Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/4211 E. 2023/3445 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4211
KARAR NO : 2023/3445
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/383 E., 2022/1373 K.
DAVA TARİHİ : 31.10.2014
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/717 E., 2019/504 K.

Taraflar arasında açılan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri 16.08.2012 tarihinde Aras 2012-AOB-11Grup no.lu Kars İl Müdürlüğü Arpaçay-Akyaka-Digor- Susuz ilçeleri ( Merkez,köy ve bağlıları dahil) arıza onarım ve bakım işi için Aras Edaş Erzurum tedaş tesislerinde açık ihale usulüne göre yapılan ihaleye girmiş ve söz konusu işi aldıklarını, bu iş kapsamında düzenlenen Türkiye Elektrik dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü ve bağlı dağıtım şirketlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 3. Maddesinin G bendin kapsamında yapılacağı mal ve hizmet alımları hakkındaki yönetmeliği göre açık ihale usulü ile ihale edilen hizmet alımlarında uygulanacak tipi idari şartnamesi uyarınca yapılan ihaleyi müvekkilleri 2012/93824 KİK ihale kayıt numarası ile 16.08.2012 tarihinde kazandıklarını, ihalenin müvekkilleri tarafından kazanılmasından sonra 02.10.2012 tarihinde sözleşme imzalandığını ihale bedeli 3.578.400,00 TL olup ihale süresi ise işe başlama tarihinden itibaren 730 (24 ay) takvim günü olduğunu müvekkil şirketin 16.10.2012 tarihinde işe başladığını işe başlanılma esassında sözleşme gereği olan sözleşme bedelinin %3 oranında malzeme kesin teminatı da müvekkilinden alındığını, ihale sözleşmesi doğrultusunda davacı şirket yükümlülüklerini yerine getirirken ihale süresinin dolması beklenilmeden davalı şirket tarafından 01.02.2014 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, gerekçe olarak hizmet alım işinin yeniden ihale olmasını gösterdiklerini, fesih ya da ihale süresinin dolması ile iade edilmesi gereken %3’lük malzeme bedelinin de iade edilmediğini, davalı şirket Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile %100 hissesinin Kiler Alışveriş Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ihale yoluyla satıldığını, davacı şirketçe kredi ile alınan araç gereç bedellerinin, toplam ihale tutarı üzerinden 29.521,80 TL sözleşme damga vergisi, 17.713,08 TL karar damga vergisi olmak üzere fazla ödenen vergi ve KİK payının, personele yapılan EKAT eğitimi giderlerinin, yoksun kalınan kar payının, ayrıca teminat mektuplarının iadesinin geciktirilmesi nedeniyle müvekkil şirketin bankaya ödemek zorunda kaldığı bedelin fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile müvekkil şirketin uğramış olduğu ve uğrayacağı tüm menfi zararlarına karşılık gelmek üzere şimdilik toplam 20.000,00 TL zararın fesih tarihi olan 01.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, husumet itirazlarının olduğunu ve davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı vekilinin 25/03/2019 tarihli dilekçesinde taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8. Maddesinde ” sözleşmenin düzenlenmesine ilişkin her türlü vergi, resim ve harçlar ile giderler yükleniciye aittir ” yine sözleşmenin feshine ilişkin 30/3 maddesinde” Bağlı şirketlerin özelleştirilmesi neticesinde… işin yapılan kısmı henüz % 70 seviyesine ulaşmamış olsa bile yükleniciye bundan dolayı söz konusu kâr mahrumiyeti dahil olmak üzere herhangi bir ödemede bulunulmaz yüklenici bu sebeple kamudan, görevlilerden ve yetkililerden herhangi bir hak ve zarar tazmin talebinde bulunamaz ” hükmü gereği genel işlem niteliğinde olup olmadığı ve taraf itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, söz konusu raporun sonuç kısmında özetle; “Somut uyuşmazlıktaki feshin, taraflarca imza altına alınmış, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü ve Bağlı Dağıtım Şirketlerinin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun 3. maddesinin (G) bendi kapsamında yapacağı, Mal ve Hizmet Alımları Hakkında Yönetmeliğe Göre Uygulanacak birim Fiyat Hizmet Alımı tip Sözleşmesi’nin 30/3. maddesine uygun olduğu, bu sebeple fesih işlemi yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, ilgili sözleşme hükmü doğrultusunda, yükleniciye kâr mahrumiyeti dahil olmak üzere herhangi bir ödemede bulunulamayacağı” belirtilmiş mahkemece bilirkişi raporunun sözleşme hükümleri gereği, usul ve yasaya uygun bulunan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin hukuki konuda bilirkişiye gitmesi ve red gerekçesinde sadece bu görüşü dayanak yapmasının hukuka aykırı olduğunu, Anayasanın 9, 36, 139, 140 ve 141. maddelerinin ihlali anlamına geldiğini, mahkemeye sunulan bu rapor ile davanın esası hakkında görüş bildirildiğini, hesap bilirkişilerinin yanlış ve eksik hesaplamalarından sonra dosyanın hukukçu bilirkişilere tevdi edildiğini, hukukçu bilirkişilerin görüşlerinin çürütüldüğünü, bu nedenle dava dosyasında kesin mahiyette görüş olmaması nedeniyle dosyadaki bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, özelleştirme kapsamında söz konusu işi alan ve dağıtım şirketi ile Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü arasında ki özelleştirme kapsamında yapılan sözleşme ve ihale edilen hizmet alımlarında uygulanacak idari şartnamenin de incelenmeksizin karar verildiğini, sözleşme gereği müvekkilinin mevcut zararının karşılanması gerektiği hususunun açıkça belirtildiğini, bu durumun şartname ve sözleşmede sabit olduğunu, yerel mahkemece incelenmeden araştırılmadan karar verme yoluna gidildiğini belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; özelleştirme nedeni ile feshedilen sözleşmenin 30/3 maddesi bağlı şirketlerin özelleştirilmesi halinde bunların sonuçlarını düzenlediğini, bu sonuçlardan biri olarak da yükleniciye kâr mahrumiyeti de dahil olmak üzere herhangi bir ödemede bulunulamayacağı ve bu sebeple yüklenicinin hak ve zarar talebinde bulunamayacağı açıkça hükme bağlandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarafların anayasası olduğu ve söz konusu hükmün genel işlem şartı niteliğinde de bulunmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf sebepleri ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle BAM kararının bozulmasını talep etniştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.

2. İlgili Hukuk
TBK 125. madde, 393. madde vd maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.