Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/4007 E. 2023/3674 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4007
KARAR NO : 2023/3674
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/853 E., 2022/860 K.
DAVA TARİHİ : 10.06.2021
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi
Sıfatıyla)
SAYISI : 2021/83 E., 2022/37 K.

Taraflar arasında ihya davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idare ile S.S. Sultaniçe Sulama Kooperatifi arasında düzenlenen 08.01.2009 tarihli devir sözleşmesi ile 171.384,00 TL bedel karşılığında üç adet su sondaj kuyusu, bu kuyulara ait motopomplar ve enerji nakil hattının kooperatif yönetimine devredildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, kooperatifin müvekkili idareye 171.384,00 TL borcu olduğunu ileri sürerek S.S Sultaniçe Sulama Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin 05/03/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, beş yıllık ihya isteme süresinin aşıldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamu alacağı mevcut olup ilk derece mahkemesince verilen kararda kamu düzenine aykırılık bulunduğunu, müvekkili idarenin alacağına ulaşabilmesi için iş bu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kooperatifin 05/03/2014 tarihinde TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği, terkin işleminin usulüne uygun yapıldığı, kooperatifin sicil kaydının re’sen terkininden önce kooperatif hakkında açılmış dava bulunduğunun da iddia edilmediği, davacının beş yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra kooperatifin ihyasını talep ettiği, mahkemece davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Türk Ticaret Kanununun geçici 7 nci maddesine göre Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından re’sen terkin edilen kooperatifin ihyası ile yeniden Ticaret Siciline tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi,

3. Değerlendirme
1.Türk Ticaret Kanununun Geçici 7. maddesinin 15. fıkrası; “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” şeklinde olup, bu düzenlemede tasfiye edilmeksizin unvanı silinen kooperatiflerin, ortaya çıkabilecek malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği Kanun koyucu tarafından açıkça hükme bağlanmıştır. Başka bir anlatımla Türk Ticaret Kanununun geçici 7 nci maddesi gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen kooperatifin malvarlığı, unvanına ilişkin kaydı silinmesine rağmen silinme tarihinden itibaren on yıl boyunca unvanı silinen kooperatifin uhdesinde kalmaya devam edecektir.

2. Davacı tarafça kooperatif ile aralarında imzalanan devir sözleşmesi ile sondaj kuyusu ve bu kuyulara ait enerji nakil hatlarının kooperatife devredildiği, bu sözleşme gereğince kooperatifin borcunun bulunduğu bildirilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7 nci maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde yer alan; “… bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” şeklindeki düzenlemede mevcut beş yıllık sürenin tasfiye edilmeksizin unvanı silinen ve fakat hâlen malvarlığı bulunan şirket ve kooperatifler dışındaki şirket ve kooperatifler yönünden uygulanması gerektiği, ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesi yollaması ile Türk Ticaret Kanun’un 547. maddesi gereğince tasfiye yapılıp kapanmış olsa dahi ek tasfiye işlemlerinin yapılması zorunlu olduğu hallerde kooperatifin ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için yeniden Ticaret Siciline tescili istenebileceğine göre malvarlığında sondaj kuyusu ve enerji nakil hattı bulunduğu bu nedenle borcu bulunduğu iddia edilen dava dışı kooperatif hakkında açıklanan yasal düzenlemeler ve belirtilen ilkeler ışığında ek tasfiye gerektiren işlemler bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmış, kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.