Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/3968 E. 2023/2675 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3968
KARAR NO : 2023/2675
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/137 E., 2021/152 K.
HÜKÜM/KARAR : Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasında görülen maaş haczine ilişkin sıralamanın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın davalılardan borçlu İbrahim aleyhine başlattığı takip neticesinde yapılan maaş haczinde davalılardan …’in 1. sırada olduğunu, davalılar arasında muvazaalı bir bono düzenlendiğini ileri sürerek, 1. sırada yer alan dosyanın iptalini müvekkili banka alacağına ilişkin dosyanın 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılardan … cevap dilekçesinde; diğer davalı …’in banka kredi kartlarını ödemek için kendisinden ve başkalarından defalarca kez borç para aldığını, 20.000,00 TL birikmiş parasını senet karşılığında diğer davalıya verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılardan … cevap dilekçesinde; diğer davalı …’den bono karşılığında 20.000,00 TL borç aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.05.2016 tarihli ve 2015/203 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararıyla, davalı alacaklının takip dosyasının dayanağının bonoya dayalı olduğu, bononun taraflarınca her zaman düzenlenebilir bir belge olması nedeniyle alacağın muvazaalı bir işleme dayanmayan gerçek bir alacak olduğunun davalılarca ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davalılarda olduğu, davalıların gösterdikleri delil ile alacağın muvazaalı bir alacak olmayıp gerçek bir alacak olduğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan … temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin (kapatılan 23.Hukuk Dairesi) 24.02.2020 tarihli ve 2016/7754 Esas, 2020/1254 Karar sayılı ilamı ile, davalılardan …’in diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmeksizin, İİK’nın 355. maddesi uyarınca düzenlenen ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK’nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olmadığı, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK’nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının, davalıların muvazaalı şekilde dava konusu bonoyu keşide ettiğini veya davalıların yakın akraba olması nedeniyle davacıya zarar verme kastı bulunduğunu ispat edemediği, davalı alacaklının alacağını tahsil ettiğinden davanın konusuz kaldığı, davanın açılış tarihinde davacının davasında haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı alacaklının takip dosyasının infazen kapatılmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların birbirlerini yakinen tanıdığının kendi beyanlarıyla sabit olduğunu, davalı alacaklının geçimini sağladığı ve birikmiş tek parasını diğer davalı borçluya vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava tarihi ile davalılar arasındaki takip dosyasının infaz tarihi olan 25.12.2019 tarihleri arasındaki maaş kesintileri bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, maaş haczine ilişkin sıralamanın muvazaaya dayalı olarak iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3/2, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) geçici 2 ve HUMK’nın 26.09.2004 tarih 5236 sayılı Kanunla değişmeden önceki haline göre 428,438 ve 439 ncu maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 ncu maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 355 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.