Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/4138 E. 2023/1596 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4138
KARAR NO : 2023/1596
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/843 E., 2022/1109 K.
ASLİ MÜDAHİLLER : 1-… vekili Avukat … ve diğer 5 müdahil
DAVA TARİHİ : 30.10.2020
HÜKÜM/KARAR : Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2020/619 E., 2021/489 K.

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve Müdahil … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin borca batık olduğunu ileri sürülerek İİK’nın 179. maddesi uyarınca müvekkili şirketin iflasına karar verilmesi istenmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım müdahiller müdahale dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 20.05.2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında şirketin sermayesinin artırılma yoluna gidildiğini, dolayısıyla şirketin borca batık durumunun genel kurul kararıyla dava ikame edildikten sonra giderildiği, bilirkişi raporları doğrultusunda davacı şirketin tüm aktifini kaybedecek şekilde borca batık olmadığı, aktifinin pasifini fazlası ile karşıladığı sabit olmakla, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yargılama aşamasında borca batıklık durumu giderildiğinden davanın konusuz kaldığı, ancak yerel mahkemece bu hususun dikkate alınmaksızın hatalı gerekçe ile hüküm tesis edildiğini, yerel mahkemenin müvekkil şirketin, ortaklarından aldığı borçların şirket borcu olmayacağına ilişkin değerlendirmesi güncel mevzuata aykırı olduğunu, bu sebeple yerel mahkeme gerekçesinin ve kararın istinaf incelemesi neticesinde düzeltilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece verilen iflas talebinin reddine ilişkin kararın davacı vekiline 27.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği davacı vekilince karara karşı 14.03.2022 tarihinde Uyap’tan gönderilen istinaf dilekçesi ile istinaf talebinde bulunulmuş ve aynı tarihte harç yatırıldığı, on günlük istinaf süresi sonu 09.03.2022 olup, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda istinaf süresinin iki hafta olarak gösterilmesi de davacıya bu konuda herhangi bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve müdahil … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle birlikte ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda istinaf süresinin iki hafta olarak gösterdiğini, yerel mahkeme tarafından belirtilen süre içerisinde istinaf dilekçesi sunulduğunu, bölge adliye mahkemesince istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin kararının mahkemeye erişim hakkının ihlaline sebebiyet verdiğini, temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

Müdahil … temyiz dilekçesinde; davanın reddinin doğru olduğunu, müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiğini temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK 179, TTK 377. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Müdahil … vekilinin temyizi bakımından;
Müdahil … vekili ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmamıştır. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurma hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın temyiz hakkı bulunmadığından müdahil … vekilinin temyiz istemine ilişkin dilekçesinin reddi gerekmiştir.

2.Davacı vekilinin temyizi bakımından;
Anayasa Mahkemesi’nin 26.02.2015 tarih ve 2013/3954 Başvuru sayılı kararında; ”Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir (B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).

Anayasa Mahkemesi, mahkemelerce kanun yolu sürelerinin yanlış yazılması nedeniyle tarafların yanıltılması halinde hak ihlalinin oluştuğuna karar vermekle birlikte tazminata ilişkin talepleri “Yargıtay tarafından hak ihlalinin bu aşamada giderilmesi mümkün bulunduğu” gerekçesiyle reddedilmektedir. Bu gerekçe mahkemeler tarafından kanun yolu bakımından yanıltılan tarafın belirlenen süre içinde Kanun yoluna başvurulduğu takdirde Yargıtay tarafından inceleme yapılmasının mümkün olduğuna işaret etmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarih 2021/5 Esas 2023/2 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi’nce iflas davası hakkında verilen hükmün istinaf yoluna başvuran davalı vekiline 27.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilince yasal on günlük sürenin dolmasından sonra 14.03.2022 tarihinde UYAP üzerinden dilekçe göndererek kayda alınan istinaf dilekçesi sunulduğu görülmüştür. Mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin 2 hafta olarak belirlendiği, bu sürenin genel hükümler çerçevesinde belirlenen ve Kanunda yazılı olan bir süre olup, tarafın yanılmasına sebep olabilecek mahiyette bulunması sebebiyle mahkemenin, tarafı kanun yolu süresi bakımından yanıltmış olması karşısında davacı vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Bu nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin, istinaf isteminin süre yönünden reddine ilişkin kararı yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle Müdahil … vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE

2. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.