Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/395 E. 2023/1735 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/395
KARAR NO : 2023/1735
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1982 E., 2021/1839 K.
DAVALILAR : 1-… Stratejik Hizmetler Danışmanlık Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. 2-… 3-… vekili Avukat … 4- … Gümrük Müş.Ltd.Şti.5-… 6-…
DAVA TARİHİ : 18.08.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/680 E., 2018/637 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı asil … gelmiş davalı … … Gümrük Müş.Ltd.Şti.’ne çıkartılan tebligatın bilaikmal iade edildiği, tebligat yapılmayan adresin Ticaret Sicil aderisi olduğu görüldü. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilince davalılara verilen vekaletnameler kapsamında davalıların müvekkilinin bir kısım gümrük işlemlerini takip ettiklerini, müvekkili tarafından davalı … Ltd. Şti.’ne 831.300,00 TL ödeme yaptığını, davalılar tarafından müvekkiline teslim edilen toplam 115.192,94 TL’lik Gümrük Vergisi Tahsil Alındısı evrakının sahte olduğunun ve davalıların 30.000,00 TL teminatı hiç yatırmadıklarının tespit edildiğini, açık hesabı kapatmayan davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 35.000,00 TL’nin icra harç tarihi olan 09.04.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 14.03.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle istemini 218.345,62 TL’ye çıkartmıştır.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde, davacı şirketin gümrükleme ve diğer hizmetlerin yerine getirilmesi için vekaletnameler verdiğini, kendisinin … Gümrük Müş. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, bu şirketin ithalat işlemlerinin yapılması ile iştigal ettiğini, davalı … Stratejik Hizm. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ithalat, ihracat işlemlerini yapmaya yetkili olmadığını, … Danışmanlığın anlaştığı firmaların gümrük işlemlerinin ortağı olduğu şirket tarafından ücreti mukabilinde yapıldığını, davalı şirketlerin iştigal alanları, ortakları ve yetkililerinin farklı tüzel kişilikler olduklarını, davacı şirketin gümrük işlemlerinin diğer davalı şirketin talimatı ve verdiği belgeler doğrultusunda ortağı olduğu şirket tarafından yerine getirildiğini, gümrük işlemlerinde kullanılan belgelerin davacı taraftan alınmadığı gibi davacı tarafça ortağı bulunduğu şirket hesabına para aktarılmadığını, kendisi ve ortağı olduğu firmanın davacı ile hiç bir mahsuplaşma işlemi yapmadığını, davacı ile ortağı olduğu firma arasında hizmet sözleşmesi yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar … Stratejik Hizmetler Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti., … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça önce icra takibi başlatıldığını, müvekkillerince takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali davası açmayan davacının daha sonra tüm davalılar hakkında güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlaması ile Ankara C. Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, şikayetin sahte olduğu iddia edilen belgelerin şüphelilerce hazırlanmış olduğu kanıtlanamadığı için kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığını, talep edilen alacağın faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin dış ticaret danışmanlığı ve organizasyonu alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili … şirket müdürü olup diğer müvekkili …’nin şirket müdüründen almış olduğu vekaletname ile şirket işlerini yürüttüğünü, müvekkili şirketin ithalat ihracat yapmak isteyen müşterilerinden işi alarak, bu ithalata/ihracata ait tüm organizasyonu yaparak malın çıkış noktasından varış noktasına kadar ki tüm işlemlerini hallettiğini, davacı ile bir çok iş bitirme yapıldığını, bunlara dair tüm evraklar dosyalanarak, hizmet faturaları da eklenerek kendilerine sunulduğunu, ancak davacı şirket ile yapılan son işte ithal etmeye çalıştıkları mallarda kanuna uygunluk yönünden bazı aksaklıklar yaşandığını, müvekkilinin kat kat fazla emek harcadığını, konu ile alakalı tüm kanun, genelge ve tebliğleri araştırdığını, Gümrük Müdürlüklerine ve hatta Gümrük ve Ticaret Bakanlığına defalarca gittiğini, görüşmeler yaptığını ve nihayetinde bir kereye mahsus olmak üzere özel izin aldığını, tüm bu emeklerinin karşılığı olarak davacıdan ek ücret talep edildiğini, davacının bu talebi kabul etmediğini, gönderilen hizmet faturasını geri gönderdiğini, müvekkilinin davacı tarafça havale edilen avans içinden hizmet bedelini mahsup etmek zorunda kaldığını, mahsup sonrası talep edilen ek avansın gönderilmemesi üzerine işlemleri durdurmak zorunda kaldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar … ve … Gümrük Müş. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; para akışı olayı ile herhangi bir ilişkileri olmadığını, davacı şirket sorumlusu … ile davalı …’ye ait … Stratejik Hizm. San. Ltd. Şti. arasında para akışı gerçekleştiğini, davacı şirket sorumlusu …’nin gümrük vergilerini şirketin hesabından kendisi ödemesi gerekirken …’nin şirketine para havalesinin yanlış olduğunu, gümrük vergilerini şirketin hesabından ödetim makbuzunu gümrükçüsüne göndermesi yeterli iken yüksek avanslar havale yapmasının şüphe doğurduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı … Stratejik Hizmetler Danışmanlık San. ve Ticaret Ltd. Şti.’nden 218.345,62 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, bu davalı yönünden icra takip tarihi itibariyle temerrüt oluştuğu, diğer davalılar ile davacının doğrudan ticarî ilişkisinin ve dolayısıyla sorumluluklarının bulunduğu, kendilerine ödeme yapıldığı hususlarının davacı tarafından yasal delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın davalı … Stratejik Hizmetler Danışmanlık San. ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden kabulü ile, 218.345,62 TL’nin 09.04.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF
A. İstinaf yoluna başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilince bir kısım gümrük işlerinin takibi için bu davalılara da vekaletnameler çıkartıldığını ve davalıların bu vekaletnameler kapsamında müvekkilinin gümrük işlerini takip ettiklerini, sundukları belgelere göre davalılar tarafından müvekkiline fatura kesildiği, müvekkili tarafından davalılara ödeme yapıldığı ve müvekkili ile diğer davalılar arasında ticari ilişki bulunduğunun görüldüğünü, ortak vekalet ile görevlendirilmiş davalılar açısından TBK’nın 61. maddesi kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk doğduğunu, davalılar … ve … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, AAÜT 7/2. maddesi uyarınca bu davalılar lehine nispi avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dış ticaret danışmanlığı ve organizasyon işine ilişkin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,

Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalılar yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.