kooperatif genel kurul kararlarının incelenmesi sonucunda; borç ihtarnamesinde belirtilen 31.07.2015 tarihine kadar davacının davalı kooperatife ödemesi gereken toplam aidat tutarının 65.790,30 TL olduğu, davalı tarafça dava dosyasına herhangi bir ödeme belgesi sunulmamış olup, davalı kooperatifçe davacının birinci borç ihtarnamesinde belirtilen 31/07/2015 tarihine kadar 32.593,30 TL ödediğini kabul ve beyan ettikleri, davacı tarafça dava dosyasına, davalının kabul ettiği ödemeler haricinde başkaca ödeme belgesi sunulmaması halinde davacının davalı kooperatife 33.197,00 TL borçlu olduğu ve 1 ile 2. Borç ihtarlarında belirtilen davalı kooperatif alacağının usulüne uygun ve doğru borç tutarını belirtir şekilde tebliğ edilmiş olduğu, genel kurulda alınan karar gereği davacının davalı kooperatife olan aidat borçlarına birinci borç ihtarı tarihinde belirtilen 31/07/2015 tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarının 25.334,39 TL olduğu, ihtarnamelerde istenilen borç ve faiz tutarlarının gerçeğe uygun olduğu, ihraç kararının prosedürlere uygun olarak verildiğinin bildirildiği, toplanan delillere göre, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede belirtilen borç ve faiz tutarının gerçeğe uygun olup, mahkemenin kesinleşen 2014-455 esas sayılı dosyası da dikkate alınarak kesinleşen dosyada hesap edilen 27.277,00-TL aidat borcu ve sonrası dönem için 31/07/2015 tarihine kadar ödenmeyen aidat borçları eklenmek suretiyle hesap edildiği, 1. ile 2. borç ihtarlarında belirtilen davalı kooperatif alacağının usulüne uygun ve doğru borç tutarını belirtir şekilde tebliğ edilmiş olduğu, davalı kooperatifin 19.04.2016 tarih ve 02 no.lu ihraç kararının kanuna ve ana sözleşmeye uygun olup yerinde olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunun tebliğinin usulüne uygun olmaması nedeniyle rapora zamanında itiraz edemediğini, faizlerin yüksek hesaplandığını, yasal oranda hesaplama yapıldığında borcu ödemek istediğini, PTT’ye yapmış olduğu 300,00.TL ve Ziraat Bankasına yaptığı 6.000,00.TL ödemelerin mahsup edilmediğini, karşılıksız kaldığı belirtilen çekin kendisine iade edilmediğini, davalı tarafın tamamlamadığı inşaatı 5.238,00.TL ödeyerek kendisinin tamamladığını, buna ilişkin belgeleri sunduğunu ve buna ilişkin tanıkların bulunduğunu belirterek hükmü istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kooperatif tarafından davacıya Kooperatifler Kanununun 27. ve anasözleşmenin 14/2 maddesine uygun olarak 10 gün ve 1 aylık süreleri içerir ihtarname düzenlendiğini, ihtarnamede borcun sebebi ve miktarının gösterildiğini, ödenmemesi halinde ihraç kararı verileceği hususunun ihtar edildiğini, ihtarnamelerin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının dosya arasında bulunan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/455 esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde, asıl borcunun son denetim raporunda görüldüğü gibi 27.259,45.TL olduğunu kabul ettiğini, aynı dosyadaki 03.06.2014 tarihli duruşmada da aynı yönde beyanda bulunduğunu, aynı dosyada bulunan davalı kooperatifin 25.04.2013 tarihli denetim raporunda davacının kooperatife 31.12.2012 tarihi itibariyle borcunun 27.259,45.TL olduğu belirtildiğini, bu süre zarfında davacının üyeliği devam ettiğinden ve aidat ödeme yükümlülüğü devam ettiğinden, 01.01.2013 tarihinden ihtarnamelerde borç miktarının esas alındığı 31/07/2015 tarihine kadarki döneme ait aidatlardan da sorumlu olduğunu, davacının 2013 yılı için (12×200,00.TL=2.400,00.TL), 2014 yılı için (12×200,00.TL=2.400,00.TL), 2015 yılının ilk 7 ayı için (7×150,00.TL=1.050,00.TL) olmak üzere kooperatife toplam 5.850,00.TL aidat ödemesi gerektiğini, davacının 31.12.2012 tarihi itibariyle kabul ettiği 27.259,45.TL’ye bu tarihten sonra 31.07.2015 tarihine kadar ödemesi gereken 5.850,00.TL’lik aidat borcunun eklenmesi suretiyle davacının sorumlu olduğu aidat miktarı toplamının 33.109,45.TL olduğunu, davalı kooperatifin ise ihtarnamelerde davacıdan 33.197,00.TL aidat talebinde bulunduğunu, kooperatifin davacıdan fazladan talep ettiği miktarın 87,55.TL olduğunu, ihraç kararı verilebilmesi için ihtar edilen borcun gerçek borcu yansıtması, ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında fahiş bir farkın bulunmaması gerektiğini, ihtarnamelerde ayrıca 24.956,50.TL gecikme faizi talep edilmiş olup, mahkemece alınan ve yasal faiz oranı üzerinden düzenlenen bilirkişi raporuna göre kooperatifin davacıdan talep edebileceği faiz miktarının 25.334,39.TL olduğunu, kooperatif daha düşük olmak üzere 24.956,50.TL talep ettiğinden ihtarnamelerde talep edilen faiz miktarı da gerçek borcu yansıttığını, yine davacının yaptığını ileri sürdüğü ödemelerin (PTT’ye yapılan 300,00.TL’lik ödemenin 15.04.2016 tarihinde, Ziraat Bankasına yapılan 5.400,00.TL ödemenin 21/12/2018 tarihinde, 600,00.TL ödemenin ise 21.12.2018 tarihinde yapıldığı) ihtarnamelerde esas alınan 31.07.2015 tarihinden sonrasına ait olduğunu ve ihraç kararı kesinleşmeyen ortağın kooperatife karşı yükümlülüğü devam ettiğinden hesaplamalarda dikkate alınması mümkün olmadığını, diğer yandan Belediyeye yapıldığı belirtilen toplam 715,14 TL’lik ödemelerin 2011 yılına ait olduğu, kendisine eksik teslim edilen konut için yaptığını iddia ettiği ödemelere ilişkin faturaların 2009 yılına ait olduğu ve çek teslim edildiğine dair imzasız para makbuzunun da 2005 yılına ait olduğu, davacı tarafça 31.12.2012 tarihi itibariyle aidat borcunun 27.259,45.TL olarak kabul edilmesi nedeniyle, 31.12.2012 tarihinden öncesine ait davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ödemelerin de borç miktarından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin de yerinde görülmediği sabepleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; doğru borç miktarı gönderilirse borcunu ödemeye hazır olduğunu, ayrıca istinaf sebepleri ve resen dikkate alınacak nedenlerle BAM kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. madde.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.